
Batman karakterleri, bu yüzyılın dörtte üçünden fazlasını kapsayan birden fazla nesil için kültürel ikonlardır. Kaçımızın okul çantasında ya da yemek kutumuzun üzerinde Batman (ya da Joker) resmi vardı?
Pop kültürü halka zihinsel hastalık hakkında olumsuz izlenimler verebilir. Film yapımcılarının gerçek akıl hastalıklarını veya hikayelerinde yaşadıkları semptomları tasvir etmelerine gerek olmasa da, tasvirlerinin halkın akıl hastalığı olarak gördükleri ve yorumlakları üzerinde, dolayısıyla halkın akıl sağlığı algısı üzerinde etkisi vardır. Bu, Amerikan başkanı ve siyasi iktidardakilerin akıl hastalığının silahlı saldırılara neden olduğunu öne sürmesi sonucu halkın psikiyatri kelimesini bırakıp o sözcüğü sahiplenmesi durumuna benzer. Gerçekte, filmde gerçek hayata en benzer olay, filmin başlarında Arthur'un kaldırımda indirim tabelasını sallarken, sadece geçimini sağlamaya çalışırken ciddi şekilde saldırıya uğradığı sahneydi. Psikiyatristlerin bildiği gibi, akıl hastalığı olan kişilerin şiddet uygulayan kişilerden ziyade mağdur olma olasılığı daha yüksektir. Tabii ki Arthur'un işsiz oluşu ve sosyal izolasyonu gibi bazı özellikleri dinamik risk faktörleridir. Ancak, toplum genellikle akıl hastalığının saldırıya yol açacağını düşünse de, akıl hastalığı olan çoğu insanın şiddet eğilimi yoktur.
Zihinsel Sorunları Olan Kişi: Deli Mi Suçlu Mu?
Zihinsel olarak iyi olmayan bir kişinin suçlu olmaktan ziyade deli olabileceği fikrine dair yorumlar ve bu kişilere yönelik öfke yüzyıllardır var olmuştur. Diyelim ki Gotham, Amerika'daki diğer yerlere benzer bir delilik savunmasına sahip. Bu durumda, çılgınca bulunabilmesi için Arthur'un psödobulbar etkisi veya (kesin olmayan) akıl hastalığı ya onun eylemlerinin doğasını ve sonuçlarını bilmemesine ve/veya eylemlerinin yanlışlığının farkında olmamasına neden olurdu. Ancak bunların hiçbiri film için geçerli değil. İnsanları öldürdüğünün farkındaydı. Hiçbir sanrı veya halüsinasyon, eylemlerinin doğru olduğunu düşündüğünü göstermedi. Aksine, tartışmalı bir rasyonel güdüsü vardı - kesinlikle güçlüye karşı sonraki ayaklanmalarda- palyaço maskeleri giyen kalabalıkların da gerekçesinin rasyonel olduğuna inanıyordu. Onunla alay eden ve onu döven bankacıları kasten öldürdü. Ayrıca, öldürme işini, hesapladığı şeyin en etkili şekilde gerçekleşmesi için doğru zaman gelene kadar erteleyebildi (örneğin, televizyonda canlı yayında veya annesi hastanede yalnızken). Kapanışta, "Joker" filminde akıl hastalığı, şiddet ve adli hastaneye yatış olaylarının hiç gerçekçi olmayan tasvirleri görülüyor. Psikologlara göre cezai sorumluluktan kaçmak için akıl hastalığı belirtileri taklidi yapanların Joaquin Phoenix'in Joker'ini taklit etmesi işlerini çok kolaylaştırırdı, çünkü bu durum adli psikiyatristlerin hasta numarası yapanları ortaya çıkarmalarını çok kolaylaştırırdı!
Joker' Filled With Mental Illness Misconceptions - Medscape - Jan 22, 2020.
+ Tüm Referansları Göster