Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Günümüzde, metabolomikler dahil olmak üzere geniş çaplı profilleme teknolojileri, tip 2 diyabet patogeneziyle ilgili yeni bulgular sağlanması olasılığını arttırmaktadır. Eastern Finland Üniversitesi'nden araştırmacılar yaptıkları yeni bir çalışmada, hedefsiz metabolomik yaklaşımı uygulayarak, Finlandiya Diyabet Önleme Çalışması'na (DPS) katılan, bozulmuş glukoz toleranslı iyi karakterize edilmiş bir çalışma popülasyonundan, 5 yıl içinde tip 2 diyabet gelişen 96 kişi ve 15 yıllık izlemde tip 2 diyabet gelişmeyen 104 kişi olmak üzere iki grubu inceleyerek, serum metabolit profillerinin tip 2 diyabette biyolojik belirteç olarak kullanılıp kullanılamayacağını araştırdılar. Araştırmacılar, indol ve lipit ilişkili bazı yeni metabolitlerin, daha düşük tip 2 diyabet gelişme olasılığı ile ilişkili olduğunu gördüler.

Daha yüksek indolpropiyonik asit, DPS'de tip 2 diyabet gelişme olasılığını düşürüyordu. İlginç şekilde, tip 2 diyabet gelişmeyenlerde, indolpropiyonik asit daha iyi insülin sekresyonu ve çeşitli lipid türleri daha iyi insülin duyarlılığı ile ilişkilendirildi. Dahası, bu metabolitler düşük dereceli enflamasyon ile negatif korelasyona sahipti. Araştırmacılar indolpropionik asit ve tip 2 diyabet riski arasındaki ilişkiyi bir Finlandiyalı ve bir İsveçli popülasyonda da gösterdiler. Araştırmacılar, bağırsak bakterileri tarafından üretilen bir metabolit olan indolpropiyonik asitin ve üretimi lif açısından zengin bir diyetle desteklenebildiğini, bütün tahıl ürünlerinden ve liften zengin bir diyelet, indolpropionik asit konsantrasyonunu artırmanın mümkün olabileceğini belirttiler. İndolpropiyonik asitin daha yüksek bir konsantrasyonunun da, koruyucu etkiyi açıklayabilecek pankreas beta hücreleri tarafından insülin sekresyonununu arttırdığı gördüler. İyileşmiş insülin direnci ve daha düşük diyabet riski ile ilişkili bulunan yeni lipid metabolitlerinin konsantrasyonları da diyetle ilişkiliydi.

Diyetteki doymuş yağ miktarı ne kadar düşük olursa, bu metabolitlerin konsantrasyonları o kadar yüksekti. İndolpropionik asit'e benzer şekilde, bu lipid metabolitlerinin yüksek konsantrasyonlarının düşük dereceli enflamasyona karşı da koruyucu olduğu görüldü. Araştırmacılar, elde ettikleri bulguların, diyet, metabolizma ve sağlık arasındaki etkileşimde bağırsak bakterilerinin rolüne ilişkin ilave bilgiler sağladığının altını çizdiler. Araştırmacılar, bağırsakta mikrobiyota ürünü bir metobolit olan indolpropiyonik asitin, tip2 diyabet gelişiminde potansiyel bir biyolojik belirteç olabileceğini belirttiler. Tip 2 diyabet ile ilişkili yeni lipid metabolitlerinin etkilerini, kısmen insülin duyarlılığını artırarak gösteriyor olabildiklerini aktardılar.

Medikaynak Referanslar

Vanessa D. de Mello et al. Indolepropionic acid and novel lipid metabolites are associated with a lower risk of type 2 diabetes in the Finnish Diabetes Prevention Study. Scientific Reports, 2017; 7: 46337.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler