Vegan Diyeti İle Kilo Vermek Mümkün Mü?

Düşük yağlı vegan diyeti, aşırı kilolu / obez yetişkinlerde randomize kontrollü bir çalışmanın sonuçlarına göre, vücut kompozisyonu ve insülin duyarlılığı ile ilgili bağırsak mikrobiyotalarında değişiklikler meydana getirir ve kilo kaybına neden olur. 16 haftalık müdahale boyunca, vegan diyetine sahip bireylerde vücut ağırlığı, günlük (vegan olmayan) diyetlerinde kalanlara kıyasla –5,8 kg (P <.001) kayıp ile önemli ölçüde azaldı. Bu durumun nedeni büyük ölçüde -3.9 kg tedavi etkisi ile yağ kütlesinde meydana gelen düşüştür (P <.001). Vegan yeme planı ile viseral yağ da önemli ölçüde azalma oldu. Her iki diyette de kalori kısıtlaması uygulanmadı.

Kahleova’ya göre, vegan grubunda haftada ortalama yaklaşık bir kilo veya yarım kilo kaybının oldukça iyi bir sonuç olduğunu söyledi. Dahası, önceki çalışmaların, bireylerin vegan diyetinde aynı kalori alımına sahip vegan olmayan bir diyetten iki kat daha fazla kilo verebileceğini gösterdiğini açıkladı. Bu çalışma yürütülürken araştırmacılar bu durumun nedenini öğrenmeyi amaçladı. Kahleova'ya göre sonuçlar, bağırsak mikrobiyomunda faydalı etkiler üreten değişiklikleri işaret etmektedir. Ayrıca, bitki temelli bir diyetle bol miktarda lif yemenin, doğru tür bakteriyi besleyerek bağırsak mikrobiyom bileşimini daha iyi bir şekilde değiştirdiğini, özellikle kilo kaybı da dâhil olmak üzere birçok metabolik fayda sağlayan Faecalibacterium prausnitzii üreten kısa zincirli yağ asidinin, insülin duyarlılığını ve viseral yağ kaybı da dahil olmak üzere yağ kaybını artırdığını ifade etti.

Veganın Günlük Diyetine Karşı Gut Mikrobiyom Değişimi

Çalışma için, diyabet geçmişi olmayan 148 aşırı kilolu / obez yetişkin, az yağlı vegan diyetinin (n=73) veya diyet değişikliği olmadan (n=75) takibi için randomize edilmiştir. Vegan ve kontrol gruplarında ortalama yaş sırasıyla 53 ve 57, kadın oranı sırasıyla %60 ve %67 idi; her iki grupta da vücut kitle indeksi 33 kg / m3 civarındaydı. Vegan diyeti hiçbir hayvansal ürün içermiyordu ve baklagiller, kabuklu yemişler, sebzeler, meyveler ve kepekli tahıllardan oluşuyordu. Ek olarak, her iki grupta kalori alımı kısıtlanmamıştır. Sonuç olarak, çalışmanın amacı, bitki bazlı vegan diyetinin bağırsak mikrobiyota bileşimi, vücut ağırlığı, vücut bileşimi ve insülin duyarlılığı üzerindeki etkisini 16 hafta boyunca test etmekti.

Katılımcıların bağırsak mikrobiyom bileşimi değerlendirildiğinde, Kahleova ve meslektaşları vegan diyetinde bulunan bütün bakteri familyasının biyomda arttığını buldular. Diyabetli hastalarda bu bakterilerin düşük sayıları tanımlanmış ve bu bakterilerin eksikliği önceki çalışmalarda insülin direnci ve iltihap ile ilişkilendirilmişti.

Kahleova, daha önce yapılan çalışmalarda veganların vejeteryanlardan bile daha düşük diyabet riskine sahip olduğunu göstermişti. Vejetaryen bir diyet daha liberal ve yüksek seviyelerde doymuş yağ içerebilir.

Araştırmacılar öte yandan vegan bir diyete geçmenin de kendi içinde zorlukları olduğunu belirttiler ve özellikle başlangıçta, kişilerin yemek tarifleri bulma ve yapmada zorluk yaşayabileceklerini bu yüzden sık sık aynı yemeği pişirmek zorunda kalabileceklerini belirttiler.