
Anksiyete bozuklukları, dünya çapında beş kişiden birinin hayatını doğrudan etkiler. Yapılan çalışmalarda, utangaç ve kaygılı mizaca (KM) sahip olan çocukların anksiyete bozuklukları ve depresyon için diğer çocuklara göre daha yüksek risk altında oldukları bulunmuştur. Amerikalı bir grup bilim insanı daha önce, erken dönemdeki KM'nin bir rhesus maymun modelini kullanarak; amigdalanın merkezi çekirdeği (Ce) ve stria terminalisin (BST) çekirdeğini içeren merkezi genişlemiş amigdaladaki (EAc) metabolizmanın, KM'deki özellikli varyasyon ile ilişkili olduğunu göstermişlerdi. Araştırmacılar yaptıkları yeni bir araştırma ile anksiyete bozuklukları gelişimi için erken dönem riskinin altında yatan nörobiyolojiyi anlamayı amaçladılar ve bunun için insan olmayan bir primat modelini kullandılar. Çalışmada kaygılı bir mizaç gösteren genç rhesus maymunları kullanıldı. Ce-BST fonksiyonel bağlantısı ile KM'nin ilişkisini incelemek için, birden fazla nesle ait rhesus maymunlarından oluşan bir geniş aile soyunda (170 dişi ve 208 erkek) FMRI'yi kullandılar.
Araştırmacılar, genç maymunları stresli bir duruma maruz bırakarak maymunların kaygı yanıtını ölçtüler. Potansiyel tehditle karşı karşıya kalan maymunlar donup sessiz kaldılar. Araştırmacılar bu yanıtın derecesini ve stres hormonu (kortizol) düzeylerini ölçerek, hangi maymunların kaygılı mizaçlı olduğunu tanımladılar.
Anksiyete İçin Yeni Bir Nöral Hedef?
Araştırmacılar 2007'den 2011'e kadar, 378 genç maymun için bu davranışsal ölçümleri topladılar ve maymunları anestezi altında beyin taramalarına tabi tuttular. Aşırı stres tepkileri olan maymunlar, genişletilmiş amigdala incelemesinde önemli bir fark gösterdi. Özellikle merkezi çekirdek ve stria terminalisin çekirdeğinin yanıtları dikkat çekiciydi. Çalışmadaki fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme taramaları, bu merkezlerden birinin aktivitesi yüksek olduğunda diğerinin de yükseldiğini gösterdi. Beynin bu iki parçası arasındaki bu sıkı bağlantı da kaygılı mizacın ebevenyden yavrulara aktarılmasına neden olmaktaydı.
Sonuçlar, Ce-BST fonksiyonel bağlantısının kalıtsal olduğuna, KM'deki varyansın anlamlı fakat etkisinin kısıtlı olduğuna ama yine de KM ile paralellik gösterdiğine işaret etmekteydi. İlginç bir şekilde, Ce-BST fonksiyonel bağlantısı ve BST metabolizması KM ile ilişkili değildi ve bu durum KM'de örtüşmeyen varyansı açıklamaktaydı. Keşif analizleri, Ce-BST fonksiyonel bağlantısının hipotalamus ve peri-aquaduktal gri maddedeki metabolizma ile ilişkili olduğunu düşündürmektedir.
Araştırmacılar, merkezi genişletilmiş amigdala bölgelerinin artmış anksiyete yaratmak için birlikte nasıl çalıştığını anlamanın, risk altındaki çocuklarda hayat boyu sürecek rahatsızlıkların önlenmesi için erken tedavi girişimlerine olanak sağlayabilecek bir nöral hedef sağlayabileceğine dikkat çektiler.
A.S. Fox et al. Functional connectivity within the primate extended amygdala is heritable and associated with early-life temperament. Journal of Neuroscience. Published July 30, 2018.
+ Tüm Referansları Göster