
T hücreleri ve doğal öldürücü (NK) hücreler aynı ontojeni paylaşır ve bunlardan türetilen lenfomalar klinik olarak farklıdır ve nodal ve ekstranodal bölgelerde ortaya çıkarlar. Bu lenfomaların doğasında bulunan özelliklere ek olarak, mikro ortamları da patogenezi ve tedaviye yanıtı etkiler. T ve NK hücrelerinin lenfoma ortamının anlaşılması, bu alandaki mevcut ve gelecek tedaviler üzerinde önemli etkilere sahiptir.
Mikro çevrenin bileşenleri arasında tümörle ilişkili makrofajlar (TAM), neoplastik olmayan T hücreleri ve B hücreleri, eozinofiller, dendritik hücreler, endotel hücreleri ve kan damarları bulunur. TAM tipik olarak M2 polarizasyonuna uğrar, anjiyojenezi destekler ve anti-tümör hücresel bağışıklığını inhibe eder. Foliküler yardımcı T hücresi türevinin lenfomalarında, artmış B hücresi proliferasyonu meydana gelir, bu da neoplastik T hücresi büyümesini artırabilir. İmmün kontrol noktası ligandlarının TAM, dendritik hücreler veya lenfoma hücreleri üzerinde ekspresyonu, neoplastik proliferasyona elverişli bir immünosüpresif ortamı indükler. Bu karmaşık hücresel ve immünolojik mikro ortama karşı stratejiler umut vermiştir. Bunlar arasında sinyal iletim inhibitörleri, kemokinlere veya neoplastik olmayan mikro-çevresel hücrelere karşı monoklonal antikorlar, immünomodülatör ilaçlar ve immün kontrol noktası blokajı bulunur. T hücresi ve NK hücresi lenfomaları oldukça heterojen olduğundan, verilen bir terapötik yaklaşımın etkinliğini gösteren klinik çalışmalar, en iyi yanıt verecek hasta popülasyonlarını zenginleştirmeyi amaçlayan dikkatli bir tasarım gerektirir. T hücreli ve NK hücreli lenfomalarda immünolojik ortamın hedeflenmesi heyecan verici zorluklar ve fırsatlar sunmaktadır.
Yeni Tedaviler için Uygun Hastalar
T hücreli lenfomalarda genomik değişikliklerin tanımlanmasında ve bu değişikliklerin onkogenezle sonuçlanmasında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bununla birlikte, mikro-ortamın T-hücreli lenfomagenez üzerindeki etkilerini nispeten daha az anlaşılmaktadır. HLA ile ilişkili genetik duyarlılığın belirli T-hücresi ve NK hücreli lenfoma tiplerine tanımı yaklaşma stratejileri formüle edilebiliyorsa önleme şansı sunar. Hem hücresel hem de sitokin ortamını hedef alan yeni ilaçların mevcudiyeti, bu alanlarda detaylı araştırma için itici güç sağlamalıdır. Dahası, klinik çalışmaların uygun hastaların seçimi ile titizlikle tasarlanması zorunludur, böylece terapötik faydalar gösterilebilir.
Tse E et al. Immunologic Milieu of Mature T-Cell and NK-Cell Lymphomas-Implications for Therapy Curr Hematol Malig Rep. 2018 Feb;13(1):37-43.
+ Tüm Referansları Göster