
Temmuz ayında New England Journal of Medicine dergisinde yayınlanan iki klinik çalışmanın sonuçlarını ortaya koyan bir çalışmaya göre, bölgesel nodal ışınlamanın, nod-pozitif veya yüksek riskli nod-negatif hastalığı bulunan kişilerde meme kanseri nüksünü azalttığı ancak sağkalıma katkısı olmadığı gösterildi.
İki çalışmada da standart meme radyoterapisi, meme ve nodal alanları içeren bölgesel radyoterapi ile karşılaştırıldı.
Amerika'da yapılan çalışmaya toplam 1832 meme koruyucu cerrahi ve adjuvan sistemik ilaçlarla tedavi edilen hasta dahil edildi. Hastalar tam meme ışınlama ile birlikte bölgesel nodal ışınlama (meme içi, supraklaviküler ve aksiller lenf nodları dahil) veya tek başına tam meme ışınlama (kontrol grubu) alacak şekilde randomize edildi. 10 yıllık takip süresi bitiminde, nodal ışınlama grubu ile kontrol grubu arasında genel sağkalım açısından anlamlı fark saptanamadı (%82.8'ye karşı %81.8; tehlike oranı 0.91; p = 0.38).
Ek olarak, nodal ışınlama grubunda 10 yıllık hastalıksız sağkalım oranı kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu (%82.0'ye karşı %77.0; tehlike oranı 0.76; p = 0.01).
10 yıllık izole lokal bölgesel hastalıksız sağkalım oranı, nodal ışınlama grubunda %95.2, kontrol grubunda %92.2 bulundu (p = 0.009).
Araştırmacılardan Dr. Whelan civardaki lenf nodlarına ilave ışınlamanın, sonraki meme kanseri nüks riskini hem kol altı gibi lokal, hem de kemik, karaciğer ve akciğer gibi memeden uzak bölgelerde azalttığına dikkat çekti.
Avrupa'da yapılan çalışmaya ise, santral veya medial yerleşimli bir primer tümör veya aksiller tutulumlu harici yerleşimli bir tümör mevcut olan 4004 hasta dahil edildi. Bu hastalar tam meme ya da toraks duvarı ışınlaması ile birlikte bölgesel nodal ışınlama veya tek başına tam meme ya da toraks duvarı ışınlaması (kontrol grubu) yapılacak şekilde randomize edildi.
10 yıllık takip süreci bitiminde, nodal ışınlama grubu ve kontrol grubu arasında sağkalım oranı açısından anlamlı fark bulunamadı (%82.3'e karşı %80.7).
Araştırmacılar, nodal ışınlamanın erken evre meme kanserli kadınlar için yararlı olduğunu saptadıklarını, bu yöntemin progresyonsuz sağkalım ile uzak bölgede progresyonsuz sağkalım oranlarını iyileştirdiğini, aksiler nodların tutulumu, medial yada santral bir primer tümör yada ikisi birden bulunan hastalarda meme kanserinden ölüm oranını azalttığını belirttiler.
Dr. Burstein yaptığı açıklamada nod-negatif olan bir hasta için bölgesel radyoterapi gerekmediğini, ancak dört veya beş pozitif nod bulunan hastanın bölgesel radyoterapi için iyi bir aday olduğunu vurguladı ve bir ila üç arasında pozitif nod bulunan hastalarda ise radyoterapinin genç yaş, kötü histoloji, büyük tümör ve olumsuz profil gibi risk faktörleri varsa endike olabileceğinin altını çizdi.
Kaynak: Medscape, http://www.medscape.com/viewarticle/848474
+ Tüm Referansları Göster