
Demansı olan kişiler hastalığın ilerleyen aşamalarında sevdikleriyle sözlü olarak iletişim kurma yeteneklerini sıklıkla kaybeder. Ancak Sanat Yoluyla Terapi Enstitüsü (ITA) ile işbirliği içinde yapılan bir Kuzeybatı Tıp araştırması, bu boşluğun yeni bir müzik girişimi ile nasıl kapatılabileceğini gösteriyor.
ITA'da geliştirilen ve ‘Belleğe Müzikal Köprüler’ olarak adlandırılan girişimde hastaya sunulan canlı müzikte hastanın gençliğinden bildiği şarkılar çalınıyor. Çalışma yazarları bu girişimin hasta ile bakıcısının şarkı söyleyerek, dans ederek ve basit enstrümanlar çalarak müzikle etkileşime girmelerine ve duygusal bir bağ oluşturmalarına olanak sağladığını söyledi.
Program ayrıca hastaların sosyal katılımını artırdı ve hem hastalarda hem de bakıcılarda ajitasyon, anksiyete ve depresyon gibi nöropsikiyatrik semptomları azalttı.
ABD'de 6 milyondan fazla insan Alzheimer hastalığına sahiptir.
Araştırmanın baş yazarı Dr. Borna Bonakdarpour çalışmanın olağandışı olduğunu çünkü yalnızca demans hastalarını değil onların bakıcılarını da hedeflediğini söyledi. Demans hastaları için müzik kullanan önceki çalışmaların çoğu sadece hastalara odaklanmıştır.
Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Fakültesi'nde nöroloji doçenti Bonakdarpour: "Hastalar sözlü olarak kendilerine ulaşamayan yakınları ile müzik aracılığıyla bağlantı kurabildi. Demans hastalarının aileleri ve arkadaşları da bundan etkileniyor. Sevdikleriyle bağ kuramamak onlar için acı verici. Dil artık mümkün olmadığında müzik onlara bir köprü oluyor." dedi.
Müzikal Bellek Alzheimer Hastalığı Sürecinden Etkilenmez
Bonakdarpour, demansta dil ve diğer anılar kaybolsa bile müzik anılarının genellikle beyinde kaldığını söyledi. Bunun nedeni, beynin müzikal bellek ve işleme ile ilgili bölgelerinin (örneğin beyincik) Alzheimer veya demans seyrinin çok sonraki safhalarına kadar etkilenmemesidir. Böylece hastalar konuşma yetenekleri azaldıktan çok sonra da dans etme ve şarkı söyleme yeteneklerini koruyabilir.
Çalışma Nasıl Yürütüldü?
Çalışmada, Chicago'nun bir banliyösündeki bakım evinde yaşayan demanslı bireyler ve bakıcıları girişimden 10 dakika önce ve 10 dakika sonra görüntülü konuşma ve etkileşimde bulundu. Müziği çalmadan önce her hasta/bakıcı çifti, müzik sırasında nasıl daha etkili etkileşim kurabilecekleri konusunda eğitim aldı.
45 dakikalık müzikal girişim sırasında oda müzisyenlerinden oluşan bir topluluk ve bir şarkıcı, hastalara gençlik yıllarından bildikleri şarkıları seslendirdi. Hastalara ve bakıcılarına müziğe eşlik etmek için tef gibi basit enstrümanlar verildi. Özel eğitimli müzik terapistleri, performanslar sırasında hastalarla etkileşime girerek davul çalmalarını, şarkı söylemelerini ve dans etmelerini sağladı.
Müziğin ardından grup sohbeti yapıldı. Hastalar daha fazla göz teması, daha az dikkat dağınıklığı, daha az ajitasyon gösterdi. Karşılaştırıldığında bu girişime katılmayan ve olağan günlük bakım programlarına devam eden kontrol grubu aynı zaman diliminde bu tür değişiklikleri göstermedi. Program üç ay boyunca 12 oturumdan oluşuyordu.
'Hepsi Sevdikleriyle İlgili Olabilir'
Girişimden önce bazı kişiler bakıcıları ile fazla iletişim kurmuyordu. Ancak girişim sırasında birlikte oynamaya, şarkı söylemeye ve dans etmeye başladılar ki bu aile için önemli bir değişiklikti. Bu değişiklikler seanslar dışındaki davranışlarını da etkiledi.
ITA'da nörolojik bir müzik terapisti olan ve Belleğe Müzikal Köprüler programının lideri Jeffrey Wolfe: "Program ilerledikçe, bakıcılar birden fazla aile üyesini davet etti. Bütün aile için normalleştirici bir deneyim oldu. Herkes, demans derecesine rağmen sevdikleriyle ilişki kurabildi." dedi.
Araştırmacılar bir sonraki adımın çalışmayı daha geniş bir hasta grubu ile yürütmek olduğunu söylüyor.
Northwestern University. "Music helps patients with dementia connect with loved ones: Novel music intervention sparks emotional connection between patients and caregivers." ScienceDaily. ScienceDaily, 29 August 2022.
www.sciencedaily.com/releases/2022/08/220829143926.htm
+ Tüm Referansları Göster