Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Hamileliğin üç haftadan daha erken sonlandığı spontan prematüre doğum, ABD doğumlarının yüzde 9'unu etkilemektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nde bebek ölümünün önde gelen nedenidir ve dünya çapında 5 yaşından küçük çocuklarda ölümlerde en büyük paya sahiptir. Progesteron bir üreme hormonudur. Uterus, yumurtalık ve serviks gibi dokularda eksprese edilen bir reseptör bu hormona bağlanır ve hamile kadınların erken doğun sancısını engelleyen sinyaller gönderir. Progesteron reseptöründe, hamileliğin sonundaki değişiklikler, doğum sancısının tetiklenmesine yardımcı olur.

Progesteron, daha önce erken doğum yapmış, erken doğum yapma riski taşıyan gebeler için de bir ilaç olarak kullanılmaktadır. Yine de, bu kadınlara ekstra progesteron vermek, her zaman erken doğumu engellemez. Bunun nedeni bilinmemektedir. Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki bilim adamları tarafından yürütülen bir araştırmada, insanların, gebeliğin devamlılığı için anahtar bir hormon reseptöründe beklenmedik şekilde yüksek genetik varyasyon gösterdiklerini buldular. Çalışmada, genom projesinden elde edilen veriler, farklı atalara sahip insanlardan insan genomlarının erişilebilen bir veri tabanını kullanılarak sağlandı. Araştırmacılar, Avrupalı atalarıyla yaşayan Utah sakinleri, Nijerya'da Yoruba insanları ve Pekin'de Han Çinlileri olmak üzere üç popülasyonda progesteron reseptörü için genetik sekansları karşılaştırdılar.

Doğu Asya popülasyonlarının, progesteron reseptör geninin, erken doğuma karşı koruyan bir versiyonuna sahip olduklarını, oysa Avrupa veya Afrika atalarına sahip diğer popülasyonların daha yüksek prematürite riskine ve bu genin diğer versiyonlarına sahip olduklarını buldular. Han Çin popülasyonundaki dizilim evrimsel olarak yeni bir varyasyona sahipti, belki de bu erken doğumun, Afrika'dan Doğu Asya'ya göç eden ataların insanları olan küçük bir grup için özellikle pahalıya mal olabileceğini yansıtıyordu. Buna karşılık, Avrupa ve Afrika atalarıyla modern toplumlar, gende yeni ve atalara ait versiyonları yansıtan daha büyük bir karışıma sahipti.

Bulgular aynı zamanda Doğu Asyalılarda görülen progesteron reseptörünün genetik formlarının diğer popülasyonlarda prematüre doğuma karşı koruma sağlamayacağını da öngörüyordu. Araştırmacılar bu öngörüyü Boston Doğum Kohortu adlı bir araştırmaya katılan 1.733 Afro-Amerikan kadının verileriyle doğruladılar. Bu kadınların 461'inin spontan preterm doğum olduğu ve 237'sinin tıbbi olarak preterm doğum olduğu gösterildi. Çalışmada, Doğu Asya popülasyonlarında tipik olarak görülen genetik varyantlara sahip Afro-Amerikan kadınların erken doğum riski daha yüksekti.

Neandertallerde Erken Doğum Daha Sık

Araştırmacılar ayrıca, progesteron reseptörünü, biri yaklaşık 122.000 yıl önce ve üçü yaklaşık 52.000 yıl önce yaşamış olan dört kadın Neandertalden sağlanan genetik verilerde incelediler. Bu bireyler, yüksek bir preterm doğum riski ile bağlantılı bir reseptör versiyonuna sahipti. Bulgular, bu gen versiyonunun insanlar ve Neandertaller arasında çiftleşerek erken insan populasyonlarına sunulmuş olabileceğini düşündürüyordu.

Araştırmacılar bundan sonra, prematüre doğumu önlemeye çalışmak için progesteron almış olan gebe kadınları incelemeyi planlıyorlar. Reseptördeki genetik farklılıkların, bazı kadınlarda hormon verilmesinin neden erken doğumu engellediğini fakat bazı kadınlarda engellemediğini açıklayıp açıklayamayacağını belirlemek istiyorlar. Bu tür bilgilerin preterm doğumun önlenmesi için kişiselleştirilmiş yaklaşımlar geliştirmeye yardımcı olabileceğini düşünüyorlar.

Medikaynak Referanslar

Stanford Medicine. "Genetic variation in progesterone receptor tied to prematurity risk." ScienceDaily. ScienceDaily, 21 June 2018.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler