Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Eğitim ve Sağlık Meslekleri Fakültesi dekanı ve Arkansas Üniversitesi'nde halk sağlığı profesörü olan Brian Primack'in yaptığı yeni bir ulusal araştırma, sosyal medya kullanımlarını artıran genç yetişkinlerin altı ay içinde depresyona yakalanma olasılıklarının önemli ölçüde daha yüksek olduğunu göstermiştir. Günde 120 dakikadan daha az sosyal medya kullanan katılımcılarla karşılaştırıldığında, örneğin günde 300 dakikadan fazla kullanan genç yetişkinlerin altı ay içinde 2,8 kat daha fazla depresyona girme olasılığının olduğu gözlemlenmiştir. American Journal of Preventive Medicine'in Şubat 2021 sayısı için planlanan ve 10 Aralık'ta çevrimiçi olarak yayınlanan araştırma, zaman içinde sosyal medya kullanımı ile depresyon arasında bir bağlantı olduğunu gösteren ilk büyük, ulusal çalışma olma özelliğini taşımaktadır. Primack, bu alandaki önceki çalışmaların çoğunun bizi tavuk ve yumurta sorusuyla baş başa bıraktığını belirtmiştir.

Primack, diğer büyük çalışmalardan depresyon ve sosyal medya kullanımının birlikte olma eğiliminde olduğunu bildiklerini ancak hangisinin önce geldiğini anlamak zor olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca Primack, bu yeni çalışmanın, bu sorulara ışık tuttuğunu, başlangıçta yüksek sosyal medya kullanımının depresyon oranlarının artmasına neden olduğunu belirtmiş, ancak ilk bunalımın, sosyal medya kullanımında herhangi bir değişikliğe yol açmadığını sözlerine eklemiştir. Primack ve Pittsburgh Üniversitesi'ndeki meslektaşları 2018'de 18 ile 30 arasında 1.000'den fazla ABD'li yetişkinden örnek aldıklarını bildirmişlerdir. Çalışmada onaylanmış dokuz maddelik Hasta Sağlığı Anketi kullanılarak depresyonu ölçülmüş ve katılımcılara Facebook, Twitter, Reddit, Instagram ve SnapChat gibi platformlarda sosyal medyayı ne kadar süre kullandıkları sorulmuştur. Analizler yaş, cinsiyet, ırk, eğitim, gelir ve istihdam gibi demografik faktörler için kontrol edilmiş olmakla birlikte sonuçları daha büyük ABD nüfusunu yansıtması için anket ağırlıkları dahil edilmiştir.

Engelliliğin önde gelen küresel nedeni

Pittsburgh Üniversitesi'nde psikiyatri profesörü yardımcısı ve çalışmanın ortak yazarı olan Dr. Cesar Escobar-Viera, bu bulguların bir nedeninin, sosyal medyanın çok fazla zaman alması olabileceği olarak belirtmiştir. Dr. Cesar Escobar-Viera sosyal medyada fazla zaman geçirmenin, daha önemli kişisel ilişkiler kurmanın, kişisel veya profesyonel hedeflere ulaşmanın ve hatta sadece değerli düşünme anlarına sahip olmanın yerini alabileceğini ifade etmiştir. Yazarlar, sosyal karşılaştırmanın da bu bulguların temelini oluşturabileceğini öne sürmüşlerdir. Pittsburgh Üniversitesi'nde tıp profesörü yardımcısı ve çalışmanın ortak yazarı olan Jaime Sidani, sosyal medyanın, genellikle olumlu tasvirleri vurgulamak için düzenlendiğini belirtmiştir. Jaime Sidani, bunun, yaşamda kimlik gelişimi ile ilgili kritik dönemeçlerde olan ve maruz kaldıkları olası idealleri karşılayamayacaklarını düşünen genç yetişkinler için özellikle zor olabileceğini sözlerine eklemiştir. Bulgular, depresyonun yakın zamanda Dünya Sağlık Örgütü tarafından engelliliğin önde gelen küresel nedeni olarak ilan edildiğini ve diğer tüm ruhsal bozukluklardan daha fazla engelliliğe ayarlanmış yaşam yılını açıkladığı göz önüne alındığında özellikle önemli olduğunu göstermiştir. Primack, bu bulguların, COVID-19 çağında dikkate alınmasının özellikle önemli olduğunu vurgulamıştır. Primack, artık kişisel olarak sosyal olarak bağlantı kurmak daha zor olduğuna göre, hepimizin sosyal medya gibi daha fazla teknoloji kullandığımızı belirtmiş ve bu teknolojilerin kesinlikle değerli olabileceğini düşünmesine rağmen, insanları hangi teknoloji deneyimlerinin kendileri için gerçekten yararlı olduğunu ve hangilerinin onları boş hissettirdiğini düşünmeye teşvik ettiğini sözlerine eklemiştir.

Medikaynak Referanslar

University of Arkansas, Increased social media use linked to developing depression, ScienceDaily,10 December 2020

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler