Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü

Transplantasyon

Transplantasyon, bir donörden alınan organın ihtiyaç sahibi hastaya nakil edilmesi işlemidir. Tıp alanında son yıllarda en çok gelişim gösteren alanlardan bir tanesidir.

Tedavi Alanları/Hastalıklar - Transplantasyon

Transplantasyon

Günümüzde birçok insanın hayatını etkileyen ve yaşama tutunmasını sağlayan en önemli tıbbi gelişmelerden birisi de transplantasyon işlemleridir. Genel olarak bir donörden alınan herhangi bir organın ihtiyacı olan başka bir hastaya nakledilmesi işlemi olarak tanımlanabilen transplantasyon, son dönemlerde tıp alanında yaşanan en önemli gelişme alanı gösteren alanların başında gelmektedir.

Tıbbi bir terim olan transplantasyon yani organ nakli kavramı; organ donörü tarafından verilen sağlam ve sağlıklı organın bir parçasının ya da tamamının alıcının çalışmayan organı yerine nakledilmesidir. Bu alanda çalışma yürüten bilim insanları öncelikle hayvandan hayvana transplantasyon gerçekleştirirken sonra zaman içerisinde insandan insana transplantasyon yöntemlerini geliştirmişleridir.   

Organ nakli, kimi organlar artık işlevlerini yerine getiremeyecek duruma geldiklerinde ve başka bir tıbbi çözümle söz konusu organ kurtarılmadığında gerçekleştirilen zorunlu bir uygulamadır. Kronik olarak rahatsızlanmış ya da artık sağlıklı bir hale dönüştürülemeyecek olan organlar yerine sağlıklı organların yerleştirilmesi şeklinde yapılan transplantasyon işlemi, kadavradan ya da canlı bir kişiden alınarak yapılabilmektedir.

Tüm organ nakli operasyonları oldukça modern teknolojiler ve teknikler ile gerçekleştirilmektedir. Çünkü özellikle organ nakli ameliyatları oldukça önemli ve ince detayları bulunan ameliyatlardır. Ancak bu konuda ülkemizde ve dünyada daha bilinçli olunmaya başlansa da hala daha birçok nakil bekleyen hasta bulunmaktadır. Bu anlamda ülkemizde de Sağlık Bakanlığı’nın yönetmelikleri doğrultusunda 4. Dereceye kadar akrabalık ilişkisi olan kişiler arasında organ nakli operasyonları gerçekleştirilebilmektedir. Fakat bilinmesi gereken önemli bir konu olarak akrabalık ilişkileri dışında da nakil şansının bulunduğudur. Bölgesel Etik Kurulları’ndan alınan onay ile akraba olunmayan kişilerden de organ nakli yapılabilmektedir. Bu konuda unutulmamalıdır ki, organ nakli konusunda daha duyarlı olmak daha fazla insanın hayatını kurtaracak önemli bir görevdir.  

Ülkemizde en fazla nakil yapılan organlar karaciğer ve böbrektir.

Karaciğer Nakli

Karaciğer nakli, hastalıklı bir durumda olan karaciğerin sağlıklı bir karaciğere sahip olan kişiden alınması ve nakledilmesi işlemidir. Son dönemlerde oldukça sık rastlanılmakta olan karaciğer hastalıkları ve akut karaciğer yetmezliği gibi durumlarda tedavi amaçlı olarak uygulanmaktadır. Fakat artan akut karaciğer yetmezliği vakaları karşısında maalesef donör organlar oldukça sınırlıdır ve çok zor bir şekilde bulunabilmektedir. 

Geri dönülmez bir şekilde hasara uğramış karaciğer yetmezliklerinde ve akut karaciğer yetmezliğinde tek ve kesin bir tedavi yöntemi olan karaciğer transplantasyonu ilk kez Starlz tarafından 1963 yılında gerçekleştirilen karaciğer transplantasyonu daha sonra hızla tüm dünyaya yayılmıştır. İlk nakil kadavra vericiden gerçekleşmiş olsa da 1989 yılına gelindiğinde canlı vericili bir karaciğer nakli işlemi başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir.    

Böbrek Nakli

Bedenimizin hayati organlarının başında gelen böbreklerimiz için gerçekleştirilen böbrek nakli işlemi, kronik böbrek yetmezliği gibi işlev bozuklukları konusunda uygulanan tıbbi bir işlemdir. Bunun dışında uygulanan bir diğer tedavi yöntemi ise diyalizdir. Ancak diyaliz ile tedavi yöntemi böbrek fonksiyonlarının yalnızca bir kısmını yerine getirebilmektedir. Ayrıca diyaliz ile tedavi yönteminde iş ve eğitim gibi sosyal alanlardan kısıtlanma, seyahat engeli ve özellikle de çocuk hastalarda gelişme geriliği gibi başka olumsuzluklar ortaya çıkabilmektedir. 

Öyle ki günümüzde kronik böbrek yetmezliğinin tek ve kesin tedavisi böbrek naklidir. Bunun için de böbrek nakli ile tedavi edilen kişiler diyaliz ile tedavi edilen kişilere oranlar daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olmaktadırlar.    

Böbrek nakli olarak bilinen böbrek transplantasyonu, ilk kez 1965 yılında Doktor Muray tarafından gerçekleştirilmiştir. Yoğun bir şekilde hasar görmüş ve görevini artık yerine getiremeyecek durumdaki böbrek yerine sağlıklı başka bir böbrek nakil edilmektedir.

Özellikle böbrek yetmezliği gibi sıkıntılar karşısında gerçekleştirilen böbrek nakli konusunda böbrek yetmezliğinden de bahsetmek gerekmektedir. Çağımızın belki de en sinsi sağlık sorunlarından birisi olan böbrek yetmezliği ülkemizde 60 binin üzerinde yaşamış olduğu bir sağlık problemidir.

Peki, özellikle son dönemlerde oldukça sık karşılaşılan böbrek yetmezliğinin sebepleri nelerdir?

Böbrek yetmezliğinin en önemli sebepleri olarak diyabet, yüksek tansiyon ve nefrit adı verilen böbrek iltihabı sayılabilir. Hiçbir belirti göstermeden ilerleyen böbrek yetmezliği hastalığı böbreklerde 80 – 100 olması gereken süzme işleminin 30’lara ve 30 un altına düşmesi ile ortaya çıkmaktadır. Bu aşamada gözlenen belirtilerden bazıları ise;

  • Sabah uyanıldığında göz kapaklarında yaşanan şişme
  • El ve ayaklarda oluşan ödem
  • Halsizlik
  • İdrar yaparken gözlenen köpürme sayılabilmektedir.

Tüm bu belirtiler ile ortaya çıkartılan böbrek yetmezliği problemi karşısında en köklü çözüm böbrek transplantasyonudur. Böbrek transplantasyonunun gerçekleştirilebilmesi için ise birtakım şartların uygun olması gerekmektedir. Diyaliz ya da nakilden başka hiçbir çözümü olmayan hastalık konusunda en kökten çözüm biraz önce de değindiğimiz gibi böbrek naklidir. Günümüzde tıbbın ilerlemesi sonucunda 5 yaşından küçük çocuklara ve 65 yaşın üzerindeki yetişkinlere bile başarılı bir şekilde böbrek nakli operasyonu gerçekleştirilebilmektedir. Hatta ülkemizde 82 yaşındaki bir yetişkin hastaya dahi nakil yapılarak yaşamına sağlıklı bir şekilde devam etmesi sağlanabilmiştir.

 

KALP TRANSPLANTASYONU

Kardiyak transplantasyon, optimal medikal tedaviye rağmen semptomları devam eden son-dönem kalp yetmezlikli hastaların çoğu için öncelikli tedavi seçimidir.

Kardiyak transplantasyon sonrası sağkalım 1980-1990 yıllarından sonra immünsüpresiflerdeki ve fırsatçı enfeksiyonların önlenmesi ve tedavi edilmesindeki gelişmelerle birlikte artmıştır. Transplantasyon sonrası medyan sağkalım 11 yıl ve 1.inci yıl sonundaki sağkalım oranı %85 civarındadır. Hastaların birçoğu iyileşmiş yaşam kalitesiyle günlük aktivitelerine dönebilmekte ve operasyondan sonra yaklaşık 2 ay içerisinde egzersiz kapasitelerinde hızlı bir artış görülmektedir.

SOLİD ORGAN TRANSPLANTASYONU

1950'lerin başından bugüne solid organ transplantasyonu deneysel bir prosedür olmaktan kurtulmuş, belli durumlarda  standart tedavi prosedürüne dönüşmüş ve sağkalım oranlarını arttırmıştır. Belgelenmiş ilk renal transplantasyonun identik ikizler arasında yapıldığı 1954 yılından günümüze uzun bir mesafe kat edilmiş, rejeksiyon ve multipl komplikasyonlarla bir dönem duraklamış, immünsüpresiflerin bulunmasından sonra solid organ transplantasyonunda modern çağa ulaşılmıştır. 1980'den günümüze de antimikrobiyal ajanların geliştirilmesi, premptif ve profilaktik stratejilerin uygulanması, görüntüleme yöntemlerindeki iyileşmeler ve immünsüpresif indüksiyondaki ilerlemeler ile transplant başarısı artmıştır. 2012 yılında dünya çapında gerçekleştirilen tahmini 114,690 solid organ transplantasyonundaki başarı oranı %90 (1. yıl greft sağkalımı) olarak bulunmuştur. Sıklık bakımından renal transplantı sırasıyla karaciğer, kalp, akciğer ve diğerleri (dual organ, pankreas ve intestinal transplantasyon) takip etmektedir.

Devamını Göster