Üye Girişi

Sağlık profesyonellerine özel hazırlanmış içeriklere erişebilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Henüz üye değilseniz lütfen üye ol seçeneğine tıklayın.

Giriş Yap Üye Ol
Şifremi Unuttum
Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Testis kanseri, disiplinler arası bir yaklaşımın en yüksek tedavi olasılığını sunduğu bir malignitedir. Birçok hastada, kemoterapi ve cerrahi, bakımda önemli bir rol oynar. Hastaların çoğunda iyileşme sağlansa da, tedavi bazen hastada geç sekellere neden olabilir.

Retroperitoneal lenf nodu diseksiyonu (RPLND), testis kanseri tedavisinde 2 ana rol oynar. Tedaviye rehberlik etmeye yardımcı olan evreleme bilgilerinin yanı sıra tedavi edici bir rol sunar. İlk raporlar, özellikle inguinal orşiektomiden sonra evreleme prosedürü veya erken evre II hastalığı için kesin tedavi olarak kullanıldığında, nadir görülen ve genellikle küçük komplikasyonları tanımlamaktadır.

Bunun nedeni kısmen, bu rahatsızlığı olan hastaların genellikle genç olmaları, tıbbi komorbiditelerden yoksun olmalarıdır ve prosedürün kendisi genellikle kemoterapi sonrası sikatizasyon nedeniyle komplike değildir.

1977'de metastatik testis kanseri için geliştirilmiş bir kemoterapötik rejimin kullanımı tarif edilmiştir. Bu, RPLND'nin, küratif bir amacı ile yüksek evreli hastalığı olan hastalara sunulmasına neden olmuştur. Bu yeni hasta grubu, lenfadenektomiden kaynaklanan komplikasyonlar için daha yüksek risk altındadır.

Primer ve kemoterapi sonrası RPLND için tarif edilen komplikasyon oranları sırasıyla %10,6 ve %20,7'dir. Bu tutarsızlık, daha ileri hastalığa sahip hastaların daha yüksek hacimli retroperitoneal hastalığa sahip olmaları ve bu nedenle daha kapsamlı bir RPLND geçirmelerinden kaynaklanmaktadır. Ek olarak, pulmoner, böbrek ve beslenme rezervlerini etkileyen kemoterapinin akut toksisiteleri nedeniyle, ameliyat öncesi zinde değillerdir. Bununla birlikte, komplikasyon oranı tümör boyutu, cerrahi yaklaşım ya da ek prosedür ihtiyacı ile ilişkili değildir.

Uzun Dönem Etkiler

Indiana Üniversitesi vaka serilerinde, RPLND'nin morbiditesi cerrahın deneyimi ile azalmaktadır. Bu araştırmacılar ayrıca, çalışmalarındaki az sayıda komplikasyonun uzun süreli veya kalıcı sekeller ile sonuçlandığını da göstermiştir. Öte yandan, diğer seriler nadir olmasına rağmen uzun dönem etkilerin var olduğunu ve çeşitli organ sistemlerini etkileyebileceğini göstermiştir.

Kapsamlı retroperitoneal lenf nodu birikintileri için tekrarlanan operasyonlar veya kemoterapi, lenfadenektomi işlemini önemli ölçüde daha zor hale getirir ve çoğu zaman geç sekeller ile birlikte büyük komplikasyonlara neden olur. Cerrahın deneyimin kapsamı, bu tür daha karmaşık RPLND için özellikle önemlidir. Bu potansiyel komplikasyonların farkındalığının arttırılması, cerrahi planlamanın iyileştirilmesini kolaylaştıracak ve şüphesiz bu hasta grubundaki morbiditeyi minimuma indirmeye yardımcı olacaktır. Benzer şekilde, premorbid veya komorbid hastalıklar, sigara içme, kanserin kapsamı (ve ek kemoterapi için gereklilik), doz yoğunluğu ve radyoterapi veya cerrahi kullanımı gibi birçok faktör de sistemik kemoterapinin geç etkilerini etkilemektedir.

Tedavi edilmiş testis kanseri olan hastayı takip eden klinisyen için, geç etkilerin paternini bilmek ve hastanın sonraki yaşamı üzerindeki etkilerini en aza indirmek için çeşitli tedavi sekellerini göz önünde bulundurmak için bir sürveyans programı yapılandırmak önemlidir. Her şey göz önüne alındığında, asıl mesele, cerrahi ve kemoterapideki modern gelişmelerin, genellikle tedavi edilen bir hastaya sıklıkla ölümcül olan bir hastalığı değiştirmiş olmasıdır. Bu önemli kazançlar, genellikle başlangıç hastalığından çok daha az tehlikeli olan geç etkilerin düzenini azaltma girişimi sırasında feda edilmemelidir.

Medikaynak Referanslar

Robert Abouassaly, Eric A. Klein, Derek Raghavan. Complications of surgery and chemotherapy for testicular cancer, Urologic Oncology: Seminars and Original Investigations 23 (2005) 447– 455.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler