.jpg)
Koronavirüs salgını boyunca bilimle ilgili- ne zaman karantina uygulanmalı, yüz maskelerinin yardımcı olup olmadığı ve çocukların daha az duyarlı olup olmadığı gibi şiddetli tartışmalar olmuştur. Araştırmacılar en son tartışmanın, virüse karşı bağışıklık tepkimizin çok önemli bir bölümü olan T hücrelerini göz ardı edip etmediğimizle ilgili olduğunu belirtmişler ve bunun önemli olduğunu, çünkü eğer insanlar virüse karşı düşündüklerinden daha fazla bağışıklığa sahipse, o zaman belki de bazı COVID-19 önlemlerini hafifletebileceklerini ifade etmişlerdir.
Peki, bu fikrin doğruluğu var mı? Bağışıklık sisteminin koronavirüs gibi patojenlerle savaşmak için iki ana kolu vardır. Hakkında en çok duyduğumuz şey, spesifik patojenleri tanıyabilen ve onları yok etmek için hedefleyen küçük moleküller olan antikorlardan oluşmaktadır. Koronavirüse karşı antikorlar kanda ölçülebilmekle birlikte anketler, bunlara sahip insanların oranını hızla ölçmeye başlamıştır. Araştırmacılar ancak pandeminin sert vurduğu yerlerde bile, antikor seviyelerinin sürü bağışıklığını sağlayacak kadar yüksek olmadığını belirtmiş ve bunun da artık kolayca yayılamayacak kadar virüse bağışık olduğunda ortaya çıkacağını ifade etmişlerdir.
COVID-19'u doğrulayan T-hücresi aktivitesi
Araştırmacılar, virüsün ne kadar bulaşıcı olduğuna bağlı olarak, bir popülasyonun yüzde 65'inin sürü bağışıklığına ulaşmak için bağışık olması gerektiğini tahmin etmektedirler. Londra'da, antikor seviyeleri 26 Nisan ile 9 Ağustos arasında yaklaşık yüzde 10 civarlarında olmakla birlikte pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, bir bütün olarak İngiltere için de tek hanelidir. Bu seviyeler, koronavirüsün kaç kişiye bulaştığını göstermekle birlikte yaygın olarak alınmaktadır, ancak, bağışıklık sistemimizin ikinci kolu olan T hücreleri nedeniyle resim bundan daha karmaşıktır. Antikorlar bazen daha önemli olarak görülmektedir çünkü virüslerin vücuda girmesini engelleyebilmektedirler. Araştırmacılar virüsler içeri girdikten sonra, yalnızca T hücrelerinin enfekte olmuş hücreleri öldürebileceğini ifade etmişlerdir. Koronavirüse karşı T hücresi aktivitesi testlerinin sonuçlarını elde etmek, antikor testleri için 90 dakika kadar kısa bir süreye kıyasla birkaç gün sürmekle birlikte araştırmacılar birkaç grubun küçük ölçekte test edildiğini belirtmişlerdir.
Araştırmacılar test edilen insanların yüzde 10 ila 50'sinde koronavirüse tepki veren T hücrelerini bulduklarını bildirmişlerdir. Kaliforniya'daki La Jolla İmmünoloji Enstitüsü'nden Alessandro Sette, bunun nüfusun yarısının COVID-19'a karşı bağışık olduğu anlamına gelmediğini belirtmiştir. Sette ve meslektaşları tarafından yapılan biri de dahil olmak üzere bu çalışmalardan bazıları, koronavirüse karşı önceden var olan bağışıklığı test etmek için mevcut salgından önce verilen kan bağışlarına bakmış ve diğerleri COVID-19'lu insanlardan örnekleri incelediklerini bildirmişlerdir. Araştırmacılar en olası açıklamanın, pozitif test edilen pandemi öncesi kan örneklerinin daha önce soğuk algınlığına neden olanlar gibi daha hafif koronavirüslere yakalanmış kişilerden olması ve T hücrelerinin COVID-19'a neden olana tepki vermesi olabileceğini ifade etmişlerdir. Sette, bu tür insanların COVID-19 ile daha az hastalanmalarının muhtemel olduğunu ancak yine de enfekte olabileceklerini ve bunu başkalarına bulaştırabileceklerini belirtmiştir.
Bununla birlikte, aralarında COVID-19 olduğu bilinen bazılarının ve aile üyelerinin de dahil olduğu yaklaşık 200 kişiyi test eden bir İsveç araştırması, COVID-19 ile en hasta olanların daha fazla T hücre aktivitesine sahip olduğunu bulmuştur. Çalışma üzerinde çalışan Stockholm'deki Karolinska Enstitüsü'nden Marcus Buggert, bu durumun eski koronavirüse değil, mevcut koronavirüse yönelik olduğunu gösterdiğini söylüyor. "Ancak her bir T hücresinin bu yeni virüs tarafından indüklendiğini söyleyemeyiz" diye de ekliyor.
T hücreleri, antikor testindeki bazı şaşırtıcı anormallikleri açıklayabilir. "Doğrulanmış COVID-19 vakalarına sahip kişilerimiz oldu. Antikor testleri negatif çıktı, ancak T hücreleri pozitif çıktı. Bu, antikor testlerinin bize resmin tamamını anlatmadığını gösteriyor diyor, nispeten hızlı ve basit bir T-hücresi testi geliştiren İngiliz Indoor Biotechnologies firmasından James Hindley.Firmanın çalışması henüz yayınlanmadı ve testi şimdiye kadar sadece yaklaşık 100 kişi üzerinde kullanıldı.
Araştırmacılar T-hücre testinin çok daha yaygın hale gelene kadar bu gibi soruların çözülmesinin olası olmadığını ifade etmişlerdir. Hindley, o zamana kadar büyüyen T hücresi çalışmasının umut için bir neden olarak görülmesi gerektiğini, ancak gönül rahatlığı olmadığını belirtmiştir.
Clare Wilson, What are T-cells and why have they become a political football? | New Scientist, 1 September 2020
+ Tüm Referansları Göster