
Otoimmün pankreatit, otoimmün etiyolojiye bağlı gelişen nadir bir kronik pankreatit formudur. Primer bir pankreatik hastalık olarak ortaya çıkabildiği gibi diğer otoimmün kökenli hastalıklarla birlikte (örn. primer sklerozan kolanjit, primer biliyer siroz, retroperitoneal fibrozis, romatoid artrit, sarkoidoz, Sjögren sendromu) seyredebilir. Otoimmün pankreatit, sklerozan pankreatit, nonalkolik destrüktif pankreatit olarak da isimlendirilir. Otoimmün pankreatit sonucunda malign hastalık gelişimine dair bir risk belirlenmiştir. Bu sebeple Almanya merkezli araştırmacılar tek merkezli olarak yaptıkları çalışmada otoimmün pankreatitli hastalarda malign hastalık insidansını genel popülasyona göre tanımlamayı ve bu hastaların klinik görünümünü belirlemeyi amaçladılar.
Çalışmada geriye dönük olarak, otoimmün pankreatitli 28 hastanın kliniğe başvuran verileri analiz edildi (1998'den 2010 yılına ve 2012'den 2015 yılına kadar periyodlar). Genel kanser insidansını Alman kanser kayıtlarından elde eden araştırmacılar bu hastaların klinik prezentasyonu ile karakterize malign hastalığı olan hastaların oranını saptadı ve standartlaştırılmış insidans oranları (SIR) hesapladılar. Toplam 223 yıllık gözlem döneminde otoimmün pankreatitli 5 hastada 6 malign hastalık tespit ettiler (non-Hodgkin lenfoma, kolon kanseri, meme kanseri ve over kanseri, meme kanseri, mesane kanseri, n = 5/28,% 17.9). Otoimmün pankreatitli hastalardaki malignite için genel SIR 17.3 (% 95 CI 5.9-35.8) idi ve bu hastalardaki malign hastalık insidans hızı Alman toplumunda beklenen insidansa kıyasla belirgin şekilde yüksek bulundu (Fisher’s exact test, p < 0.001). Tek merkezli yapılan bu çalışmada görüldü ki otoimmün pankreatitli hastalarda malign hastalıkların görülme sıklığı genel popülasyona göre önemli derecede artmaktadır. Otoimmün pankreatitli bireylerde malignite oluşumunun önüne geçmek için dikkatli klinik izleme gereklidir
Schneider A et al. Risk of Cancer in Patients with Autoimmune Pancreatitis: A Single-Center Experience from Germany. Digestion. 2017 Feb 23;95(2):172-180. doi: 10.1159/000455963. [Epub ahead of print]
+ Tüm Referansları Göster