Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Dermis cilt tabakasında, yaş ve cinsiyete bağlı olmaksızın aynı bakteri bulunur. Kopenhag Üniversitesi'nden araştırmacılar bunu, dizlerden ve kalçalardan aldıkları cilt örnekleri üzerinde çalışarak yaptıkları yeni araştırmalarında gösterilmişlerdir. Araştırmacılar ayrıca bu çalışmanın cilt bozukluklarının neden ortaya çıktığını daha iyi anlama yönünde bir adım olduğunu umut etmektedirler. Derideki bakteriyel mikrobiyom bir parmak izi ile karşılaştırılmıştır. Derinin dış tabakası olan epidermisin kişiye özgü olduğu fakat epidermisin aşağısında bulunan dermis cilt tabakasında aynı bakterilere sahip olduğumuzu ve hepimizin birbirimize benzediği sonucuna varılmıştır. Bu sonuç mBio bilimsel dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada Kopenhag Üniversitesi'nden araştırmacılar tarafından gösterilmiştir.

Kopenhag Üniversitesi, İmmünoloji ve Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nda Postdoc yardımcısı Lene Bay, epidermisteki mikrobiyomun yaş ve cinsiyete bağlı olarak herkeste çok farklı olduğunu öte yandan, dermisteki mikrobiyomun yaş ve cinsiyete bağlı olmaksızın herkeste aynı olduğunu ve bunun daha önce hiçbir çalışmada gösterilmediğini belirtti. Araştırmacılar diz ve kalçalardan alınan örnekler üzerine çalıştılar. Diz ameliyatı olacak Danimarkalı hastalardan numune aldılar ve tüm operasyonları birincil operasyonlar olarak adlandırdılar, yani hastaların önceden bir enfeksiyonu yoktu ve sağlıklıydılar.

Çalışmanın sonuçlarının cildi ve bakterilerini anlamamız üzerinde büyük etkisi var. Araştırmacılara göre, çocukluk egzaması ve sedef hastalığı gibi cilt bozukluklarını tedavi etmede daha iyi hale gelip neden ortaya çıktıklarını anlamak için bu bilgi önemlidir.

Dermis Mikrobiyomunun Anlaşılmasının Önemi

Kopenhag Üniversitesi İmmünoloji ve Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nda Profesör Thomas Bjarnsholt, herkesin farklı olduğu ve cildin mikrobiyomunun çok önemli olmadığı varsayımını bırakmanın önemli olduğunu belirtti. Bjamsholt, bakterilerin cilt bozukluklarında önemli bir rol oynadığını bildiklerini bu nedenle, bakterileri ve cildi üç boyutlu anlamak gerektiğini sözlerine ekledi. Ayrıca Bjamsholt, özellikle cilt bozuklukları ile bağlantılı olarak, sağlıklı cilt dengesinin kaybolduğunu, bazı baskın bakteri türlerinin biriktiğini, bu bilginin örneğin egzamanın nasıl oluştuğunu ve ciltte hangi düzensizliklerin meydana geldiğini anlamaya yardımcı olacağını umduğunu ifade etti. Dermis mikrobiyomunun anlaşılması, örneğin akut yaraların, enfeksiyonların ve cerrahi yaraların nasıl meydana geldiğini anlamak için de önemli olabilir. Ameliyatla bağlantılı olarak daima enfeksiyon riski vardır ve bu risk diz ve kalça cerrahisi için risk yüzde bir ila ikidir. Lene Bay, ameliyat sırasında cildi kestiklerinde, bu bakterilerin bazılarını daha da aşağıya doğru itiyor olabildiklerini ve altta yatan bakterilerin, epidermisteki bakteriler gibi cerrahi etanol ile temizlenmediğini belirtti.

Araştırmacıların bir sonraki adımı diğer cilt bölgelerini incelemek olacaktır. Dizler ve kalçalar kuru cilt bölgeleridir ve bu nedenle, araştırmacılar ayrıca üst sırt ve koltuk altı gibi yağlı ve nemli cilt habitatı üzerinde çalışmak istemektedirler. Araştırmacılar uzun vadede ayrıca sağlıklı ve hastalıklı kişilerden gelen dermiste mikrobiyomu karşılaştırabilmek için hastalıklı kişilerden alınan cilt örneklerini de incelemek istediklerini belirtmektedirler.

Medikaynak Referanslar

Lene Bay, Christopher James Barnes, Blaine Gabriel Fritz, Jonathan Thorsen, Marlene Elise Møller Restrup, Linett Rasmussen, Johan Kløvgaard Sørensen, Anne Brun Hesselvig, Anders Odgaard, Anders Johannes Hansen, Thomas Bjarnsholt. Universal Dermal Microbiome in Human Skin. mBio,12 February 2020

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler