
Diyabet, vücut ya yeterli insülini (tip 1 diyabet) üretemediğinde ya da insülini etkili bir şekilde kullanamadığında (tip 2 diyabet) gelişen kronik bir hastalıktır. Tedavi edilmezse, kan dolaşımında aşırı glikozun yol açtığı hasar nedeniyle görme kaybı, kalp rahatsızlığı, inme, böbrek hastalığı ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir. Tüm dünyada diyabet görülme sıklığı giderek artmaktadır ve ciddi bir sağlık sorunu olmaya hızla devam etmektedir. Halen diyabet için herhangi bir tedavi mevcut değildir ve mevcut tedaviler hastaların bunları idame etme yeteneğine bağlıdır. Bu nedenle, araştırmacılar, hastaların günlük görevleri yerine getirmesine ihtiyaç duymayan yeni tedavi yollarını keşfetmek için çalışmaktadır.
Son yıllarda önemli keşifler, vücut yağının sadece aşırı enerjinin pasif bir rezervuarı olmadığını, ancak hormonları serbest bırakan ve vücudun diğer bölümleriyle iletişim kuran "aktif bir organ" olduğunu ortaya koymuştur. Obezite araştırmaları, yağ dokularının metabolizma ve enflamasyonu etkileyen karmaşık bir "dokular arası konuşma paternine katıldığını ortaya koymuştur. 254. ACS Kongresi’nde (The American Chemical Society's 254th National Meeting & Exposition) sunulan bir çalışmada yağ dokusuna polimer sünger yerleştirilmesinin tip 2 diyabette etkili olabileceği gösterildi. Araştırmacılar, yağlı abdomenlerine polimer sünger implantları yerleştirdikleri, yüksek yağlı bir diyetle beslenen tip 2 diyabetli obez farelerin, tedavi edilmemiş eşdeğer farelere göre 3 hafta sonra daha az kilo aldıklarını ve daha düşük kan şekeri seviyelerine sahip olduklarını buldular. Araştırmacılardan biri daha önce polimerik süngerlere gömülmüş pankreatik hücrelerle insülin üretimini yeniden kurmanın bir yolu olarak, polimerik süngerleri tip 1 diyabetli farelerin yağ yatakları içine yerleştirmişti. Yeni çalışmada ise, polilaktid-ko-glikolid (PLG)’den yapılmış polimer süngerlerin kendi başına yağ dokusunda nasıl bir etkisi olabileceğini görmeyi amaçladılar.
Araştırmacılar insanların yağ depoları arttıkça, vücudun diğer bölgeleriyle olan iletişimin bozulduğunu ve bununda şeker hastalığına neden olabileceğini, çalışmalarıyla, o iletişimi yeniden başlatmayı hedeflediklerini belirttiler. Çalışmada tip 2 diyabetinkilere benzer semptomlar geliştiren ve yüksek yağlı bir diyetle beslenen obez farelerin karın yağ yastıklarına PLG süngerleri implante ettiler. 1 hafta içinde, implante edilen PLG süngerlerinin gözenekleri yağ hücreleri, immün hücreler ve kan damarları ile doldurulmuştu. Yüksek yağlı diyetle 3 hafta geçtikten sonra, implante edilen farelerde vücut yağı sadece yüzde 10 oranında artarken, aynı diyette PLG uygulanmayan farelerde vücut yağı yüzde 30 oranında artış gösterdi. Araştırmacılar, hayvanların baldır kaslarını incelediklerinde, implante edilmemiş farelerle karşılaştırıldığında, PLG ile yerleştirilen farelerin, şekerin kandan kaslara taşınmasına yardımcı olan bir protein olan glikoz taşıyıcı tip 4 seviyelerinin % 60 oranında daha fazla olduğunu gördüler. Dikişler, stentler ve halihazırda kullanılan diğer implant tiplerinde bulunana polimer materyalinden kaynaklanan olumsuz yan etkilerle karşılaşılmadı.
Araştırmacılar şimdi ise polimer süngerinin kilo vermeyi azalttığını ve kan şekerini nasıl düşürdüğünü anlamaya çalışıyorlar. Bundan sonra, biyoaktif bileşiklerle malzemeyi kapsülleyerek, yöntemi test edecek ve etkisini artıracak yollar arıyorlar.
https://www.eurekalert.org/pub_releases/2017-08/acs-gft072417.php
+ Tüm Referansları Göster