Üye Girişi

Sağlık profesyonellerine özel hazırlanmış içeriklere erişebilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Henüz üye değilseniz lütfen üye ol seçeneğine tıklayın.

Giriş Yap Üye Ol
Şifremi Unuttum
Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Amerikan Kanser Derneği, 2018 yılında 29.430 erkeğin prostat kanserinden öleceğini tahmin etmektedir. Prostat kanseri, ABD’li erkekler arasında kanser ölümlerinin nedeni olarak akciğer kanserinden sonra ikinci sıradadır. 10 prostat kanserinden yaklaşık biri, ilk tanı anında prostatın ötesine yayılmıştır ve başarılı bir şekilde tedavi edilmesi daha zordur.

Prostat kanserinde spesifik mutasyonları hedefleyen tedaviler, standart uygulamada henüz mevcut değildir, hormonal tedavi ve kemoterapi tedavinin temel dayanaklarıdır. Bununla birlikte, kanser için mevcut olan hedefe yönelik tedavilerin sayısı arttıkça, tümörlerin genetik analizinin tedaviye yardımcı olma konusunda giderek daha değerli hale gelmesi beklenmektedir. Metastatik kanserde tümör biyopsilerinin elde edilmesi geçmişte bakım standardı olmamıştır, ancak kısmen nöroendokrin tümör hücrelerini aramak, fakat daha genel olarak mutasyonların kanserin büyümesini artırıp artırmadığı konusunda bir fikir edinmek için daha sık yapılır. Bu eğilim prostat kanserinde gecikmiştir, çünkü çoğu metastaz kemikte meydana gelir ve diğer dokularla karşılaştırıldığında kemikte biyopsi yapmak daha zordur.

Tedavi sonrası ortaya çıkan küçük hücreli nöroendokrin prostat kanserinin (t-SCNC) prevalansı ve özellikleri, modern androjen reseptörü (AR) hedefleme tedavisi çağında iyi karakterize edilmemiştir. Daha önce, bu kanserlerin tüm prostat kanserlerinin yüzde 1'inden azını oluşturduğu düşünülmüştür. Yayılmış ve standart tedaviye dirençli olan prostat kanserine sahip 202 erkek üzerinde yeni bir çalışma, bu kanserlerin şaşırtıcı derecede yüksek bir oranının metastatik prostat kanserinin ölümcül bir alt tipine ait olduğunu buldular.

Yapılan çok-merkezli prospektif çalışmada t-SCNC'nin klinik ve genomik özelliklerini karakterize etmek amaçlandı. Çalışmada gözlemlenen gen mutasyonlarının paterni, ileri tedaviye dirençli bu prostat kanserinde t-SCNC'nin önceden var olan bir adenokarsinomdan kaynaklandığını öneriyordu. Progresif, metastatik, kastrasyona dirençli prostat kanserli (mCRPC) hastalarda metastatik tümör biyopsisi yapıldı ve sağ kalım için takip edildi. Metastatik biyopsi örnekleri, RNA / DNA dizilimi ile birlikte bağımsız, körleştirilmiş patoloji incelemesine tabi tutuldu.

Her 5 Hastadan 1’inde Mevcut

Toplam 202 ardışık hasta çalışmaya dahil edildi. 148’i (% 73), abirateron veya enzalutamid ile önceden hastalık progresyonu geçiren hastalardı. Biyopsi değerlendirilebilirlik oranı % 79’du. T-SCNC tespitinin genel insidansı % 17’ydi. AR-amplifikasyonu ve protein ekspresyonu t-SCNC biyopsi örneklerinin sırasıyla % 67 ve % 75'inde mevcuttu.

t-SCNC, kemik, lenf nodu ve viseral organ biyopsi örneklerinde benzer oranlarda tespit edildi. DNA onarım yolağındaki genomik değişiklikler, t-SCNC farklılaşması ile karşılıklı olarak özel bir durumdu. T-SCNC'nin saptanması, mCRPC için önceden AR-hedefleme tedavisi olan hastalarda kısalmış genel sağ kalım ile ilişkiliydi. Transkriptozun denetimsiz hiyerarşik kümelenmesi, olumsuz sağkalım sonuçları olasılığını daha da güçlendiren küçük hücreye benzer bir kümenin tanımlanmasına olanak sağladı. Bir t-SCNC transkripsiyon imzası, % 90 doğruluk oranı ile çoklu dış veri setlerinde geliştirildi ve doğrulandı. Pankreatik nöroendokrin marker PDX1 de dahil olmak üzere, t-SCNC'nin çoklu transkripsiyon regülatörleri tanımlandı.

Araştırmacılar, t-SCNC’nin, mCRPC'li hastaların yaklaşık beşte birinde mevcut olduğunu ve kısalmış sağ kalım ile ilişkili olduğunu belirttiler.

Medikaynak Referanslar

Aggarwal et al.  Clinical and Genomic Characterization of Treatment-Emergent Small-Cell Neuroendocrine Prostate Cancer: A Multi-institutional Prospective Study. Journal of Clinical Oncology, 2018.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler