Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Bilişsel bozulma üzerindeki vasküler etkiler, nöro-patolojik, nöro-görüntüleme ve beyin omurilik sıvısı biyolojik belirteç çalışmaları ile gösterildiği gibi giderek artmaktadır. Ayrıca, beynin küçük damar hastalığının, Alzheimer hastalığının (AD) neden oldukları da dahil olmak üzere, dünya çapındaki tüm demansların yaklaşık %50'sine katkıda bulunduğu tahmin edilmektedir. AD'deki vasküler değişiklikler, tipik olarak amiloid-P (Aβ) ve daha yakın zamanda tau'nun vazoaktif ve / veya vaskülo-toksik etkilerine bağlanmıştır. Hayvan çalışmaları, Aβ ve tau'nun kan damarı anormalilerine ve kan-beyin bariyerinin (BBB) bozulmasına yol açtığını göstermektedir. Her ne kadar nörovasküler fonksiyon bozukluğu ve BBB yıkımı AD'de erken gelişse de, demanstan önce de gelişen AD klasik biyolojik belirteçleri Aβ ve tau'daki değişikliklerle nasıl ilişkili oldukları bilinmemektedir.

Bir grup araştırmacı bu soruyu ele almak için, BBB ile ilişkili kapiller mural hücre perisitinin yeni beyin omurilik sıvısı biyolojik belirteci çözünür trombosit kaynaklı büyüme faktörü reseptörü-β ve dinamik kontrastı arttırılmış manyetik rezonans görüntüleme ile bölgesel BBB geçirgenliğini kullanarak beyin kapiller hasarını incelediler.

Araştırmacılar, bilişsel işlev bozukluğu veya nöropsikolojik testlerde erken bilişsel gerilemesi olmayan 45 yaş ve üstü 161 yetişkini değerlendirdiler. Kaliforniya'daki 74 katılımcıyı ve Washington Üniversitesi'ndeki 87 kişiyi kaydettiler ve BOS’ta çözünür PDGFRβ'yi ölçtüler. 35 katılımcıdan oluşan bir alt gruba ayrıca amiloid-β için PiB-PET görüntüleme uyguladılar. 73 katılımcıdan oluşan başka bir kohorta, dinamik kontrastlı (DCE) MRG uyguladılar. Katılımcıları, BOS deneylerine dayanarak amiloid-beta (Ap) veya fosforile edilmiş Tau (pTau) mevcudiyeti için negatif veya pozitif olarak sınıflandırdılar.

Araştırmacılar artan BOS çözünür PDGFRβ'nin daha ileri Klinik Demans Derecesi bozukluğu ile ilişkili olduğunu buldular. Bu, daha fazla bilişsel işlev bozukluğu olan perisitlerin aşamalı hasarını gösteriyordu. Ayrıca, CDR 0 puanlarına göre CDR 0,5 olan katılımcılarda, Aβ veya pTau için pozitif veya negatif olup olmadıklarına bakılmaksızın, çözünür PDGFRβ'nin arttığını gözlemlediler. Bu bulgu, yine, saptanabilir nöronal dejenerasyondan bağımsız bir mekanizma öneriyordu.

DCE-MRG, beyin bölgelerinde CDR 0,5 ve CDR0 grupları arasında farklılıklar gösterdi. Ayrıca, daha yüksek BOS çözünür PDGFRβ, kovaryans (ANCOVA) modellerinin analizine göre, BOS Ap42 ve pTau için istatistiksel olarak kontrol ettikten sonra, bilişsel bozulmanın önemli bir göstergesi olarak kaldı. BOS'taki çözünür PDGFRβ seviyeleri ayrıca, bu biyolojik belirteç kullanımını daha da destekleyen, BOS / plazma albümin oranı ve BOS fibrinojen de dahil olmak üzere klasik BBB parçalayıcıları ile koreleydi. Buna karşılık, frontal ve temporal korteks, subkortikal beyaz madde, korpus kallozum, iç kapsül ve talamus ve striatum dahil derin gri madde bölgeleri, böyle DCE-MRG farklılıkları göstermedi. ANCOVA analizleri, hipokampus, parahippokampal gyrus ve hipokampal alt alanlarda bölgesel BBB geçirgenliğinin arttığının, BOS Aβ42 ve pTau kontrol edildikten sonra bile bilişsel bozulmanın önemli bir belirleyicisi olarak kaldığını gösterdi.

Vasküler Bozukluk Erken Dönem Belirteci

Araştırmacılar ayrıca 10 nöropsikolojik testten normalize edilmiş puanları kullanarak çeşitli bilişsel alanları değerlendirdiler. Etki alanı bozukluğu olmayan katılımcılarla karşılaştırıldığında, bellekte, dikkat / yürütme işlevinde ve dilinde veya global bilişte bozulma olanların biyolojik belirteç seviyelerinde yükselme olasılığı daha yüksekti.

CDR sonuçlarına benzer bir şekilde ve istatistiksel olarak amiloid seviyelerini kontrol ettikten sonra, PiB-PET taraması geçirmiş ve bir alan yetmezliği olan katılımcılar, aynı zamanda, bozulmamış olanlara göre artmış BOS çözünür PDGFR gösterdi. Nöropsikolojik testlere dayanarak bozulmuş ve engelsiz katılımcılar arasında BOS glial veya enflamatuar yanıt veya nöronal dejenerasyon belirteçleri arasında fark yoktu.

Araştırmacılar verilerin, erken bilişsel disfonksiyonu olan bireylerin, Alzheimer’in Aβ veya tau biyolojik belirteç değişikliklerinden bağımsız olarak beyin kapiller hasarı ve hipokampusta BBB yıkımı geliştirdiğini, BBB'nin Aβ ve tau’dan bağımsız olarak insan bilişsel işlev bozukluğunun erken bir biyolojik işareti olduğunu düşündürdüğünü belirttiler.

Medikaynak Referanslar

D.A. Nation et al. Blood–brain barrier breakdown is an early biomarker of human cognitive dysfunction, Nature Med. Published online January 14, 2019.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler