Bebek ve Yetişkin Beyinleri Oyun Sırasında Senkronize Olur Mu?

Bugüne kadar hiç bir bebekle oynadınız mı ve henüz sizinle konuşamasalar bile aranızda bir bağlantı olduğunu hissettiniz mi? Yeni araştırmalar, yetişkinlerle bebeklerin tam anlamıyla "aynı dalga boyunda" olabileceğini ve aynı beyin bölgelerinde benzer beyin aktivitesi yaşayabileceğini gösteriyor. Princeton Üniversitesi araştırmacılarından oluşan bir ekip, bebek ve yetişkin beyinlerinin doğal oyun sırasında nasıl etkileşime girdiğine dair ilk çalışmayı gerçekleştirdi ve sinirsel aktivitelerinde ölçülebilir benzerlikler buldular. Başka bir deyişle, bebek ve yetişkin beyin aktivitesinin, oyuncak, göz teması paylaşımı oldukça birlikte yükseldiği ve düştüğü tespit edildi. Araştırma, üniversite araştırmacılarının bebeklerin dünyayı görmeyi, konuşmayı ve anlamayı nasıl öğrendiklerini incelediği Princeton Bebek Laboratuarı'nda gerçekleştirildi.

Çift Beyinli Nöro-Görüntüleme Sistemi

Bebekler ve yetişkinler arasında gerçek yaşamda, yüz yüze iletişim kurmak oldukça zordur çünkü gerçek zamanlı iletişimi incelemek için araştırmacıların, bebek ve yetişkin beyinlerinden aynı anda beyin aktivitesini kaydetmek için çocuk dostu bir yöntem oluşturmaları gerekiyordu. Eric ve Wendy Schmidt oldukça güvenli olan ve sinirsel aktivite için bir vekil olarak kandaki oksijenlenmeyi kaydeden fonksiyonel yakın kızılötesi spektroskopiyi (fNIRS) kullanan yeni bir çift beyinli nöro-görüntüleme sistemi geliştirdiler. Kurulum, araştırmacıların oyuncaklarla oynarken, şarkı söylerken, bir kitap okurken bebekler ve bir yetişkin arasındaki sinirsel koordinasyonu kaydetmelerini sağladı. Verilere baktıklarında, araştırmacılar yüz yüze oturumlar sırasında, bebeklerin beyninin, dünyanın üst düzey anlayışına dâhil olduğu bilinen birçok alanda yetişkin beyniyle senkronize olduğunu keşfettiler. Yetişkin ve bebek birbirleriyle ilgilenmeyi bırakarak diğer insanlarla etkileşime geçtiğinde, aralarındaki bağ ortadan kayboldu. Bu sonuçlar, araştırmacıların beklentilerine uygundu, ancak verilerde sürprizler vardı. Örneğin, en güçlü bağlanma, öğrenme, planlama ve yürütme işlevine dâhil olan ve daha önce bebeklik döneminde oldukça az gelişmiş olduğu düşünülen prefrontal kortekste meydana geldi.

Bebek Beyni Yetişkini Yönlendiriyor

Ayrıca, bebek beyninin çoğu zaman yetişkin beynini birkaç saniye boyunca yönlendirdiği bulgusu araştırmacıları oldukça şaşırttı. Bu bulguya göre, aktivite esnasında bebekler pasif olarak girdi almıyor, yetişkinlere hangi oyuncakları alacakları veya hangi kelimeleri söyleyecekleri gibi odaklanacakları bir sonraki şeye doğru rehberlik edebileceğini gösteriyor. Piazza’ya göre, iletişim kurarken, yetişkin ve çocuk bir geri bildirim döngüsü oluşturuyor gibi görünmektedir. Yani, yetişkinin beyni, bebeklerin ne zaman gülümseyeceğini tahmin edebilmekte, bebeklerin beyinleri de, yetişkinlerin ne zaman daha çok bebek konuşmasını kullanacağını öngörmektedir ve her iki beyin de ortak göz temasını ve oyuncaklara verilen ortak dikkati takip etmektedir. Böylece, bir bebek bir yetişkinle birlikte oynarken, beyinleri birbirlerini dinamik şekillerde etkilemektedir.

Sonuç olarak, sinirbilime yönelik bu iki beyin yaklaşımı, otizm teşhisi konan çocuklarda olduğu gibi durumlarda bakımı üstlenen kişilerle olan eşleşmenin atipikal gelişimi nasıl olumsuz etkilediğini ve eğitimcilerin çocukların farklı beyinlerine ulaşabilmek için öğretim yaklaşımlarını nasıl optimize edebildiklerini anlamanın kapılarını açabilir. Ayrıca araştırmacılar, bu sinirsel bağlantının okul öncesi çocukların erken dil öğrenimi ile nasıl bir ilişkisinin olduğunu araştırmaya devam etmektedir.