Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Organ transplantasyon hastalarında aşı ile önlenebilen hastalıklar önemli mortalite ve morbidite sebebidir. Komplikasyonların önlenmesinde aşı ile korunma anahtar rol oynar. Bununla birlikte, aşıların tipleri, uygulama zamanları ve etkileri ya da immünojenliklerinden haberdar olmak önemlidir. Transplantasyon hastalarında aşı etkililiği ile ilgili geniş ölçekli çalışmalar yoktur ve yapılan çoğu çalışma, korunmayı laboratuvar verileriyle ölçmektedir. Anahtar aşılar; influenza, pnömokok, HPV ve herpes zoster, varisella zoster, kızamık-kızamıkçık-kabakulak gibi canlı aşılardır.

Genel olarak, transplantasyondan sonra aşılara humoral ve hücresel yanıt suboptimaldir. Bu yüzden aşılama, mümkünse hastalar transplantasyonu beklerken, kapsamlı transplantasyon önce değerlendirmenin bir parçası olarak yapılmalıdır. Transplantasyondan önce hastalara hemodiyaliz uygulanıyor olması ya da kronik karaciğer hastalığına sahip olmaları gibi durumlar aşılara yanıt açısından istenen durumlar değildir fakat yine de aşıların transplantasyon sonrası yapılmalarına göre daha uygundur.

Kanadalı araştırmacı Dr.Kumar yaptığı incelemede, yapılan son çalışmalara göre solid organ transplantasyonu öncesinde ve sonrasında hangi aşıların önerildiğini inceledi.

İnflüenza aşısı, üzerinde en çok çalışma yapılmış aşıdır ve immünojeniteyi transplatasyon zamanı, transplantasyon tipi ve mikofenolat mofetil kullanımı gibi faktörler etkiler. İnflüenza transplantasyon hastalarında, genel olarak alt solunum yolu enfeksiyonu şeklinde görülür ve hastalık çok şiddetli seyredebilir ayrıca nadirde olsa miyokardit ve miyozit gibi ekstrapulmoner komplikasyonlarda gelişebilir. Standart inflüenza aşısı inaktive formülasyondadır. Spesifik suşlar DSÖ’nün önerilerine göre yıllık olarak değişir. Yakın gelecekte, ilave B suşu içeren kuadrivalan aşı birçok yerde kullanılabilir hale gelecek.

İmmünojeniteyi etkileyen en önemli faktörlerden biri aşının uygulanma zamanıdır. Amerikan Transplantasyon Topluluğu, inflüenza aşısının hastalara, transplantasyondan 3-6 ay sonra yapılmasını önermektedir. Bununla birlikte diğer bazı rehberlerde transplantasyondan 1 ay sonra kadar erken dönemlerde de yapılabileceği söylenmektedir.

İmmünojeniteyi etkileyen bir diğer faktör de mikofenolat mofetil kullanımıdır. Yapılan en son çalışmaya göre, mikofenolat mofetilin günlük en az 2 gr gibi daha yüksek dozlarda kullanımı, serokonversiyon oranını azaltmaktadır.

Transplantasyon tipi de immünojeniteyi etkileyen önemli faktörlerdendir. Yapılan bir çalışmada, akciğer transplantasyonu hastalarında böbrek transplantasyonu yapılmış hastalara göre daha düşük immünojeni oranları görülmüştür.

Standart aşıda immünizasyonun zayıf olduğunu düşünerek araştırmacılar aynı dönemde iki ya da üç doz uygulana, ilk aşılamayı takiben daha düşük doz intradermal pekiştirme ve intradermal ilaç iletim sistemi gibi yöntemler geliştirdiler fakat bağışıklamada anlamlı bir artış göremediler.

Standarttan dört kat fazla antijen içeren, yüksek doz aşı da kullanılabilir durumdadır ve veriler ileri yaş grubunda etkililiği arttırdığını göstermektedir fakat bu formülasyonun transplantasyonda immüjenitesi ve güvenliliği henüz bilinmemektedir.

Pnömokok enfeksiyonu riski transplantasyon hastalarında normal popülasyona göre 13 kat yüksektir ve bu yüzden aşılanma gereklidir. Konjuge ve polisakkarit pnömokok aşıları mevcuttur. Yapılan yeni çalışmalara göre, serotip kapsamını arttırmak için polisakkarit aşının ardından konjuge aşı yapılması önerilmektedir.

Canlı- zayıflatılmış aşıların transplantasyondan sonra uygulanması önerilmemektedir. Transplantasyondan en az 4 hafta önce yapılması uygun bulunmaktadır. Fakat yapılan çalışmalarda, varisellanın transplantasyondan sonra yapılabileceği gösterilmektedir. Kızamık- kızamıkçık ve kabakulak transplantasyondan sonra uygulanması önerilmemektedir. Yanlış immünizasyon ya da vahşi tip kızamığa maruz kalma gibi durumlarda immünglobinler ile pasif immünizasyon, hastalık riskini azaltmak için kullanılabilir.

Transplantasyon hastalarının %20’sinde herpes zoster enfeksiyonu gelişmektedir. Aşı transplantasyondan önce yapılabilir ve transplantasyondan sonra yapılması kontrendikedir. İnaktive formülasyonlu aşıyla ilgili klinik çalışmalar devam etmektedir, bununla yakın zamanda transplantasyondan sonra uygulamada mümkün olabilir.

HPV aşısında immüjenite suboptimal olabilsede, transplantasyondan sonra aşı önerilmektedir.

Hepatit B için tüm transplantasyon adayları ve hastaları ile aşılanmalıdır ve mutlaka yanıt seroloji ile kontrol edilmelidir. Tetanoz, aselüler boğmaca ve hemofilus inflüenza B içinde bağışıklığın devamının sağlanması gerekmektedir. Konjuge meningekok aşısı, eculizumab alacak tüm transplantasyon hastalarında tedaviden önce mutlaka uygulanmalıdır.

Araştırmacı ayrıca transplantasyon hastaları kadar onlarla temasta olan kişilerde aşılanmasının önemine dikkat çekti. Dr Kumar’a göre özellikle hastaların çocuklarının yıllık inflüenza aşıları ve rotavirüs, KKK, varisella aşıları mutlaka yapılmış olmalıdır.

Medikaynak Referanslar

  Deepali Kumar, Immunizations following solid-organ transplantation, Lippincott Williams & Wilkins Volume 27 Number  4 August 2014

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler