Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Hepatit B virüsü yeniden aktivasyonu (HBVr), sıklıkla uzun süreli immünsüpresif ilaç tedavisi ile indüklenen potansiyel olarak ciddi bir hastalıktır. HBVr, hepatit B yüzey antijeninde (HBsAg) ve hepatit B çekirdek antijenine (anti-HBc) yönelik pozitif antikorlara (bundan sonra HBsAg-pozitif hastalar olarak anılır) karşı antikorda daha sık görülür, ancak HBsAg ve pozitif anti-HBc negatif olarak tanımlanan geçirilmiş hastalığı olan bireylerde de görülür.

Bu klinik olgu ilk olarak yaklaşık 50 yıl önce kanser kemoterapisi ve böbrek nakli vakalarında tanımlandı. Her ne kadar bu olgulardaki spesifik hücresel immünolojik mekanizmalar tam olarak açıklanmamasına rağmen, bu olgulardaki ilk akla gelen mekanizmanın konakçı bağışıklık sisteminin hepatit B virüsü (HBV) replikasyonunu kontrol etme kabiliyetinde bir bozulma olduğuna inanılmaktadır. Bu vakalar için en iyi reaktivasyon öngörüsünün, başlangıçtaki HBV DNA seviyesi olduğu gösterilmiştir. HBsAg pozitif olan hastalar, HBsAg negatif fakat anti-HBc pozitif olan, geçirilmiş enfeksiyonu olanlara göre HBVr gelişme olasılığı 5 ila 8 kat daha fazladır. Burada ilaç rejiminin immünolojik etki ve karmaşıklığının da önemli faktörler arasında olması muhtemeldir. Yeniden etkinleştirme, artan alanin aminotransferaz (ALT) seviyesinin tanımladığı gibi birkaç hafta sonra bir hepatit atağı ile ilişkilendirilen serum HBV DNA seviyesindeki ani bir artışla karakterize edilir.

Geleneksel olarak, yeniden etkinleştirme, HBV DNA ve ALT'daki değişim seviyesi ile tanımlanır.

HBsAg taşıyıcılarında bu, genellikle HBV DNA de novo tespiti veya HBV DNA seviyesindeki immünosupresif ilaç tedavisinden önceki bazal değer ile karşılaştırıldığında 10 kat bir artış olarak tanımlanır. Bir hepatit atağı, ALT seviyesinde, hastanın taban değerinin üzerinde veya normalin üst limitinin önceden tanımlanmış bir katı üzerinde en az 2 ila 3 kat bir yükselme olduğunda mevcut olduğu tespit edilir. Geçirilmiş enfeksiyonu olan hastalarda (HBsAg negatif ama anti-HBc pozitif), HBsAg-pozitif durumuna ters serokonversiyonun gösterilmesi ile reaktivasyonun olduğu düşünülmüştür.

Özetle, bu konudaki literatürlerin gözden geçirilmesi, immünosupresif ilaç tedavisine girecek ve bilmeden (ya da hatta bilerek) hepatit B geçirmiş olan hastaların sağlık sonuçlarını iyileştirmek için çok daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Bilim insanları bu hastalarda geliştirilecek stratejilerin makul tedavi maliyeti artışı veya daha iyisi ile daha düşük maliyetin göz önünde bulundurularak geliştirilmesinin önemli olduğunu vurguladılar.

Medikaynak Referanslar

Perrillo RP et al. American Gastroenterological Association Institute technical review on prevention and treatment of hepatitis B virus reactivation during immunosuppressive drug therapy. Gastroenterology. 2015 Jan;148(1):221-244.e3.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler