
İnsanlar, yeni bilgileri önceden var olan inançlarını destekleyen bir şekilde yorumlama eğilimindedirler. Bu olguya, onay yanlılığı denir. Hangi evi satın alacağına, çocukları hangi okula göndereceğine ya da hangi siyasi aday için oy kullanacağına karar verdikten sonra, yeni kanıtları doğru karar verdiklerini destekleyecek şekilde yorumlama eğilimi gösterirler. Şimdi, yeni yayınlanan bir araştırmada elde edilen sonuçlara göre, bir dizi noktanın hangi yöne doğru hareket ettiği gibi daha sonuçsal bir seçimle ilgili olduğunda bile, aynı şeyi yapıyorlar.
Onay yanlılığı daha önce sadece daha yüksek biliş ya da öznel tercihler alanlarında görülmekteydi: örneğin bireylerin bir tüketici ürünü ya da diğeri için tercihleri gibi alanlar. Araştırma ekibi, insanların kendileri için öznel olarak tarafsız olmalarını bekledikleri duyusal girdilere karar verirken açık onay yanlılığı belirtileri gösterdiklerini gördükleri için şaşırdılar. UKE ve Tel Aviv Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı tarafından elde edilen bulgular, onay yanlılığının insanların bir takım bilgi ya da uyaranlara tepki gösterdiği bir süreç olan seçici dikkatle ilişkili olduğunu ileri sürmektedir. Araştırmacılar, bu bulgunun altında yatan beyin mekanizmalarını açığa çıkarmak için çalışmalara zemin hazırlıyorlar.
Onay Yanlılığını Harekete Geçiren Mekanizma Bilinmiyor
Onay yanlılığı iyi bilinse de, onu neyin harekete geçirdiği bilinmiyor. İnsanlar karar verdikten sonra yeni bilgilere daha az mı duyarlı oluyorlar? Yoksa halihazırda verdikleri kararla ilgili çatışmaları azaltmak için yeni bilgileri filtreliyorlar mı?
Bu soruyu araştırmak için, araştırmacılar katılımcılardan, siyah bir bilgisayar ekranında küçük beyaz nokta bulutu içeren iki ardışık filme bakmalarını istedi. Görevleri, bu noktaların hangi yöne doğru hareket ettiğini bildirmekti. Bu görev oldukça zordu çünkü noktalar rastgele hareket eden birçok noktanın içine gömülmüştü. İlk filmden sonra, katılımcılardan iki kategorik seçenek arasında seçim yapmaları istendi: tutarlı hareketin nokta bulutu yanında çizilen bir referans çizgisinden saat yönünde veya saat yönünün tersine hareket edip etmediği. İkinci filmden sonra, fareyi ekranda gördükleri her iki filmde ortalama yönlere dair en iyi tahminlerini belirtmeleri istendi.
İki Deneyde De Onay Yanlılığı Gözlendi
Deneyler, katılımcıların, ilk filme dayanan bir ilk karar verdikten sonra, ikinci kez izlediklerinde bir final kararını vermek için ilk tercihleri ile tutarlı olan kanıtları kullanma olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösterdi. İkinci bir dizi deneyde, araştırmacılar ilgili sayısal bir görev verdiler. İlk olarak, sekizden fazla iki basamaklı sayının ortalamasının 50'den büyük olup olmadığına karar verdiler. Sonrasında bir saniyede, ortalama 10 ile 90 arasında bir tahmin yapmaları istendi. Yine, katılımcıların cevapları gösterildi ve onay yanlılığı olduğu görüldü. Ortak bir ifadenin aksine, ilk izlenimin son izlenim olması gerekmez. Bu tür izlenimler ya da seçimler, bilgiyi kendi lehlerine değerlendirmemize yol açıyor. Araştırma ekibine göre önceki seçimlerimizle uyuşan bilgiyi öncelikli olarak seçtiğimiz gerçeğini kabul ederek, bu önyargıyı en azından eleştirel öneme sahip durumlarda etkin bir şekilde bastırmaya çalışabiliriz.
Talluri BC, et al. Confirmation Bias through Selective Overweighting of Choice-Consistent Evidence. Current Biology, 2018; DOI: 10.1016/j.cub.2018.07.052
+ Tüm Referansları Göster