Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Tip 1 diyabet, pankreas beta hücrelerinin tahrip olmasıyla karakterize edilir ve insülin eksikliğine yol açar. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Avrupa'daki diyabet vakalarının yaklaşık yüzde 5 ila 10'unu oluşturur (oysa tip 2 diyabet yüzde 90'ın üzerindedir). Tip 1 diyabet yetişkinlikte seyrek olarak görülse de, çocukluk çağının en yaygın kronik hastalıklarından biridir. Genel olarak, tanı yaşı ne kadar genç olursa ve tip 1 diyabet süresi de ne kadar uzun olursa, bireyin saptanamayan C-peptid ile mutlak insülin eksikliğine sahip olma olasılığı ve glisemik hedeflerine ulaşma zorluğu artar. Çocuklarda, ergenlerde ve hamilelik sırasında tip 1 diyabet yönetimi ayrı ayrı gözden geçirilir. Diyabetin sınıflandırılması, diyabetin klinik sunumu ve tanısı ve diyabetle ilişkili komplikasyonların değerlendirilmesi hakkında genel tartışma ayrı ayrı gözden geçirilmektedir. Kapalı döngü insülin iletim sistemi (yapay pankreas) ile, bazal insülin infüzyon hızı otomatik olarak iletilir (sürekli glikoz izleme [CGM] sonuçlarına bağlı bir algoritma tarafından belirlenir); ancak öğün öncesi boluslar hasta tarafından belirlenir ve yapılır. Kapalı devre sistemlerinin çoğu ≤3 ay incelenmiştir. Tip 1 diyabetli 14 yaş ve üstü 168 hastayı inceleme amaçlı hibrid kapalı döngü sistemini glikoz sensörü ile güçlendirilmiş insülin pompasıyla karşılaştıran altı aylık bir çalışmada, kapalı devre sistemde harcanan süre daha yüksekti ( yüzde 71'e karşı yüzde 59).

Glikatlı Hemoglobinde İyileşme Görüldü

Glikatlı hemoglobin (A1C) 'de bir iyileşme ve hipoglisemide harcanan sürede azalma görüldü. Bununla birlikte, kapalı döngü grubunda (14'e karşı 2 hasta), özellikle infüzyon seti başarısızlıkları nedeniyle, hiperglisemik advers reaksiyonlar (bir ketoasidoz atağı dahil) vardı. Araştırmacılar diyabetik aralığa olabildiğince güvenli bir şekilde yakın bir yerde (Derece 1A) glisemik kontrole ulaşmak amacıyla tip 1 diyabetli çoğu yetişkin için yoğun diyabet tedavisini önerdiler. Yoğun diyabet tedavisi, kan glikoz seviyelerinin sık sık izlenmesiyle rehberlik edilen yemek / diyet ve aktivitenin fizyolojik insülin replasmanı ile koordinasyonunu içerir. Diyabetli hastalarda glikatlı hemoglobin (A1C) hedefleri, kişiye göre ayarlanmalı ve mikrovasküler komplikasyonların önlenmesi ve gecikme açısından gösterilen faydaları hipoglisemi riski ile dengelemelidir. Tip 1 diyabetli yetişkinler için, faydaların risklerden daha ağır bastığı hastalarda yüzde 7 'lik bir A1C değeri (normalin üst sınırının yüzde 6 olduğu Diyabet Kontrolü ve Komplikasyonlar Denemesi [DCCT] ile uyumlu bir test kullanarak belirlendi) veya daha düşük bir A1C değeri hedefleniyor. Daha yaşlı, ciddi hipoglisemi öyküsü olan veya ciddi komorbiditesi olan yetişkinlerde daha yüksek hedefler uygun olabilir. Tip 1 diyabetli hastalarda insülin tedavisinin amacı, hızlı etkili veya kısa etkili insülinin bazal düzeyde insülin ve öğün öncesi bolusları ile fizyolojik bir insülin profili sağlamaktır. Yemek öncesi bolusun dozu, yemekten önceki ortamdaki kan şekeri seviyesi, öğünün boyutu ve bileşimi, beklenen aktivite seviyeleri ve glikoz eğilimleri (sürekli glikoz izleme [CGM] kullanılıyorsa) ile belirlenir.

Medikaynak Referanslar

Weinstock, R.B., Hirsch, B. I., Mulder, J.E. Management of blood glucose in adults with type 1 diabetes mellitus, UpToDate Magazine, accessed Nov 18, 2019

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler