
Londra'daki Imperial College London ve University of London'daki Great Ormond Street Çocuk Sağlığı Enstitüsü'nden araştırmacılar, ergenlerin sosyal medya kullanım sıklığı ile daha sonra akıl sağlığı ve refahı arasındaki ilişkileri ve bu etkilere nasıl aracılık edilebileceğini değerlendirdiler.
Araştırmacılar, 2013 ve 2015 yılları arasında İngiltere'de 13 ila 16 yaşları arasındaki 12.866 gencin ulusal olarak temsili bir longutidunal araştırması olan Our Futures çalışmasından elde edilen verilerin ikincil bir analizini gerçekleştirdiler. Sosyal medya kullanım sıklığına, 2013'te 13-14 yaş grubundaki katılımcıları içeren 1. dalga, 2014'te 14-15 yaş grubundaki katılımcıları içeren 2. dalga ve 2015 yılında 15-16 yaş grubu katılımcıları içeren 3. dalga olmak üzere, 3 üç zaman noktasında baktılar.
2. dalgada zihinsel sağlığı değerlendirmek için 12 maddelik bir Genel Sağlık Anketi (GHQ12) kullandılar ve 3. dalgada katılımcılar tarafından, yaşam doyumu, değerli yaşam hissi, mutluluk ve anksiyeteyi içeren 1 ila 10 arasında bir ölçekte iyilik hali değerlendirildi. Daha sonra, etkilerin potansiyel aracıları olarak, siber zorbalık, uyku yeterliliği ve fiziksel aktiviteyi değerlendirdiler.
Tek Başına Sosyal Medya Etkili Değil
2013-2015 yılları arasında sosyal medya kullanımının, erkeklerin %34,4'ünden %61,9'una ve kızların %51,4'ünden %75,4'üne, arttığını gördüler. Bununla birlikte, siber zorbalığın, uykunun ve fiziksel aktivitenin etkilerini ayarladıktan sonra, sosyal medya kullanımı ile zihinsel sağlık arasındaki ilişkinin kızlarda anlamlı olmadığını tespit ettiler. Bunun nedeni, bu faktörlerin, yüksek bir GHQ12 puanının önemli prediktörleri olmasıydı ve kıyaslandığında kullanımın etkisi çok küçüktü. Bu etki erkeklerde görülmedi. Siber zorbalık, uyku ve fiziksel aktivitenin bir etkisi olmasına rağmen, çok sık kullanım aynı zamanda yüksek bir GHQ12 skorunun önemli bir belirleyicisi olarak kaldı.
Araştırmacılar, sosyal medyaya atfedilen zararın büyük kısmının doğrudan sosyal medya kullanımıyla ilgili olmasının muhtemel olmadığını, bunun yerine hangi içeriğin tüketildiğiyle veya kullanımının daha az uyku veya fiziksel aktivite ile sonuçlanıp sonuçlanmadığı ile ilgili olduğunu belirttiler. Diğer raporlar da cinsiyet farklarını net bir şekilde bulduğunu, yaptıkları çalışmanın sonuçlarının, sosyal medyanın cinsiyete göre etki mekanizmalarını daha ayrıntılı araştıran çalışmalar yapmayı daha da önemli hale getirdiğini aktardılar.
Elisabeth Mahase. Social media can harm when use displaces sleep or exercise or involves bullying, finds study, BMJ 2019;366:l5143
+ Tüm Referansları Göster