Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Tüm dünyada organ nakli sıklığı giderek artmaktadır. Bununla birlikte, organın türüne bağlı olarak, çoğu zaman nakledilen organa, alıcının bağışıklık sistemi saldırdığı ya da ’reddettiği’ için, nakillerin %20 ile 50'si beş yıl içinde başarısız olmaktadır. Pennsylvania Üniversitesi Perelman Tıp Fakültesi’nden araştırmacılar, organ nakli reddi için, standart yöntemlerle karşılaştırıldığında, daha erken uyarı sağlayan ve daha invaziv ve ağrılı bir iğne biyopsisi yerine yalnızca bir kan testi gerektiren yeni bir yöntem keşfettiler. Transplantasyon reddi tespiti için bu yeni yaklaşımın geçerliliği daha sonraki çalışmalarda da doğrulanırsa, doktorlar transplantasyon alıcılarını daha sağlıklı tutmayı sağlayabilirler. Daha iyi bir biyolojik belirteç ile immünosüpresif ilaçlar kullanan bu hastaların çoğunda, transplantasyon reddi evrelerini tersine çevirmek mümkün olabilir. Doktorlar, reddi daha erken tespit edebildiklerinde, sürece daha etkin müdahale edebilirler. Bununla birlikte, transplantasyon alıcıları, organ reddi meydana gelmediğinde, immünosupresif ilaçları düşük idame dozlarında kullanabilirler böylece bu ilaçların, kanser, yüksek tansiyon, fırsatçı enfeksiyonlar ve böbrek hasarı gibi yan etkilerinden de kurtulabilirler.

Yeni yöntem, normalde çoğu hücre tipinden salınan, eksozomlar olarak bilinen küçük, kapsül benzeri yapıları içeriyor. Eksozomların nasıl oluştukları henüz tam olarak bilinmese de, bu kapsüllerin ana hücrelerindeki, komşu hücrelerin aktivitelerini etkileyebilecek, protein ve diğer molekülleri içerdiği biliniyor. Ana hücrelerinde olduğu gibi, eksozomların yüzeylerinde, vücudun bir parçası olarak bağışıklık sistemince tanınmalarını sağlayan ve genellikle MHC antijenleri olarak adlandırılan, protein belirteçleri bulunuyor. Araştırmacılar, yaptıkları çalışmada donör eksozomlarının farklı yüzey işaretlerinin, bu küçük yapıların kan testlerinde saptanmasına ve potansiyel nakil reddi ataklarını öngörmesine izin verebileceğini düşündüler. Farelere insan pankreatik adacık hücrelerinin nakledildiği standart bir laboratuvar modelini kullanarak, farelerin kanlarında, nakledilen insan hücrelerindeki eksozomları tespit edip miktarlarını ölçebildiklerini gösterdiler. Ayrıca, farelerde nakillerin immün reddini başlattıklarında, ölçülen nakledilen adacık eksozom seviyelerinde keskin ve hızlı bir düşüş fark ettiler.

Araştırmacılar, insanlarda, transplantasyon-eksosom stratejisinin ilk araştırmasında, adacık hücrelerinin nakledildiği 5 alıcının depolanmış kan plazması örneklerini incelediler ve nakilleri takiben bu numunelerde donör eksozomlarını tespit edebildiler. Düşen eksozom ölçümünün, insanlardaki nakil reddinin öngörülmesinde yararlı olabileceğine dair bazı ön kanıt da buldular. Nakledilen adacık hücrelerini reddeden bir hastada, nakledilen hücrelerin çalışmamaya başlamasından altı buçuk ay önce alınan bir kan örneğinde, verici eksozom seviyesinde dik bir düşüş saptadılar ve hastada klinik diyabet bulguları gelişti. Araştırmacılar, bu yaklaşıma ait kapsamlı bir incelemede donör doku eksozomlarını, şu anda en yaygın organ nakli türü olan böbrek naklinde de izole edebileceklerini ve tespit edebileceklerini, sadece kanda değil idrarda da donör-böbrek eksozomlarının izole edilebileceğini ve niceliksel olarak tespit edilebileceğini ve böylece kan testlerinden daha az invaziv olan idrar testlerinin yapılabileceğini gösterdiler.

Medikaynak Referanslar

Prashanth Vallabhajosyula, Laxminarayana Korutla, Andreas Habertheuer, Ming Yu, Susan Rostami, Chao-Xing Yuan, Sanjana Reddy, Chengyang Liu, Varun Korutla, Brigitte Koeberlein, Jennifer Trofe-Clark, Michael R. Rickels, Ali Naji. Tissue-specific exosome biomarkers for noninvasively monitoring immunologic rejection of transplanted tissue. Journal of Clinical Investigation, 2017.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler