Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Araştırmacılar obezite ve kanser arasındaki bağlantının oldukça önemli olduğunu belirtiyorlar ve bu bağlantıyı kırmak için çabalıyorlar. Yapılan yeni preklinik çalışmada kalori kısıtlaması yoluyla sağlanan dikkat çekici derecedeki kilo kaybının meme kanserinin büyümesini azalttığını gösterdiler. Araştırmacılar düşük yağlı diyet yoluyla elde edilen orta düzeyde bir kilo kaybının bu etkiyi yaratmadığının altını çiziyorlar.

Araştırmacılar, yaptıkları çalışmada dört faklı diyet tipi uygulanarak kilo verilmesinin meme kanserinin laboratuvar modellerinde tümör büyümesinin azaltılmasındaki etkisini araştırdılar. Obez fareler ile düşük yağlı diyet uygulayarak normal kiloya dönen obez farelerin tümör boyutları arasında fark olmadığını bunula birlikte üç kalori kısıtlayıcı diyet ile dikkat çekici düzeyde kilo kaybı elde edilen obez farelerin daha küçük tümör boyutlarına sahip olduklarını gözlemlediler.

Araştırmacılar, kanser-obezite bağlantısını kırmada kalori kısıtlama derecesi ya da elde edilen kilo kaybı miktarının, kilo vermek için kullanılan spesifik diyet tiplerinden çok daha önemli olduğu sonucuna vardıklarını belirttiler. Elde ettikleri verilerin henüz ön veriler olduğunu ve insanlara bu konuda herhangi bir öneride bulunmak için henüz erken olduğunu söyleyen araştırmacılar karbonhidrat ya da yağ kısıtlamasının hangisinin yapıldığından bağımsız olarak kronik obezlerde ancak ciddi kilo kaybı ile meme kanseri için olumlu bir etki sağlanabileceği kanısına vardıklarını eklediler.

Araştırmacılar obezitenin özellikle Amerika’da epidemik olduğunu ve tüm dünyada obezite ilişkili kanserlerin prevelansının giderek arttığını bununla birlikte obezitenin kanserleri daha ölümcül hale getirdiğini aktardılar. Kanser yükü üzerinde obezitenin etkisini geriye çevirmek için mekanizma temelli müdahaleler tanımlamayı amaçladıklarını belirten araştırmacılar bunun için deneysel modeller üzerinde çalıştıklarını söylediler.

Araştırmacılar çalışmalarında fareleri randomize olarak normal kiloda kalacak ve 15 haftalık yüksek kalorili diyet ile obez hale getirilecekler olarak ayırdılar. Daha sonra obez fareleri 10 haftada dört faklı diyet tipi kullanılarak kilo verdirilmek üzere tekrar randomize olarak böldüler. Kullanılan diyetler; düşük yağlı sınırsız tüketim diyeti, günlük %30 kalori kısıtlaması ile düşük ya da yüksek karbonhidratlı diyet ve haftada iki gün %70 kalori kısıtlamasını içeren 5:2 intermittan diyetti.

Araştırmacılar düşük yağlı diyet ile farelerin normal kiloya döndüklerini gördüler. Diğer üç diyet grubundaki farelerde ise 10 haftanın ardından dikkat çekici şekilde kilo kaybı olduğunu gördüler.

Araştırmacılar daha sonra tümör büyümesini incelediler ve obez farelerde çalışma boyunca normal kiloda kalan farelere göre daha fazla tümör yükü olduğunu fark ettiler. Bununla birlikte düşük yağlı diyet ile normal kiloya dönen farelerde obez farelerle aynı derecede tümör yükü olduğunu gözlemlediler. Diğer üç kalori kısıtlayıcı diyet ile dikkat çekici kilo kaybı sağlanan farelerde ise obez farelere göre daha az tümör yükü olduğunu gördüler.

Araştırmacılar farklı diyet tipleri ile sağlanan kilo kaybının tümör büyümesi üzerindeki etkileri araştıran daha fazla çalışma yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirttiler. Diyet grupları arasında tümör boyutları arasındaki farklılıklardan moleküler mekanizmaların da sorumlu olabileceğini bu konuda da daha fazla çalışma yapılması gerektiğini söylediler.

Medikaynak Referanslar

University of North Carolina Health Care System. "Weight loss amount is more important than diet type in reversing obesity-cancer link." ScienceDaily. ScienceDaily, 28 March 2016.

+ Tüm Referansları Göster
  1. Benzer İçerikler