
Otoimmün hepatit (OİH) nadir görülen, genellikle kronik seyreden bir karaciğer hastalığıdır. Tedavisi yoktur ve prognozu kötüdür. Çoğunlukla kortikosteroidlerle tek başına ya da azatioprin ile kombinasyon halinde immünsüpresif tedavi, vakaların % 80-90'ında sağ kalımda fayda sağlar.
Karaciğer transplantasyonu, siroz semptomlarına sahip immünsüpresif tedaviye rağmen ilerlemiş karaciğer hastalığı olan hastalarda geçerli bir tedavi seçeneğidir. OİH, Avrupa ve Amerika’daki nakillerin % 4-5'ini oluşturur. OİH için transplantasyon sonuçları diğer endikasyonlara göre daha iyidir.
OİH için tanı skorlama sistemleri, tekrarlayan OİH hastalarını saptamak için tasarlanmamıştır ve bu popülasyonda çalışılmamıştır. Amerikan Karaciğer Hastalıkları Araştırmaları Derneği tarafından 2010 yılından itibaren, karaciğer transplantasyonu sonrası tekrarlayan OİH için, çalışmalarda doğrulanmamış olmasına rağmen tanı kriterleri, transaminazların yükselmesi, persistan otoantikorlar, hipergammaglobulinemi ya da IgG düzeylerinde yükselme, uyumlu histopatolojik bulgular, alternatif etiyolojilerin dışlanması ve steroidlere yanıt olarak tanımlanmıştır.
Otoimmün hepatit, olguların% 11 - 40'ında tekrarlanabilirken, 2012 ELTR raporunda, OİH için transplantasyon yapılan hastaların sadece % 0,6'sının tekrarlayan OİH yüzünden öldüğü bildirilmiştir. 2008'de Birleşik Krallık'ta tek merkezli bir çalışmada, primer biliyer kolanjitli hastalara kıyasla OİH hastalarında daha yüksek primer hastalık rekürrensi nedenli total greft kaybı riski ve greft kaybı gösterilmiştir.
OİH nüksü için risk faktörleri tartışmalıdır. Alıcı HLA genotipleri DR B1 * 0301 veya DRB1 * 0401, hastalık rekürrensi riski ile ilişkilendirilmiştir. Alınan karaciğerin yüksek nekroenflamatuvar aktivitesi ve düşük kontrollü hastalığın, rekürrens için prediktif faktörler olduğu gösterilmiştir. Transplantasyondan sonra steroidlerin hızlı şekilde bırakılmasının, hastalık rekürrensinde artmış risk ile ilişkili olduğu raporlanmıştır. Başka otoimmün hastalıklar ve transplantasyon öncesi yüksek transaminazlar ve IgG'nin de rekürrens riski artışı ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. Uzun süreli kortikosteroid tedavisi OİH rekürrensinin önlenmesinde, beş yıllık takipte %6 ve on yıllık takipte %10 tekrarlama oranları ile, enfeksiyon ve osteoporoz oranında artış olmaksızın güvenli ve etkili gibi gözükmektedir.
Finlandiya’dan araştırmacılar, karaciğer transplantasyonu sonrası rekürrens OİH oranlarını, OİH rekürrensinin sağ kalım ve fibrozis üzerindeki etkisini değerlendirmek ve OİH rekürrensi için risk faktörlerini anlamak amacıyla bir çalışma yaptılar. Araştırmacılar, karaciğer trasplantasyonundan önce OİH tanılı, transplantasyondan en az 1 yıl sonraki 1 ya da daha fazla protokol biyopsisi olan 42 hastayı, ortalama 5 yıl boyunca takip ettiler. Takip karaciğer biyopsilerini, OİH rekürrensi, fibrozis progresyonu ve siroz gelişimi için yeniden değerlendirdiler.
Araştırmacılar ortalama beş yıllık izlem boyunca 15 hastada histolojik OİH rekürrensi tanısıyla karşılaştılar. Tekrarlayan OİH 2 hastada progresif fibrozise neden oldu iki hastada tek bir hasta veya greft kaybına neden olmadı. Tekrarlayan OİH'lı üç hastada transaminazlar normaldi. Eşlik eden kolanjiti olmayan hastalarda OİH rekürrensi daha sıktı. Antimetabolitsiz immünsüpresyon, OİH rekürrensi riskini arttırıyordu. 1,5 ve 10 yıllık dönemde hasta sağ kalım oranları sırasıyla % 94,% 86 ve% 86 ve ve greft sağ kalım oranları sırasıyla % 91,% 77 ve% 74'tü. OİH rekürrensi sağ kalımı etkilemiyordu.
Araştırmacılar çalışma sonuçlarının, 5 yılda OİH rekürrensinin %36 oranında ortaya çıktığını ve hasta ve greft sonuçlarını etkilemediğini gösterdiğini belirttiler.
Puustinen, Lauri, et al. "Histologic surveillance after liver transplantation due to autoimmune hepatitis." Clinical Transplantation (2017).
+ Tüm Referansları Göster