Üye Girişi

Sağlık profesyonellerine özel hazırlanmış içeriklere erişebilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Henüz üye değilseniz lütfen üye ol seçeneğine tıklayın.

Giriş Yap Üye Ol
Şifremi Unuttum
Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Tümör heterojenliği, prognoz ve tedaviye yanıtın doğru tahmin edilebilmesi önünde büyük bir engeldir. Son çalışmalar bir hastadaki primer tümör ve metastazları arasında heterojenliği göstermiştir. Bu bölgesel değişiklikler hedef tedavilerin değerlendirilmesini ve genellikle tek tümör biyopsi örneği kullanılan çalışmalara dayanan biyolojik gösterge saptanmasını zorlaştırır.

Bir B hücreli malignite olan foliküler lenfoma (FL) çoğu hastada yavaş seyirli iken, bir hasta alt grubunda immünoterapiden sonraki 24 ay içinde nüks ve kansere bağlı erken ölümle sonuçlanabilir. FL hastalarında sistemik tedaviye karşı uyumsuz bölgesel yanıtlar alınabilir ve histolojik dönüşüm sıklıkla bir noktada meydana gelip bölgesel tümör heterojenliği için klinik kanıt sağlar.

Birden fazla tümör bölgesinden alınan B hücre reseptörlerinin (BCR) mutasyon örüntüsünü inceleyen önceki çalışmalar FL tümör hücrelerinin vücuttaki farklı bölgeler arasında göç edebildiğini ve nerede olursa olsun tümörün görece homojen olduğunu ileri sürmüştür. Bu çalışmada bu soruyu araştırmak amacıyla 2 farklı lenf nodu bölgesi karşılaştırılarak gen ekspresyon profilleri çıkarılmıştır.

10 FL hastasından 2 ayrı nodal tümör bölgesinden örnekler alınmıştır. Bu örneklerden alınan tek hücre süspansiyonlarına bir saat içinde tek hücre RNA dizilimi (scRNA-seq), tek hücre BCR dizilimi (scBCR-seq), tek hücre T hücre reseptörü (TCR) dizilimi (scTCR-seq) ve flow sitometri uygulanmıştır. Ayrıca 12 tedavi edilmemiş FL hastasından alınan eşleştirilmiş nodal örneklerine ait flow sitometrisi verileri analiz edilmiştir.

Hızla mutasyona uğrayan tümör immünoglobulin genlerini izleyerek bazı hastalarda 2 tümör bölgesi arasında BCR alt klonlarının paylaşıldığı saptanmıştır, ancak birçok hastada hastalık bölgeler arasında sınırlı tümör hücresi göçü ile ayrı ayrı gelişmiştir. Farklı BCR evrimi gösteren hastalar, farklı tümör gen ekspresyonu ve hücre yüzeyi protein profilleri de sergilemiştir. Tümör mikro çevresinin genel bileşimi, bölgeler arasında önemli ölçüde farklılık göstermese de bölgeden bölgeye tümör heterojenliği ile T foliküler yardımcı (Tfh) hücre artışı arasında spesifik bir korelasyon saptanmıştır. Ayrıca CD40 ve CD40LG dahil olmak üzere tümör ve Tfh hücreleri arasındaki belirli bağ-reseptör çiftlerinin zenginleştiği ve tümör CD40 ekspresyonu ile Tfh proliferasyonu arasında önemli bir korelasyon olduğu gözlenmiştir.

Bu çalışma sistemik tedavilere uyumsuz yanıtları açıklamakla birlikte, bir tek biyopsi ile hastanın hastalığını saptamanın zorluğunu vurgular ve FL'deki tümör-bağışıklık ağları konusundaki anlayışımızı geliştirebilir.

Özetle, tek hücre düzeyinde filogenetik, fenotipik ve transkriptomik analizleri birleştirerek FL hastalarında bölgesel evrimsel farklılıkların yaygın olduğu bulunmuştur. Bölgesel heterojenite biyolojik gösterge geliştirmeyi zorlaştırır, kişiselleştirilmiş tıpta yaşanan zorluklara katkıda bulunur ve histolojik dönüşümü veya terapötik direnci öngörebilir.

Gelecekte, burada açıklandığı gibi tümör DNA’sı kullanılarak bölgesel heterojenliği değerlendirme stratejileri, hasta örneklerindeki bölgesel farklılıkları ve prognoz/tedavi yanıtı ile korelasyonunu araştıracak prospektif klinik çalışmalar için düşünülmelidir.

Medikaynak Referanslar

Single-cell analysis can define distinct evolution of tumor sites in follicular lymphoma, Blood. 2021;137(21):2869-2880)

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler