Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Şekerli içeceklerin tüketimi son yıllarda dünya çapında artmıştır. Global Hastalık Yüküne göre, risk seviyesine maruziyet derecesini ve bu riskin hastalık yüküne olan katkısının şiddetini dikkate alarak değerlendirilen "özet maruziyet değeri 1990'dan 2016'ya kadar %40'tan fazla artmıştır. Yapılan çalışmalarda şekerli içecekler, fazla kilo veya obezite riskinin artmasıyla, daha yüksek tip 2 diyabet insidansıyla, artmış hipertansiyon riski ve kardiyometabolik ölüm ile ilişkilidir. Yapay tatlandırıcıyla tatlandırılmış içecekler başlangıçta daha sağlıklı bir alternatif olarak düşünülmüş, ancak daha yüksek bir hipertansiyon, obezite ve tip 2 diyabet insidansı ile ilişkili bulunmuştur. Ayrıca, bazı yapay tatlandırıcıların, bağırsak mikrobiyotasını değiştirerek glikoz intoleransını arttırdıkları önerilmiştir.

Buna karşılık, şekerli içecekler ile kanser riski arasındaki ilişki daha az araştırılmıştır. Bu potansiyel ilişki, mekanik olarak olası olması nedeniyle artan endişeleri de beraberinde getirmektedir. Aslında, şekerli içecekler, birçok kanser için güçlü bir risk faktörü olan obezite riski ile ilişkilidir. Obezite ve adipozite yolaklarının yanı sıra, şekerli içecekler ve kanser arasındaki bağı oluşturan mekanizmalar, yüksek glisemik indekslerinden veya glisemik yüklerinden kaynaklanan insülin direncini içerebilir, bu da meme kanseri, hepatosellüler kanser ve diyabet ilişkili karsinomlarla bağlantılıdır. Şekerli içeceklerde, karamel renklerini içeren içeceklerdeki Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından insanlar için kanserojen olarak tanımlanan 4-metilimidazol, meyve sularındaki pestisitler gibi kimyasal bileşikler veya aspartam gibi yapay tatlandırıcılar kanserogenezde rol oynar.

Yapılan yeni bir nüfus temelli prospektif kohort çalışmasında, şekerle tatlandırılmış içecekler ve %100 meyve suları gibi şekerli içecekler ile yapay tatlandırıcılı şekerli içeceklerin tüketimi ve kanser riski arasındaki ilişkiler değerlendirildi.

Çalışmaya, Fransız NutriNet-Santé kohortundan (2009-2017) 18 yaş ve üstü 101.257 katılımcı dahil edildi. Katılımcıların ortalama yaşları 42,2’ydi ve ortalama takip süresi 5,1 yıldı. Şekerli içeceklerin ve yapay şekerli içeceklerin tüketimi, katılımcıların 3.300 farklı yiyecek ve içecek ürünü için normal tüketimini kaydetmek üzere tasarlanmış 24 saatlik tekrarlanan diyet kayıtları kullanılarak değerlendirildi.

Şekerli İçecekler Kanser Riskini Arttırıyor

İçki tüketimi ile genel, meme, prostat ve kolorektal kanser riski arasındaki muhtemel ilişkiler, eşlik eden riskleri hesaba katan çoklu-ayarlanmış Fine and Gray tehlike modelleri ile değerlendirildi ve alt dağılım tehlike oranları hesaplandı.

Araştırmacılar, şekerli içeceklerin tüketiminin, genel kanser (n = 2.193, 100mL/d artış için alt-dağılım risk oranı 1,18) ve meme kanseri (n=693, 100mL/d artış için alt-dağılım risk oranı 1,22) ile ilişkili olduğunu buldular. Yapay tatlandırıcılarla tatlandırılmış içeceklerin tüketimi, kanser riski ile ilişkili değildi. Spesifik alt-analizlerde, %100 meyve suyunun tüketimi, genel kanser riski ile önemli derecede ilişkiliydi (n=2.193, 100mL/d artış için alt-dağılım risk oranı 1,12).

Araştırmacılar yaptıkları prospektif çalışmada, şekerli içeceklerin tüketiminin, genel kanser ve meme kanseri riski ile pozitif ilişkili olduğunu bulduklarını belirttiler. Elde ettikleri sonuçların, diğer büyük ölçekli prospektif çalışmalarda doğrulanmasına ihtiyaç olduğunu aktardılar. Batı ülkelerinde yaygın olarak tüketilen şekerli içeceklerin, kanser önleme için değiştirilebilir bir risk faktörü olabileceğini vurguladılar.

Medikaynak Referanslar

Eloi Chazelas, Bernard Srour, Elisa Desmetz, Emmanuelle Kesse-Guyot, Chantal Julia, Valérie Deschamps, Nathalie Druesne-Pecollo, Pilar Galan, Serge Hercberg, Paule Latino-Martel, Mélanie Deschasaux, Mathilde Touvier. Sugary drink consumption and risk of cancer: results from NutriNet-Santé prospective cohort, BMJ 2019;366:l2408.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler