
Bozulmuş lipit metabolizması kronik enflamatuar bozuklukların bir özelliğidir. Bazı araştırmalar, kandaki artmış lipit seviyeleri ile yüksek MS hastalığı aktivitesi arasında, MS hastalarında engelliliği ölçmek için kullanılan Genişletilmiş Engellilik Durum Ölçeği'nde (EDSS) kötüleşen bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Lipitler, kanda lipoproteinler adı verilen karmaşık protein ve lipit agregatlarında taşınır. Lipoproteinler, trigliserit, kolesterol ve fosfolipid olmak üzere bir lipit ve protein karışımını içerir. Bir lipoprotein protein yüküne göre ne kadar fazla lipit içerirse yoğunluğu o kadar düşük olur. Lipoproteinleri şilomikronlar, çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL), düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) ve yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) olmak üzere dört ana gruba ayrılır. Şilomikronlar ve VLDL vücuttaki hücrelere trigliseritleri iletir. LDL ve HDL lipoproteinleri kolesterol taşır. LDL'nin işlevi, hücrelere kolesterol sağlamakken, HDL vücuttaki aşırı kolesterolü uzaklaştırmak için kolesterolü elimine edecek olan karaciğere taşır.
Imperial College London'dan bir araştırma ekibi, sağlıklı gönüllülerle karşılaştırarak, RRMS hastalarında MS ile kandaki lipit konsantrasyonu arasındaki ilişkiyi araştırdılar. Ayrıca, kandaki lipit seviyelerinin enflamasyon belirteçleriyle nasıl ilişkili olduğunu saptamaya çalıştılar.
Araştırmacılar, plazma örneklerini 27 RRMS hastasından (ortanca EDSS, 1,5, aralık 1-7) ve 31 sağlıklı kontrolden topladılar. Lipoprotein alt sınıflarındaki lipitlerin konsantrasyonları NMR spektrumlarından belirlendi. Plazma sitokinleri, MesoScale Discovery V-PLEX kiti kullanılarak ölçüldü. İlişkiler çok değişkenli doğrusal regresyon kullanılarak test edildi. Hastalar en az üç ay boyunca hastalık değiştirici tedaviler veya steroidlerle tedavi görmemiş ve çalışmaya başlamadan önce en az bir ay boyunca nüks gözlenmemiş bireyler arasından seçildi.
Araştırmacılar hem RRMS hastalarının kan örneklerine hem de VLDL ve HDL fraksiyonlarına ayrı ayrı bakarak sağlıklı kontrolleri analiz ettiler. VLDL ve HDL lipoproteinlerindeki lipid içeriğinin MS hastalarında sağlıklı deneklerden daha yüksek olduğu, RRMS hastalarında ise 23 farklı lipit konsantrasyonunun daha yüksek olduğu bulundu. Bu 23 lipitten 13'ünün MS hastalarında sağlıklı gönüllülerden 1,3 kat daha yüksek olduğu görüldü.
Araştırmacılar ayrıca, VLDL-2 fraksiyonundaki lipitlerin (kolesterol ve serbest kolesterol), RRMS hastalarında EDSS sakatlık skorları ile korele olduğunu, yani konsantrasyonları arttıkça engellilik puanının kötüleştiğini saptadılar. Dahası, VLDL-2 fraksiyonundaki serbest kolesterol; enflamasyona dahil oldukları bilinen sinyalizasyon molekülleri (sitokinler) kemokin (C-C motifi) ligand 17 ve interlökin-17 seviyeleri ile yüksek derecede ilişkili bulundu.
Araştırmacılar, VLDL alt fraksiyonları içindeki spesifik lipid konsantrasyonlarının hem RRMS hastalarındaki engellilik hem de pro-enflamatuar plazma sitokin düzeyleriyle ilişkili olduğunu kanıtladıklarını belirttiler. Bulguların, lipit düşürücü ilaçların enflamatuar hastalıklara olan klinik yararlarının plazma lipid konsantrasyonlarını azaltarak gerçekleştirilebileceğini gösterdiğini aktardılar.
A. R. Gafson, T. Thorne, C. I. J. McKechnie, B. Jimenez, R. Nicholas & P. M. Matthews. Lipoprotein markers associated with disability from multiple sclerosis, Scientific Reportsvolume 8, Article number: 17026 (2018).
+ Tüm Referansları Göster