Parkinson Hastalığının İlerlemesini Önlemede Yeni Umut ‘Doğal Katil’ Hücreler

Georgia Üniversitesi Rejeneratif Biyobilim Merkezi'ndeki araştırmacılar ve meslektaşları, "doğal katil" olarak adlandırılan beyaz kan hücrelerinin, Parkinson hastalığına yol açan ve ilerlemesini durdurmaya yardımcı olan hücresel değişikliklerin artmasına karşı koruma sağlayabileceğini buldular. Doğal öldürücü (NK) hücreler, vücuttan bunu yapmaları söylenmeden tümörleri öldürebilen beyaz kan hücreleridir. NK hücreleri, istilaya veya bir virüse karşı ilk savunma hattını sağladığı gibi hücresel stresi algılayabilen ve enfeksiyon nedeniyle değiştirilmiş hücreleri tanımlayabilen aktive edici reseptörlerle donatılmıştır.

UGA Veteriner Fakültesi'nde yardımcı doçent olan Jae- Kyung "Jamise" Lee'nin yaptığı açıklamada, şu anda Parkinson'un ilerlemesini değiştirmek veya durdurmak için mevcut bir terapinin olmadığını ve yapılan bu çalışmanın hastalığı gerçekten durdurma olasılığı gösteren ilk NK çalışması olacağını belirtti. Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı'nın son sayısında ortaya çıkan yeni çalışma, NK hücrelerinin sadece davetsiz bir misafire saldıran etkili temizleyiciler olarak değil, aynı zamanda Parkinson ve diğer nörodejeneratif gibi beyin dokusu ve protein topaklanmasının iltihaplanmasını düzenlemek ve kısıtlamak için kritik olabileceğini vurgulamaktadır. Yayınlanan bu raporda ayrıca, bir fare modelinde NK hücre tükenmesinin hastalık durumunu önemli ölçüde arttırdığı ve bu durum sonucunda NK hücreleri olmadan sinir sisteminin saldırılara karşı savunmasız kaldığının keşfedildiği belirtildi. Lee, NK hücrelerinin beyindeki iltihabı azaltma yeteneklerinin, yanlış katlanan ve toksik kümeler oluşturan proteinleri temizledikleri için koruma uyguladıklarına inandıklarını ifade etti. Ayrıca Lee, NK hücrelerinin yokluğunda proteinlerin kontrolsüz bırakıldığını ve viral dirençli hücrelerde önemli bir azalma gördüklerini, NK hücrelerinin bağışıklık sistemi yanıtını artıran önemli bir sinyal proteinleri kaynağı olduğunu doğruladıklarını belirtti.

NK’lar Sadece Tümör Hücrelerini Ortadan Kaldırmaz Aynı Zamanda Bağışıklık Sisteminin Savunması için Mesajlar Yayar

Otuz yıl önce, immünoterapiler üzerine araştırmalar başladığında, örneğin kanserle savaşmak için bu tür tedavilerin geliştirilmesinde mantıklı olan ilk adım, tümör hücrelerini tanımak ve bunlara saldırmak için bağışıklık sistemini eğitmekti. Bugün ise, bu fikir laboratuardan kliniğe başarıyla taşındı ve melanom, akciğer kanseri ve böbrek kanseri için yeni immünoterapiler yakın zamanda ABD Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylandı. Lee, Parkinson çalışmalarının hayvan modellerinde yapıldığına dikkat çekiyor olmasına karşın gelecekteki immünoterapi keşifleri konusunda iyimser olduğunu ifade ediyor. Yakın zamanda, glioblastoma adı verilen agresif bir beyin kanseri formuna karşı immünoterapileri test eden son insan çalışmalarına atıfta bulunan Lee, bunun da NK hücrelerinin tümör hücrelerinin ortadan kaldırılmasına katkıda bulunduğunu, bağışıklık sisteminin savunmasını desteklemek için mesajlar yayınladığını gösterdiğini belirtti.

Parkinson artık beyne özgü bir hastalık olarak görülmemektedir ve araştırmacılar bağışıklık sistemi ile merkezi sinir sistemi arasındaki fonksiyonel bağlantıyı giderek daha fazla tanımaktadır. Lee ve ekibi, Parkinson gibi kronik iltihaplanma koşullarında kan-beyin bariyerinin bozulduğunu ve bağışıklık hücrelerinin beyne kanalize olmasına izin verdiğini buldu. Lee, çevrenin, NK'ların hastalık yokken bile bulaşıcı ajanlar için devriye gezme sinyali vermesinin anlaşılmasının, Parkinson hastalığı için çığır açan tedavilere yol açabileceğini belirtti. Lee son olarak UGA'nın Parkinson'a yönelik topluluk araştırmalarına olan ilgisinin ve daha iyi tedavilerle tedavi arayışlarına devam etmenin heyecanını yaşadıklarını ifade etti.