Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Journal of the Academy of Nutrition and Dietetics dergisinde çevrimiçi olarak yayınlanan yakın tarihli bir yorumda araştırmacılar kilolu veya obez hastaların tedavisinde birçok sağlık çalışanının hala sahip olduğu modası geçmiş bir yaklaşımı hedef alıyor.Tartışmanın her iki tarafındaki sağlık çalışanları kilo damgasıyla mücadele etmek ve diyet kültürüne son vermek için empatik, kanıta dayalı ve hasta merkezli tedavinin yaygınlaştırılmasında hemfikirlerdir. Araştırmacılar tedavinin kiloyu değil sağlıklı yaşamı vurgulaması gerektiğini söylemektedirler.

Buffalo Halk Sağlığı ve Sağlık Meslek Okulu Egzersiz ve Beslenme Bilimleri Bölümü doçenti ortak yazar Katherine N. Balantekin ‘Kilo ile diyet kültürü arasındaki bağlantıyı kesmek kesinlikle çok önemlidir’ demiştir. Obezite ve yeme bozukluğu olan çocuklarda yeme davranışını inceleyen Balantekin ‘Bence şu anda toplumda gördüğümüz en büyük kopukluk bu. Yeme ve kilo sorunu arasındaki yanlış ikiliği ortadan kaldırmaya çalışmak, herkesin hak ettiği bakımı almasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, kilo önyargısı dahil olmak üzere tedavinin önündeki diğer engelleri ortadan kaldırmak için çalışmaya devam etmeliyiz’ diye eklemiştir.

Araştırmacılar, sağlık çalışanlarının yarısından fazlasının aşırı kilolu veya obez olmanın irade eksikliği ile bağlantılı olduğunu düşündüğüne ilişkin önceki araştırma bulgularına atıfta bulunarak, kilolu damgasının yani bir kişinin kilosuna göre değerlendirilmesinin yaygın olduğunu belirtiyorlar. Bu yaklaşımın olumsuz pekiştirmeye yol açtığını söylemektedir.

Tartışma sağlık hizmetinin çok ötesine uzanmaktadır. Örneğin, Weight Watchers 2019 yılında çocuklar ve ergenler için bir kilo verme uygulaması yeme bozukluğu uzmanları ve diyetisyenler tarafından diyete vurgu yaptığı için eleştirilmişti. Bunun yeme bozukluklarına neden olacağı konusunda endişe duyulmuştur. Makale, Kanada kılavuzları ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından desteklenen yeni bir obezite tanımının ortaya çıktığını belirtiyor. Yazarlar obezite tanımında 30 ve üzerindeki beden kitle indeksinin (BKİ) kaldırıldığını ve obezitenin artık yaşam kalitesi veya fiziksel sağlık üzerindeki olumsuz etkilerle ilişkili aşırı yağ dokusuna sahip olmak diye tanımlandığını açıklamaktadırlar.

Araştırmacılar ‘Bu yeni tanım kilo odaklı bir yaklaşım yerine sağlık odaklı bir yaklaşımı benimsemektedir. Ayrıca sağlık için uzun vadeli sürdürülebilir değişiklikleri destekleyen kanıta dayalı obezite tedavisini desteklemiş olmaktadır. Sağlık açısından riskli olan diyet yapmanın aksine denetimli kanıta dayalı obezite tedavisi sağlığı iyileştirici yöndedir.

Çalışma ‘Obezite tedavisinin kilolu damgasını azaltma çabalarını ve yeme bozukluğu tedavisini dışlamadığı’ sonucuna varmıştır. Balantekin ‘Kilo kaybının yeme bozukluklarını tetikleyebileceği veya kötüleştirebileceği konusundaki endişe giderek azalmaktadır. Çok sayıda araştırma kanıta dayalı obezite tedavisinin yeme bozukluğu semptomlarını iyileştirdiğini öne sürüyor’ demiştir. Araştırmacılar ayrıca kiloya dayalı ayrımcılığa karşı yasalar gibi geniş politikaların yanı sıra sağlık çalışanları ve halkın kilonun iradeden başka birçok faktöre bağlı olduğu konusunda eğitimi için çağrıda bulunmaktadır.

Medikaynak Referanslar

Patient-centered approach to treating obesity, ScienceDail Feb 2022

 

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler