Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Dünya çapında 650 milyondan fazla insanı etkileyen obezite; kanda insülin direnci, glukoz intoleransı, hipertansiyon ve yüksek lipidler gibi bozuklukları içeren çoğu metabolik sendromun arkasındaki ana sebeptir.

BP3, fibroblast büyüme faktörü (FGF) bağlayıcı proteinleri (BP) ailesine aittir. Salgılanan FGF bağlayıcı proteinler (FGFBP), yerel olarak hareket eden parakrin FGF'leri hücre dışı depolarından harekete geçirirler. FGF'ler, solucanlardan insanlara kadar değişen farklı organizmalarda bulunur ve hücre büyümesini düzenlemek ve yara iyileşmesine yanıt vermek gibi çok çeşitli biyolojik süreçlerde görev alırlar. Ayrıca bazı FGF'lerin hormon gibi davrandığı da bilinmektedir.

BP1, BP2 ve BP3; FGF proteinlerine bağlanan ve FGF proteinlerinin vücuttaki aktivitelerini arttıran "şaperon" proteinleridir. Üretimi çeşitli kanser türlerinde artmış olan BP1 geni uzun süredir araştırılmaktadır. Bu, bazı kanserlerin büyümesinin, FGF'lerin aşırı verilmesiyle bağlantılı olduğunu düşündürmektedir.

Georgetown Üniversitesi öncülüğünde yapılan yeni bir araştırmada, araştırmacılar BP3'ün obezite gelişimindeki rolünü anlamayı amaçladılar. Kanser araştırmacıları, kanserdeki olası rolü için araştırdıkları bu proteinin, metabolizmanın güçlü bir düzenleyicisi olduğunu ortaya çıkardılar. Çalışmada bu proteinin, obez farelerin laboratuvar da zorlu ekspresyonunun, sürekli yemek yemek için genetik bir yatkınlıklarına rağmen yağ kütlelerinde kayda değer bir azalmaya neden olduğu görüldü.

Yeni Tedaviler İçin Umut

FGFBP3 (BP3), metabolik sendromun fare modellerinde yağ ve glikoz metabolizmasını değiştirdi. BP3 eksik fareler, azalmış hepatik ve serum trigliseritleriyle, bozulmuş lipit metabolizma yolakları sergilediler. Obez farelerde eksojen BP3 ekspresyonu, hiperglisemi, hepatosteatoz ve kilo artışını azalttı, karaciğerde ve adipoz dokularda de novo lipojenezi köreltti, dolaşımdaki adiponektini ve NEFA (esterleşmemiş yağ asidi)'yı arttırdı. Çalışmada ayrıca bu girişimlerin farelerde hiperglisemi gibi obezite ile ilgili rahatsızlıkları azalttığı ve karaciğer yağlarını ortadan kaldırdığı da tespit edildi. Klinik incelemeler ve farelerin mikroskobik incelemeleri yan etki göstermedi.

Araştırmacılar bu şaperonun, metabolizmanın kontrolünde rol oynayan üç FGF proteinine (19, 21 ve 23) bağlandığını buldular. FGF19 ve FGF 21 sinyalleri karbonhidratların ve yağların depolanmasını ve kullanımını düzenlerken; FGF23, fosfat metabolizmasını kontrol etmekteydi.

Araştırmacılar bulguların, BP3'ün, non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı ve tip 2 diabetes mellitus içeren metabolik sendromla ilişkili patolojiyi tersine çevirmek için yeni bir tedavi olabileceğini önerdiğini belirttiler. BP3'ün yapay bir ilaç değil, doğal bir protein olması nedeniyle, rekombinant insan BP3'ün klinik denemelerinin son klinik öncesi çalışmalardan sonra başlayabileceğini söylediler.

Medikaynak Referanslar

Elena Tassi, Khalid A. Garman, Marcel O. Schmidt, Xiaoting Ma, Khaled W. Kabbara, Aykut Uren, York Tomita, Regina Goetz, Moosa Mohammadi, Christopher S. Wilcox, Anna T. Riegel, Mattias Carlstrom, Anton Wellstein. Fibroblast Growth Factor Binding Protein 3 (FGFBP3) impacts carbohydrate and lipid metabolism. Scientific Reports, 2018; 8 (1).

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler