Üye Girişi

Sağlık profesyonellerine özel hazırlanmış içeriklere erişebilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Henüz üye değilseniz lütfen üye ol seçeneğine tıklayın.

Giriş Yap Üye Ol
Şifremi Unuttum
Medikaynak Search
Üye Ol Üye Giriş
Medikaynak Menü
Hızlı Erişim

Küb/Kt

  • 1. KADCYLA nedir?

    KADCYLA, etkin madde olarak birbirine bağlanan iki maddeden oluşan trastuzumab emtansin içerir:

    - trastuzumab - insan epidermal büyüme faktörü reseptörü 2 (HER2) adı verilen bir antijene (bir hedef protein) seçici olarak bağlanan bir monoklonal antikordur. HER2, bazı kanser hücrelerinin yüzeyinde bol miktarda bulunur ve burada bunların büyümesini tetikler. Trastuzumab HER2’ye bağlandığında kanser hücrelerinin büyümesini durdurabilir ve ölmelerine neden olabilir.

    - DM1 (emtansin) - KADCYLA’nın kanser hücresine girmesinden sonra aktif olan anti-kanser bir maddedir.

    · KADCYLA, aşağıdaki durumlarda meme kanserli yetişkin hastaların tedavisi için kullanılır:

    - kanser hücreleriniz, üzerlerinde çok sayıda HER2 proteini taşıyorsa – doktorunuz kanserinizi bu açıdan test edecektir.

    - trastuzumab ilacını ve taksan olarak bilinen bir ilacı zaten almış iseniz.

    - kanser, memeye yakın bölgelere veya vücudunuzun diğer kısımlarına yayılmış ise.

    Daha önce herhangi bir sebeple pertuzumab isimli ilacı almış iseniz KADCYLA kullanmayınız.

    · KADCYLA, kanser hücrelerinin üzerindeki HER2 proteinlerine bağlanır. Bu durum kanserin büyümesini durdurabilir ve ayrıca kanser hücresini öldürebilir. KADCYLA, HER2 proteinlerine bağlandıktan sonra kanser hücresine girerek kanserin öldürülmesine yardımcı olan DM1 ilacını serbest bırakır.

    · KADCYLA, 160 mg ve 100mg trastuzumab emtansine içeren flakonlarda tedarik edilen, infüzyonluk çözelti konsantresi için steril, beyaz ila kırık beyaz liyofilize tozdur. KADCYLA 1 flakon içeren ambalajlarda mevcuttur.

  • 2. KADCYLA’nın kalitatif ve kantitatif bileşimi nasıldır?

    Etkin madde: Her bir flakon 160 mg veya 100 mg trastuzumab emtansin içerir.

    İnfüzyonluk çözelti konsantresi tozu içeren 160 mg tek kullanımlık flakon, sulandırıldıktan sonra 20 mg/mL trastuzumab emtansinden 8 mL sağlamaktadır.

    İnfüzyonluk çözelti konsantresi tozu içeren 100 mg tek kullanımlık flakon, sulandırıldıktan sonra 20 mg/mL trastuzumab emtansinden 5 mL sağlamaktadır.

    Trastuzumab emtansin bir antikor ilaç konjugatıdır ve bir mikrotübül inhibitörü olan DM1’e stabil bir tiyoeter bağlayıcı MCC (4-[N-maleimidometil] siklohekzan-1-karboksilat) yoluyla kovalent olarak bağlanan, memeli (Çin hamster yumurtalığı) hücre süspansiyon kültüründen üretilmiş bir hümanize IgG1 monoklonal antikor olan trastuzumabı içerir.

    Yardımcı maddeler:

    Süksinik asit

    Sodyum hidroksit (pH ayarlayıcısı)

    Sukroz

    Polisorbat 20

  • 3. KADCYLA hangi farmasötik formdadır?

    İnfüzyonluk çözelti konsantresi için toz.

    Beyaz ila kırık beyaz liyofilize toz.

  • 4.KADCYLA hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?

    Metastatik evre: KADCYLA, daha önce metastatik meme kanseri için trastuzumab ve bir basamak taksan tedavisi almış ve hastalığı sonrasında progresyon göstermiş, HER-2/neu testi immunhistokimyasal olarak 3+ (+++) veya FISH/SISH/CISH pozitif olan metastatik meme kanseri hastalarında kurtarma tedavisinde tek ajan olarak progresyona kadar endikedir. Progresyon sonrası tek ajan veya kombinasyon tedavisinin bir parçası olarak kullanılamaz.

    Erken Evre: KADCYLA, HER-2/neu testi immunhistokimyasal olarak 3+ (+++) veya FISH/SISH/CISH pozitif olan, neoadjuvan olarak yeterli süre (en az 4 kür) taksan ve anti- HER2 tedavi almış ve cerrahi sonrasında patolojik incelemede memede 1 cm’in üzerinde invaziv rezidü hastalık veya lenf düğümünde invaziv rezidü hastalık mevcut olan erken evre meme kanseri hastalarının adjuvan tedavisinde tek ajan olarak en fazla 14 kür kullanımı endikedir.
  • 5. KADCYLA hangi dozda ve ne kadar kullanılır?

    KADCYLA, yalnızca bir hekim tarafından reçete edilmeli ve kanserli hastaların tedavisinde deneyimli bir sağlık mesleği mensubunun gözetimi altında intravenöz infüzyon olarak uygulanmalıdır (yani alerjik/anafilaktik infüzyon reaksiyonlarını yönetmek için hazır ve tam resüsitasyon olanaklarının hemen kullanılabileceği bir ortamda).

    KADCYLA ile tedavi edilen hastalar HER2 pozitif tümör durumuna sahip olmalıdır; bu durum, immünohistokimya (IHK) ile 3+ veya in situ hibridizasyonda (ISH) veya CE işaretli bir In Vitro Tanı Cihazı (IVD) tarafından değerlendirilen floresan in situ hibridizasyonda > 2,0 oranıyla tanımlanır. CE işaretli bir IVD bulunmadığı takdirde HER2 durumu, valide edilmiş alternatif bir test ile değerlendirilmelidir.

    Medikasyon hatalarını önlemek amacıyla, hazırlanan ve uygulanan tıbbi ürünün trastuzumab değil KADCYLA (trastuzumab emtansine) olduğundan emin olmak için flakon etiketlerinin kontrol edilmesi önemlidir.

    Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

    KADCYLA’nın önerilen dozu 3 haftada bir (21 günlük siklus) intravenöz infüzyon olarak uygulanan 3,6 mg/kg vücut ağırlığıdır. 

    Başlangıç dozu, 90 dakikalık bir intravenöz infüzyon olarak uygulanmalıdır. Hastalar infüzyon sırasında ve infüzyondan sonra en az 90 dakika boyunca ateş, üşüme veya infüzyonla ilişkili diğer reaksiyonlar açısından gözlenmelidir. İnfüzyon bölgesi, uygulama sırasındaki olası subkutan infiltrasyon açısından yakından izlenmelidir (bkz. bölüm 4.8).

    Eğer önceki infüzyonlar iyi tolere edilmişse, KADCYLA’nın sonraki dozları 30 dakikalık infüzyonlar şeklinde uygulanabilir. Hastalar infüzyonlar sırasında ve infüzyondan sonra en az 30 dakika boyunca gözlenmelidir.

    Hastada infüzyonla ilişkili semptomlar gelişmesi durumunda KADCYLA’nın infüzyon hızı yavaşlatılmalı veya infüzyona ara verilmelidir (bkz. bölüm 4.4 ve 4.8). Yaşamı tehdit eden infüzyon reaksiyonlarında KADCYLA sonlandırılmalıdır.

    Erken evre meme kanseri (eEMK)
    Hastalar, hastalık rekürensi ya da yönetilemeyen toksisite olmadıkça toplam 14 siklus tedavi almalıdır.

    Metastatik Meme Kanseri(MMK)
    Hastalar, progresyona ya da yönetilemeyen toksisiteye kadar tedavi almalıdır.

    Geciken veya Atlanan Doz
    Eğer planlanmış bir doz atlanırsa, bu doz mümkün olan en kısa sürede uygulanmalıdır; planlanmış bir sonraki siklusa kadar beklemeyiniz. Uygulama planı, dozlar arasında 3 hafta olacak şekilde ayarlanmalıdır. Sonraki doz, doz uygulama tavsiyelerine uygun olarak yapılmalıdır (bkz. bölüm 4.2, Pozoloji).

    Doz modifikasyonu
    Semptomatik advers reaksiyonların tedavisi, metinde ve Tablo 1 ile 2’de sunulan kılavuzlar uyarınca trastuzumab emtansine tedavisine geçici olarak ara verilmesini, dozun azaltılmasını veya tedavinin sonlandırılmasını gerektirebilir.

    Trastuzumab emtansine dozu, doz azaltıldıktan sonra yeniden yükseltilmemelidir.
     

    Tablo 1 Doz azaltma planı

    Doz azaltma planı

    (Başlangıç dozu 3,6 mg/kg’dır)

    Uygulanması gereken doz

    İlk doz azaltması

    3 mg/kg

    İkinci doz azaltması

    2,4 mg/kg

    Daha fazla doz azaltması gereksinimi

    Tedaviyi sonlandırınız.

    Tablo 2 Doz modifikasyon kılavuzu

    Erken Evre Meme Kanseri (eEMK) Hastaları için Doz Modifikasyonu

    İstenmeyen etki

    Derece

    Tedavi değişikliği

    Trombositopeni

    Planlanan tedavi gününde Derece 2-3 (25.000 ila <75.000/mm3 trombosit)

    Trombosit sayısı Derece ≤1 (yani ≥75.000/mm3 trombosit) olana kadar trastuzumab emtansine uygulamayınız ve daha sonra aynı doz ile tedavi ediniz. Trombositopeni nedeniyle iki doz erteleme gerekiyorsa dozu azaltmayı düşünün (bkz. tablo 1)

    Herhangi bir zamanda 

    Derece 4  <25.000/mm3 trombosit

    Trombosit sayısı Derece ≤1 (yani ≥75.000/mm3 trombosit) olana kadar trastuzumab emtansine uygulamayınız ve daha sonra dozu azaltınız.

    Artmış Alanin Transaminaz  (ALT)

    Derece 2-3

    (planlanan tedavi gününde >3 ila ≤20 x NÜS)

    ALT değeri Derece ≤1 olana kadar trastuzumab emtansine uygulamayınız ve daha sonra dozu azaltınız.

    Derece 4

    (herhangi bir zamanda >20 x NÜS)

    Trastuzumab emtansine tedavisini sonlandırınız.

    Artmış Aspartat Transaminaz (AST)

    Derece 2

    (planlanan tedavi gününde >3 ile ≤5 x NÜS)


     

    AST değeri Derece ≤1 olana kadar trastuzumab emtansine uygulamayınız ve daha sonra aynı doz ile devam ediniz.

    Derece 3

    (planlanan tedavi gününde >5 ila ≤20 x NÜS)

    AST değeri Derece ≤1 olana kadar trastuzumab emtansine uygulamayınız ve daha sonra dozu azaltınız.

    Derece 4

    (herhangi bir zamanda >20 x NÜS)

    Trastuzumab emtansine tedavisini sonlandırınız.

    Hiperbilirubinemi

    Total bilirubin

    planlanan tedavi gününde >1 ila ≤2 x NÜS 

    Total bilirubin değeri ≤1 x NÜS olana kadar trastuzumab emtansine uygulamayınız ve daha sonra dozu azaltınız.

    Total bilirubin

    herhangi bir zamanda >2 x NÜS 

    Trastuzumab emtansine tedavisini sonlandırınız.

    İlaca Bağlı Karaciğer Hasarı

    Serum transaminaz >3 x NÜS ve eşlik eden toplam bilirubin >2 x NÜS

    Karaciğer enzimlerinin ve bilirubinin yükselmesine neden olabiliecek başka bir olası neden yoksa (örn; karaciğer metastazı yada birlikte kullanılan ilaç) trastuzumab emtansine tedavisini kalıcı olarak kesiniz.

    Nodüler Rejeneratif Hiperplazi (NRH)

    Tüm derecelerde

    Trastuzumab emtansine tedavisini kalıcı olarak kesiniz.

    Periferal Nöropati

    Derece 3-4

    ≤Derece 2’ye gerileyene kadar trastuzumab emtansine kullanmayınız.

    Sol Ventrikül Disfonksiyonu

    SVEF<%45

    Trastuzumab emtansine uygulamayınız.

     

    SVEF değerlendirmesini 3 hafta içinde tekrarlayınız. SVEF’in <%45 olduğu doğrulanırsa, trastuzumab emtansine tedavisini sonlandırınız.

    SVEF %45 ila <%50 ve başlangıca göre azalma ≥%10 puan*

    Trastuzumab emtansine uygulamayınız.

     

    SVEF değerlendirmesini 3 hafta içinde tekrarlayınız. Eğer, SVEF <%50 olarak kalırsa ve başlangıca göre <%10 puan içerisinde düzelmemişse trastuzumab emtansine tedavisini sonlandırınız.

    SVEF %45 ila <%50 ve başlangıca göre azalma <%10 puan*

    Trastuzumab emtansine tedavisine devam ediniz.

     

    SVEF değerlendirmesini 3 hafta içinde tekrarlayınız.

    SVEF ≥%50

    Trastuzumab emtansine tedavisine devam ediniz.

    Kalp Yetmezliği

    Semptomatik KKY, Derece 3-4 SVSD ya da Derece 3-4 kalp yetmezliği ya da SVEF <%45 eşlik ettiği Derece 2 kalp yetmezliği

    Trastuzumab emtansine tedavisine devam etmeyiniz.

    Pulmoner Toksisite

    İntertisyel akciğer hastalığı (İAH) ya da pnömonit

    Trastuzumab emtansine tedavisini kalıcı olarak kesiniz.

    Radyoterapiye Bağlı Pnömonit

    Derece 2

    Standart tedaviler ile iyileşme sağlanamıyorsa trastuzumab emtansine tedavisine devam etmeyiniz.

    Derece 3-4

    Trastuzumab emtansine tedavisine devam etmeyiniz.

    Metastatik Evre Meme Kanseri (MMK) Hastaları için Doz Modifikasyonu

    İstenmeyen etki

    Derece

    Tedavi değişikliği

    Trombositopeni

    Derece 3 (25.000 ila <50.000/mm3 trombosit)

    Trombosit sayısı Derece ≤1 (yani ≥75.000/mm3 trombosit) olana kadar trastuzumab emtansine uygulamayınız ve daha sonra aynı doz ile tedavi ediniz. 

    Derece 4 

    (<25.000/mm3 trombosit)

    Trombosit sayısı Derece ≤1 (yani ≥75.000/mm3 trombosit) olana kadar trastuzumab emtansine uygulamayınız ve daha sonra dozu azaltınız.

    Artmış Transaminaz

    Derece 2

    (>2,5 ila ≤5 ×NÜS)

    Aynı doz ile tedaviye devam ediniz.

     

    Derece 3

    (>5 ila ≤20 ×NÜS)

    AST/ALT Derece ≤2 olana kadar trastuzumab emtansine uygulamayınız ve daha sonra dozu azaltınız.

     

    Derece 4

    (>20 ×NÜS)

    Trastuzumab emtansine tedavisini sonlandırınız.

    Hiperbilirubinemi

    Derece 2

    (>1,5 ila ≤3 × NÜS)

    Total bilirubin Derece ≤1  olana kadar trastuzumab emtansine uygulamayınız ve sonra aynı doz ile devam ediniz.

    Derece 3

    (>3 ila ≤10 × NÜS)

    Total bilirubin Derece ≤1  olana kadar trastuzumab emtansine uygulamayınız ve daha sonra dozu azaltınız.

    Derece 4

    (>10 × NÜS)

    Trastuzumab emtansine tedavisini sonlandırınız.

    İlaca Bağlı Karaciğer Hasarı

    Serum transaminaz >3 x NÜS ve eşlik eden toplam bilirubin >2 x NÜS

    Karaciğer enzimlerinin ve bilirubinin yükselmesine neden olabilecek başka bir olası neden yoksa (örn; karaciğer metastazı yada birlikte kullanılan ilaç) trastuzumab emtansine tedavisini kalıcı olarak kesiniz.

    Sol Ventriküler Disfonksiyon

    Semptomatik KKY

    Trastuzumab emtansine tedavisine devam etmeyiniz.

     

    SVEF<%40

    Trastuzumab emtansine uygulamayınız.

     

    SVEF değerlendirmesini 3 hafta içinde tekrarlayınız. SVEF’in <%40 olduğu doğrulanırsa, trastuzumab emtansine tedavisini sonlandırınız.

     

    SVEF %40 ila <%45 ve başlangıca göre azalma ≥%10 puan*

    Trastuzumab emtansine uygulamayınız.

     

    SVEF değerlendirmesini 3 hafta içinde tekrarlayınız. Eğer, SVEF başlangıca göre %10 puan içerisinde düzelmemişse trastuzumab emtansine tedavisini sonlandırınız.

     

    SVEF %40 ila <%45 ve başlangıca göre azalma <%10 puan*

    Trastuzumab emtansine tedavisine devam ediniz.

     

    SVEF değerlendirmesini 3 hafta içinde tekrarlayınız

     

    SVEF ≥%45

    Trastuzumab emtansine tedavisine devam ediniz.

         

    ALT = alanin transaminaz; AST = aspartat transaminaz; NÜS= normalin üst limiti, SVEF = sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu; SVSD= sol ventrikül sistolik disfonksiyonu KKY= konjestif kalp yetmezliği
    *Trastuzumab emtansine tedavisine başlamadan önce
     

  • 6. KADCYLA nasıl kullanılır?

    KADCYLA, bir sağlık mesleği mensubu tarafından sulandırılmalı, seyreltilmeli ve intravenöz infüzyon olarak uygulanmalıdır. İntravenöz yükleme veya bolus olarak uygulanmamalıdır. 

    Uygulama öncesi sulandırma ve seyreltme talimatları için bkz. bölüm 6.6.

  • 7. Yaşlılar KADCYLA kullanabilirler mi?

    ≥65 yaşındaki hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir. Bu alt grupta veriler sınırlı olduğundan ≥75 yaşındaki hastalarda güvenliliği ve etkililiği belirlemek için yeterli veri bulunmamaktadır. Popülasyon farmakokinetik analizi yaşın trastuzumab emtansine farmakokinetikleri üzerinde klinik olarak anlamlı bir etkisi olmadığını göstermektedir (bkz. bölüm 5.1 ve 5.2). Bununla birlikte ≥65 yaşındaki hastalar için, MO28231 çalışmasında 345 hasta ile yapılan alt grup analizi, Derece 3, 4 ve 5 AO’lar (Advers Olaylar), CAO’lar (Ciddi Advers Olaylar) ve ilaca ara verilmesine/ ilacın kesilmesine neden olan AO'larda artmış eğilim göstermektedir, ancak ilaçla ilişkili Derece 3 ve üzeri AO'ların insidansı benzerdir.

  • 8. Böbrek yetmezliği olan hastalar KADCYLA kullanabilirler mi?

    Hafif ila orta şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda başlangıç dozunda ayarlama yapılması gerekli değildir (bkz. bölüm 5.2). Yetersiz veri nedeniyle, şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına ilişkin potansiyel gereklilik saptanamamaktadır; bu yüzden şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalar dikkatlice izlenmelidir.

     
  • 9. Karaciğer yetmezliği olan hastalar KADCYLA kullanabilirler mi?

    Hafif ila orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda başlangıç dozu ayarlanması gerekli değildir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda trastuzumab emtansine incelenmemiştir. Karaciğer yetmezliği olan hastaların tedavisinde trastuzumab emtansine ile gözlenen bilinen hepatotoksisite nedeniyle dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.4 ve 5.2).

     
  • 10. Çocuklar ve ergenler KADCYLA kullanabilirler mi?

    Pediatrik popülasyonda meme kanseri endikasyonu için ilgili kullanım olmadığından, çocuklarda ve 18 yaşın altındaki adolesanlarda güvenlilik ve etkililik belirlenmemiştir.

     
  • 11. Periferik nöropatisi olan hastalar KADCYLA kullanabilirler mi?

    Derece 3 veya 4 periferik nöropati olan hastalarda Derece ≤2’ye düzelene kadar KADCYLA tedavisi geçici olarak sonlandırılmalıdır. Tekrar tedaviye başlandığında doz azaltma planına göre dozun azaltılması düşünülebilir (bkz. Tablo 1).

  • 12. KADCYLA hangi durumlarda kullanılmamalıdır?

    Etkin maddeye veya bölüm 6.1’de listelenmiş yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

     
  • 13. KADCYLA’nın özel kullanım uyarıları ve önlemleri nelerdir?

    Biyolojik tıbbi ürünlerin daha iyi takip edilebilmesi için uygulanan ürünün marka adı ve seri numarası açık olarak hasta dosyasına kayıt edilmelidir (veya belirtilmelidir).

    İlaç tedavisi hatalarını önlemek amacıyla, hazırlanan ve uygulanan tıbbi ürünün trastuzumab değil KADCYLA (trastuzumab emtansine) olduğundan emin olmak için flakon etiketlerinin kontrol edilmesi önemlidir.
     

     
  • 14.KADCYLA pulmoner toksisite’ye neden olur mu?

    KADCYLA klinik çalışmalarında, bazıları akut solunum güçlüğü sendromuna veya fatal sonuçlara neden olan, pnömoninin de dahil olduğu interstisyel akciğer hastalığı (ILD) vakaları bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8). Belirti ve bulgular arasında dispne, öksürük, halsizlik ve pulmoner infiltratlar vardır.

    ≥ Derece 3 veya Derece 2 için standart tedaviye yanıt vermeyen KADCYLA tedavisinin kalıcı olarak kesilmesi gereken adjuvan ortamda radyasyon pnömonisi dışında, ILD veya pnömoni tanısı konulan hastalarda KADCYLA tedavisinin süresiz olarak sonlandırılması önerilir (bkz. bölüm 4.2).

    İlerlemiş malignite komplikasyonları, komorbiditeler ve eş zamanlı pulmoner radrasyon tedavisi nedeniyle istirahat halindeki dispnesi olan hastalar pulmoner olaylar açısından yüksek risk altında olabilirler.
     

     
  • 15. KADCYLA hepatotoksisiteye neden olur mu?

    Klinik çalışmalarda KADCYLA tedavisi sırasında, ağırlıklı olarak serum transaminazların konsantrasyonlarında asemptomatik artışlar şeklinde (Derece 1-4 transaminaz toksisitesi) hepatotoksisite gözlenmiştir (bkz. bölüm 4.8). Transaminaz yükselmeleri, tedavi uygulamasından sonraki 8. günde pik yükselmesi ile genelde geçici olmuş ve ardından bir sonraki siklustan önce Derece 1 veya altına gerileyerek düzelmiştir. Transaminazlar üzerinde kümülatif bir etki de gözlenmiştir (Derece 1-2 ALT/AST anormallikleri olan hastaların oranı birbirini takip eden sikluslar ile artar).

    Transaminaz düzeyleri yükselmiş hastalar, vakaların büyük bir kısmında KADCYLA’nın son dozundan sonraki 30 gün içerisinde Derece 1’e veya normal düzeylere iyileşmiştir (bkz. bölüm 4.8).

    KADCYLA ile tedavi edilen hastalarda karaciğerin nodüler rejeneratif hiperplazisi (NRH) dahil ve bazıları ilacın neden olduğu karaciğer hasarına bağlı olarak ölümcül bir sonuca neden olan ciddi hepatobiliyer bozukluklar gözlenmiştir. Gözlenen vakalar, komorbiditelerden ve/veya hepatotoksik potansiyeli olduğu bilinen eş zamanlı tıbbi ürünlerden de kaynaklanıyor olabilir.

    Tedaviye başlamadan ve her dozdan önce, karaciğer fonksiyonu izlenmelidir. Başlangıçta ALT yükselmesi (örneğin karaciğer metastazından dolayı) olan hastalar, Derece 3-5 hepatik olay veya karaciğer fonksiyon testi artışı açısından daha yüksek riskli karaciğer hasarına yatkın olabilirler. Serum transaminazlarında ve total bilirubinde artış için doz azaltılması veya sonlandırılması bölüm 4.2’de belirtilmektedir.

    KADCYLA ile tedavi edilen hastalarda karaciğer biyopsilerinde, karaciğer nodüler rejeneratif hiperplazisi (NRH) olan vakalar tespit edilmiştir. NRH nadir görülen, hepatik parankimin küçük rejeneratif nodüllere yaygın benign dönüşümüyle karakterize bir karaciğer hastalığıdır; NRH, sirotik olmayan portal hipertansiyona yol açabilir. NRH tanısı yalnızca histopatoloji yoluyla doğrulanabilir. NRH, portal hipertansiyon klinik semptomları ve/veya karaciğerin bilgisayarlı tomografi (BT) taramasında görülen siroz benzeri yapıları olan ancak transaminaz düzeyleri normal ve diğer siroz belirtileri bulunmayan tüm hastalarda düşünülmelidir. NRH tanısı konulursa KADCYLA tedavisi süresiz olarak sonlandırılmalıdır.

    KADCYLA, tedaviye başlanmadan önce serum transaminazları >2,5 x NÜS veya total bilirubin >1,5 x NÜS olan hastalarda incelenmemiştir. Serum transaminazları >3 x NÜS veya eş zamanlı total bilirubini >2 x NÜS olan hastalarda tedavi süresiz olarak sonlandırılmalıdır. Karaciğer yetmezliği olan hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır. (bkz. bölüm 4.2 ve 5.2). 

  • 16. KADCYLA Sol Ventrikül Disfonksiyonuna neden olur mu?

    KADCYLA tedavisi uygulanan hastalar, sol ventrikül disfonksiyonu gelişimi açısından yüksek risk altındadır. KADCYLA tedavisi uygulanan hastalarda sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (SVEF) <%40 olarak gözlenmiştir ve bu nedenle semptomatik konjestif kalp yetmezliği (KKY) potansiyel bir risktir (bkz. bölüm 4.8). Bir kardiyak olay için ve trastuzumab tedavisinin uygulandığı adjuvan meme kanseri çalışmalarında tanımlanan genel risk faktörleri arasında ileri yaş (>50 yaş), düşük başlangıç SVEF değerleri (<%55), adjuvan ortamda paklitaksel kullanımından önce veya sonra düşük SVEF düzeyleri, önceden veya eş zamanlı olarak antihipertansif ilaç kullanımı, önceden bir antrasiklin ile yapılan tedavi ve yüksek BMI (vücut kitle indeksi) (>25 kg/m2) yer almaktadır.

    Tedaviye başlanmadan önce ve tedavi boyunca da düzenli aralıklarla (örn. üç ayda bir) standart kardiyak fonksiyon testi (ekokardiyogram veya MUGA (multigated acquisition)) yapılmalıdır. Klinik çalışmalarda hastaların başlangıçtaki SVEF düzeyi ≥%50 şeklinde olmuştur. Konjestif kalp yetmezliği (KKY), tedavi gerektiren ciddi kardiyak aritmi, 6 aylık randomizasyon içerisinde miyokard enfarktüsü veya stabil olmayan anjina ya da ilerlemiş maligniteye bağlı istirahat halinde mevcut dispne öyküsü olan hastalar klinik çalışmalara dahil edilmemiştir.  Gerçek yaşam koşullarında başlangıç SVEF’i %40-49 olan MMK hastalarının bir gözlemsel çalışmasında (BO39807), başlangıca göre >%10 SVEF düşüşü ve/veya KKY olayları gözlenmiştir. Düşük SVEF’li MMK hastalarında trastuzumab emtansine uygulama kararı, ancak dikkatli bir fayda risk değerlendirmesinden sonra verilmeli ve bu hastalarda kardiyak fonksiyon yakından izlenmelidir (bkz. bölüm 4.8).
     

  • 17. KADCYLA kullanımına bağlı infüzyon reaksiyonları nelerdir?

    KADCYLA tedavisi, infüzyonla ilişkili reaksiyonlar (IRR) nedeniyle trastuzumabın süresiz olarak sonlandırıldığı hastalarda incelenmemiştir; bu hastalar için KADCYLA tedavisi önerilmez. Hastalar, özellikle ilk infüzyon sırasında, infüzyonla ilişkili reaksiyonlar açısından yakından gözlenmelidir.

    Aşağıda belirtilen semptomların biri veya daha fazlası ile karakterize infüzyonla ilişkili reaksiyonlar (sitokin salınımına bağlı) bildirilmiştir: yüzde kızarıklık, üşüme, pireksi, dispne, hipotansiyon, hırıltı, bronkospazm ve taşikardi. Genelde bu semptomlar şiddetli olmamıştır (bkz. bölüm 4.8). Pek çok hastada bu reaksiyonlar infüzyon sonlandırıldıktan sonra birkaç saat ile bir gün arasında düzelmiştir. Şiddetli bir IRR görülen hastalarda bulgu ve belirtiler düzelene kadar tedavi kesilmelidir. Tekrar tedaviye başlama kararı, reaksiyonların şiddetinin klinik değerlendirmesine dayanılarak verilmelidir. İnfüzyon ile ilişkili yaşamsal tehlikeli bir reaksiyon durumunda tedavi süresiz olarak sonlandırılmalıdır (bkz. bölüm 4.2).

     
  • 18. KADCYLA kullanımına bağlı Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları nelerdir?

    KADCYLA tedavisi, aşırı duyarlılık nedeniyle trastuzumabın süresiz olarak sonlandırıldığı hastalarda incelenmemiştir; bu hastalar için KADCYLA tedavisi önerilmez. 

    Hastalar, IRR ile aynı klinik tabloyu gösterebilen aşırı duyarlılık/alerjik reaksiyonlar için yakından gözlenmelidir. KADCYLA ile yapılan klinik çalışmalarda ciddi, anafilaktik reaksiyonlar gözlenmiştir. Bu tür reaksiyonların tedavisi için ilaçların yanı sıra hemen kullanılmak üzere acil durum ekipmanları mevcut olmalıdır. Gerçek bir aşırı duyarlılık reaksiyonu durumunda (reaksiyon şiddetinin izleyen infüzyonlarla arttığı durum) KADCYLA tedavisi süresiz olarak sonlandırılmalıdır.
     

     
  • 19. KADCYLA hemorajiye sebep olur mu?

    KADCYLA ile tedavi sırasında, merkezi sinir sistemi, solunum ve gastrointestinal hemorajiler dâhil olmak üzere vakalar bildirilmiştir. Bu kanamaların bazıları fatal sonuçlara neden olmuştur. Gözlemlenen vakaların bazılarında hastalarda trombositopeni görüldüğü; bazılarının eşzamanlı olarak anti-koagülan veya antiplatelet tedavi aldıkları ve diğer hastalarda bilinen ek risk faktörü bulunmadığı bildirilmiştir. Bu tür ilaçlarla birlikte kullanım medikal olarak gerekliyse, kullanım sırasında dikkat edilmeli ve ek gözlem yapılması düşünülmelidir. 
     

  • 20. KADCYLA trombositopeniye neden olur mu?

    KADCYLA ile trombositopeni veya trombosit sayısında azalma yaygın olarak bildirilmiş ve bunlar tedavinin kesilmesine, doz azaltımına ve doz kesilmesine yol açan en yaygın advers reaksiyonlar olmuştur (bkz. bölüm 4.8). Klinik çalışmalarda Asyalı hastalarda trombositopeni insidansının ve şiddetinin daha yüksek olduğu görülmüştür (bkz. bölüm 4.8)

    Her KADCYLA dozundan önce trombosit sayısının izlenmesi önerilir. Trombositopenisi olan hastalar (≤100.000/mm3) ve antikoagülan tedavi (örn. varfarin, heparin, düşük moleküler ağırlıklı heparinler) alan hastalar KADCYLA tedavisi uygulanırken yakından izlenmelidir. KADCYLA tedaviye başlanmadan önce trombosit sayısı ≤100.000/mm3 olan hastalarda incelenmemiştir. Trombosit sayısı Derece 3’e veya daha fazla (<50.000/mm3) azalmış vakalarda trombosit sayısı Derece 1’e (≥75.000/mm3) düzelmeden KADCYLA uygulanmaz (bkz. bölüm 4.2).
     

     
  • 21. KADCYLA nörotoksisite’ye neden olur mu?

    KADCYLA ile yapılan klinik çalışmalarda, esasen Derece 1 ve başlıca duyusal olmak üzere, periferik nöropati bildirilmiştir. Başlangıçta Derece ≥3 periferik nöropatisi olan MMK hastaları ve Derece ≥2 periferik nöropatisi olan eEMK hastaları klinik çalışmalara dahil edilmemiştir. Derece 3 veya 4 periferik nöropatisi olan hastalarda, semptomlar geçene kadar veya Derece ≤2’ye düzelene kadar, KADCYLA tedavisi geçici olarak sonlandırılmalıdır. Hastalar, nörotoksisite belirtileri/semptomları açısından düzenli şekilde klinik olarak izlenmelidir.

     
     
  • 22. KADCYLA’nın diğer tıbbi ürünler ile etkileşimleri ve diğer etkileşim şekilleri nasıldır?

    Formal etkileşim çalışmaları yapılmamıştır.

    İnsan karaciğer mikrozomlarında yapılan in vitro metabolizma çalışmaları; trastuzumab emtansinenin bir bileşeni olan DM1’in, temel olarak CYP3A4 ve daha düşük oranda CYP3A5 tarafından metabolize edildiğini öne sürmektedir. DM1 maruziyetinde bir artış ve toksisite potansiyelinden dolayı güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin (örn. ketokonazol, itrakonazol, klaritromisin, atazanavir, indinavir, nefazodon, nelfinavir, ritonavir, sakuinavir, telitromisin ve vorikonazol) trastuzumab emtansine ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır. CYP3A4’ü inhibe etme potansiyeli olmayan veya çok az olan alternatif tıbbi ürünler düşünülmelidir. Güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin kullanımı kaçınılmazsa, güçlü CYP3A4 inhibitörleri dolaşımdan temizlenene kadar (inhibitörlerin yaklaşık 3 eliminasyon yarılanma ömrü) trastuzumab emtansine tedavisinin geciktirilmesi düşünülebilir. Güçlü bir CYP3A4 inhibitörü birlikte uygulandıysa ve trastuzumab emtansine tedavisi geciktirilemediyse, hastalar advers reaksiyonlar açısından yakından izlenmelidir.

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
    Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır. 

    Pediyatrik popülasyon:
    Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır. 
     

     
     
     
     
  • 23. KADCYLA’nın gebelik kategorisi nedir?

    Gebelik kategorisi: D

     

     

  • 24. Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) kullananlar kişiler KADCYLA kullanılabilir mi?

    Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar KADCYLA tedavisi sırasında ve son KADCYLA dozunu izleyen 7 ay boyunca etkili bir kontrasepsiyon yöntemi kullanmalıdır. Erkek hastaların veya kadın partnerlerinin de etkili kontrasepsiyon uygulamaları gerekmektedir.

  • 25. Gebelikte KADCYLA kullanılabilir mi?

    Gebe kadınlarda KADCYLA kullanımına ilişkin veriler bulunmamaktadır. KADCYLA’nın bir bileşeni olan trastuzumab gebe kadınlara uygulandığında, fetüsün zarar görmesine veya ölümüne yol açabilir. Pazarlama sonrası koşullarda trastuzumab alan gebe kadınlarda, bazıları fatal pulmoner hipoplaziyle ilişkili oligohidramniyoz vakaları bildirilmiştir. DM1 ile aynı maytansinoid sınıfıyla yakından ilişkili bir kimyasal eleman olan maytansin ile yapılan hayvan çalışmaları; KADCYLA’nın mikrotübül inhibe edici sitotoksik bileşeni DM1’in, teratojenik ve potansiyelde embriyotoksik olmasının beklenebileceğini ileri sürmektedir (bkz. bölüm 5.3).

    KADCYLA’nın gebe kadınlara uygulanması önerilmemektedir ve kadınlar gebe kalmadan önce fetüsün zarar görme potansiyeli hakkında bilgilendirilmelidir. Gebe kalan kadınlar hemen doktorları ile temasa geçmelidir. Eğer gebe bir kadın KADCYLA ile tedavi ediliyorsa, multidisipliner bir ekip tarafından yakın izlem yapılması önerilir.

  • 26. KADCYLA kullanırken bebeğimi emzierbilir miyim?

    KADCYLA’nın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok tıbbi ürün anne sütüne geçtiğinden ve anne sütüyle beslenen bebeklerde ciddi advers reaksiyonlar oluşabilmesi nedeniyle, KADCYLA tedavisine başlanmadan önce kadınlar emzirmeyi sonlandırmalıdır. Kadınlar, tedaviyi tamamladıktan 7 ay sonra emzirmeye başlayabilirler.

     
  • 27. KADCYLA’nın üreme yeteneği/fertiliteye etkisi var mıdır?

    KADCYLA’nın ile üreme ve gelişimsel toksikoloji çalışmaları yapılmamıştır.

     
  • 28. KADCYLA kullanırken araç ve/veya makine kullanabilir miyim?

    KADCYLA’nın araç ve makine kullanma kapasitesi üzerinde ya hiç etkisi yoktur ya da ihmal edilebilir bir etkisi vardır.

    Halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi ve bulanık görme gibi bildirilen advers reaksiyonların araç ve makine kullanma kapasitesi üzerindeki anlamlılığı bilinmemektedir. İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonlar (yüzde kızarıklık, üşüme, pireksi, dispne, hipotansiyon, hırıltı, bronkospazm ve taşikardi) oluşan hastaların, semptomları ortadan kalkana kadar araç ve makine kullanmamaları önerilmelidir.
     

  • 29. KADCYLA’nın istenmeyen etkileri nelerdir?

    Güvenlilik profilinin özeti
    KADCYLA’nın güvenliliği klinik çalışmalarda, 2,611 meme kanseri hastasında değerlendirilmiştir. Bu hasta popülasyonunda:

    • En yaygın ciddi advers ilaç reaksiyonları (AİR, hastaların %0,5’inden fazla) hemoraji, pireksi, dispne, kas-iskelet ağrısı,  trombositopeni, kusma ve karın ağrısıdır.
    • KADCYLA ile en yaygın AİR’ler (≥%25) bulantı, halsizlik, kas-iskelet ağrısı, hemoraji, baş ağrısı, transaminazlarda artış, trombositopeni ve periferal nöropati olmuştur. Bildirilen AİR’lerin çoğu Derece 1 veya 2 şiddetinde olmuştur.
    • En yaygın Ulusal Kanser Enstitüsü - Advers Olaylar için Ortak Terminoloji Kriterleri (NCI-CTCAE) Derece ≥3 AİR’ler (>%2) trombositopeni, halsizlik, transaminazlarda artış, anemi, hipokalemi, nötropeni olmuştur.

    Advers reaksiyonların tablo şeklinde listesi
    KADCYLA tedavisi uygulanan 2,611 hastadaki AİR’ler Tablo 3’de sunulmaktadır. Bu AİR’ler MedDRA sistem organ sınıfına (SOS) ve sıklık kategorilerine göre aşağıda listelenmiştir. Sıklık kategorileri çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000) ve bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) şeklinde tanımlanmıştır. Her sıklık grubunda ve SOS’de advers reaksiyonlar azalan ciddiyet sırasıyla sunulmaktadır. AİR’ler, toksisite değerlendirmesi için NCI-CTCAE kullanılarak bildirilmiştir.

    Tablo 3 KADCYLA tedavisi uygulanan hastalarda AİR’lerin tablo şeklinde listesi

    Sistem Organ Sınıfı

    Çok Yaygın

    (≥ 1/10)

    Yaygın

    (≥ 1/100 ila < 1/10)

    Yaygın Olmayan

    (≥ 1/1.000 ila < 1/100)

    Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

    İdrar yolu enfeksiyonu

       

    Kan ve Lenf Sistemi Hastalıkları

    Trombositopeni Anemi

    Nötropeni

    Lökopeni

     

    Bağışıklık Sistemi Hastalıkları

     

    İlaç aşırı duyarlılığı

     

    Metabolizma ve Beslenme Hastalıkları

     

    Hipokalemi

     

    Psikiyatrik Hastalıklar

    İnsomnia

       

    Sinir Sistemi Hastalıkları

    Periferik nöropati Baş ağrısı

    Baş dönmesi 

    Tat alamama

    Bellek zayıflığı

     

    Göz Hastalıkları

     

    Kuru göz Konjonktivit Bulanık görme Lakrimasyon artışı

     

    Kardiyak Hastalıklar

     

    Sol ventrikül disfonksiyonu

     

    Vasküler Hastalıklar

    Hemoraji

    Hipertansiyon

     

    Solunum, Göğüs Bozuklukları ve Mediastinal Hastalıklar

    Epistaksis

    Öksürük 

    Dispne

     

    Pnömoni (ILD)

    Gastrointestinal Hastalıklar

    Stomatit

    Diyare 

    Kusma

    Bulantı

    Konstipasyon

    Ağız kuruluğu

    Karın ağrısı

    Dispepsi

    Diş eti kanaması

     

    Hepato-biliyer Hastalıklar

    Transaminazlarda artış

    Kan alkalen fosfatazda artma, kan bilirubin artışı

    Hepatotoksisite

    Hepatik yetmezlik

    Nodüler rejeneratif hiperplazi

    Portal hipertansiyon

    Deri ve Deri Altı Doku Hastalıkları

     

    Döküntü 

    Kaşıntı

    Alopesi

    Tırnak bozukluğu

    Palmar-plantar eritrodisestezi sendromu

    Ürtiker

     

    Kas-iskelet Bozuklukları, Bağ Doku ve Kemik Hastalıkları

    Kas-iskelet ağrısı

    Artralji

    Miyalji

       

    Genel Bozukluklar ve Uygulama Bölgesine İlişkin Hastalıklar

    Halsizlik

    Pireksi

    Asteni

    Periferik ödem

    Üşüme

    Enjeksiyon yerinde ekstravazasyon

    Yaralanma, Zehirlenme ve Prosedüre bağlı Komplikasyonlar

     

    İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonlar

    Radyasyon pnömonisi

    Tablo 3, MMK çalışmalarında (N= 1871; trastuzumab emtansinenin medyan siklus sayısı 10'du) ve KATHERINE'de (N=740; medyan siklus sayısı 14'tü) genel tedavi döneminden birleştirilmiş verileri göstermektedir.
     

    Seçilmiş advers reaksiyonların açıklanması

    Trombositopeni
    Trombositopeni veya trombosit sayısında azalma, trastuzumab emtansine ile yapılan MMK klinik çalışmalardaki hastaların %24,9’unda bildirilmiş ve bu tedavi kesilmesine yol açan en yaygın advers reaksiyon olmuştur (%2,6). Trastuzumab emtansine ile yapılan eEMK klinik çalışmalarında hastaların %28,5'inde trombositopeni bildirilmiştir ve tüm dereceler ve Derece ≥ 3 için en sık bildirilen advers reaksiyondur ve ayrıca tedavinin sonlandırılmasına (% 4,2), dozun kesilmesine ve doz azaltımına yol açan  en yaygın yan etkidir. Bu hastaların çoğunda Derece 1 veya 2 olay (≥50.000/mm3) oluşmuştur; en düşük düzey 8. gün itibariyle oluşmuş ve genellikle, bir sonraki planlanmış dozda Derece 0 veya 1’e (≥75.000/mm3) iyileşmiştir. Klinik çalışmalarda trombositopeni insidansı ve şiddeti Asyalı hastalarda daha yüksek olmuştur. Irktan bağımsız olarak Derece 3 veya 4 olayların (<50.000/mm3) insidansı trastuzumab emtansine ile tedavi edilen MMK hastalarında %8,7, eEMK hastalarında %5.7  olmuştur. Trombositopeniye ilişkin doz modifikasyonları için bkz. bölüm 4.2 ve 4.4.

    Hemoraji
    Trastuzumab emtansine ile yapılan MMK klinik çalışmalarında hastaların %34.8'inde hemorajik olaylar bildirilmiştir ve ciddi hemorajik (Derece ≥3) olayların insidansı %2.2'sinde meydana gelmiştir. eEMK klinik çalışmalarında hastaların %29'unda hemorajik olaylar bildirilmiştir ve bir tane Derece 5 olay dahil olmak üzere ciddi hemorajik (Derece ≥3) olayların insidansı %0,4'tür. Gözlemlenen vakaların bazılarında hastalarda trombositopeni görüldüğü; bazılarının eşzamanlı olarak anti-koagülan veya antiplatelet tedavi aldıkları ve diğer hastalarda bilinen ek risk faktörü bulunmadığı bildirilmiştir. Hem eEMK ve hem de MMK çalışmalarında fatal sonuçlare neden olan kanamalar gözlenmiştir.

    Transaminazlarda (AST/ALT) artma
    Klinik çalışmalarda KADCYLA tedavisi sırasında serum transaminazlarda artma (Derece 1-4) gözlenmiştir (bkz. bölüm 4.4). Transaminaz artışları genellikle geçici olmuştur. KADCYLA’nın transaminazlar üzerinde kümülatif bir etkisi gözlenmiştir ve genellikle tedavi sonlandırıldığında düzelmiştir. MMK klinik çalışmalarında hastaların %24,2’sinde transaminaz artışı bildirilmiştir. Hastaların %4,2 ve %2,7’sinde sırasıyla Derece 3 veya 4 AST ve ALT artışı bildirilmiştir ve genellikle ilk tedavi sikluslarında oluşmuştur (1-6). eEMK klinik çalışmalarında hastaların %32,4’ünde transaminaz artışı bildirilmiştir. Hastaların %1,5’inde Derece 3 veya 4 transaminaz artışı bildirilmiştir. Genellikle Derece ≥3 hepatik olaylar kötü klinik sonuç ile ilişkili olmamıştır; sonraki takip değerleri, hastanın çalışmada kalmasına ve çalışma tedavisini aynı veya daha düşük dozda almaya devam etmesine olanak veren aralıklara düzelme eğiliminde olmuştur. KADCYLA maruziyeti (EAA), KADCYLA maksimum serum konsantrasyonu (Cmaks), toplam trastuzumab maruziyeti (EAA) veya DM1 Cmaks’ı ve transaminazlarda artış arasında ilişki gözlenmemiştir. Transaminaz artışı durumunda doz modifikasyonları için bkz. bölüm 4.2 ve 4.4.

    Sol Ventrikül Disfonksiyonu
    Trastuzumab emtansine ile yapılan MMK klinik çalışmalardaki hastaların %2,2’sinde sol ventrikül disfonksiyonu bildirilmiştir. Olayların çoğu, SVEF’de asemptomatik Derece 1 veya 2 azalmalar olmuştur. Derece 3 veya 4 olaylar, MMK hastaların %0,4’ünde bildirilmiştir. Gözlemsel bir çalışmada (BO39807), başlangıçta %40-49 SVEF ile trastuzumab emtansine başlayan MMK hastalarının yaklaşık %22’si (32’de 7), başlangıç ve/veya KKY’den >%10 SVEF düşüşü yaşamıştır; bu hastaların çoğunda başka kardiyovasküler risk faktörleri vardır. Yaygın olmayan Derece 3 veya 4 olaylar, genellikle ilk tedavi sikluslarında oluşmuştur (1-2). SVEF düşüş olaylarında doz ayarlaması için için bölüm 4.2 Tablo 5’e bakınız.

    Periferal Nöropati
    Trastuzumab emtansinenin klinik çalışmalarında, çoğunlukla 1. Derece ve ağırlıklı olarak duyusal olan periferal nöropati bildirilmiştir. MMK'li hastalarda, genel periferal nöropati insidansı %29,0 ve Derece ≥ 2 için %8,6 idi. eEMK'li hastalarda, genel insidan %32,3 ve Derece ≥ 2 için %10,3 idi.


    İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonlar
    İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonlar aşağıdaki semptomlardan biri veya birkaçı ile karakterizedir: yüzde kızarıklık, üşüme, pireksi, dispne, hipotansiyon, hırıltı, bronkospazm ve taşikardi. İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonlar, KADCYLA ile yapılan MMK klinik çalışmalarındaki hastaların %4’ünde bildirilmiş, altı Derece 3 olay bildirilirken Derece 4 olay görülmemiştir. İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonlar, eEMK hastaların %1,6’sında bildirilmiş, Derece 3 ve Derece 4 olay görülmemiştir. İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonlar, infüzyon bittikten sonra birkaç saatten, bir güne kadar olan sürede düzelmiştir. Klinik çalışmalarda doz ilişkisi gözlenmemiştir. İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonların varlığında doz modifikasyonları için bkz. bölüm 4.2 ve 4.4.

    Aşırı duyarlılık reaksiyonları
    Aşırı duyarlılık, KADCYLA ile yapılan MMK klinik çalışmalarında hastaların %2,6’sında bildirilmiş, bir Derece 3 ve bir Derece 4 olay bildirilmiştir. Aşırı duyarlılık, eEMK hastaların %2,7’sinde bildirilmiş, hastaların %0,4’ünde Derece 3 veya Derece 4 olay görülmüştür. Genel olarak, aşırı duyarlılık reaksiyonlarının çoğu hafif veya orta şiddette olmuş ve tedaviyle düzelmiştir. Aşırı duyarlılık reaksiyonları varlığında doz modifikasyonları için bkz. bölüm 4.2 ve 4.4.

    İmmünojenisite
    Diğer bütün terapötik proteinlerde olduğu gibi, KADCYLA için de immün yanıt potansiyeli mevcuttur. Yedi klinik çalışmadan toplam 1243 hasta, KADCYLA’ya karşı anti-terapötik antikor (ATA) yanıtları için birden fazla zaman noktasında test edilmiştir. Doz uygulamasını takiben, hastaların %5,1’ü (63/1243) bir veya birden fazla doz sonrası zaman noktasında anti-trastuzumab emtansine antikoru açısından pozitif olmuştur. Anti-trastuzumab emtansine antikorlarının klinik anlamlılığı henüz bilinmemektedir. Faz I ve Faz II çalışmalarında, hastaların %6,4'ü (24/376) anti-trastuzumab emtansine antikorları testinde pozitif çıkmıştır. EMILIA çalışmasında (TDM4370g/BO21977), hastaların %5,2'si (24/466) anti-trastuzumab emtansine antikorları testinde pozitif çıkmıştır ve bunların 13'ü nötralize edici antikorlar için de pozitifti. KATHERINE (BO27938) çalışmasında, hastaların %3,7'si (15/401) anti-trastuzumab emtansine antikorları testinde pozitif çıkmıştır ve bunların 5'i nötralize edici antikorlar için de pozitifti. ATA insidansının düşük olması nedeniyle, anti-trastuzumab emtansine antikorlarının trastuzumab emtansinenin farmakokinetiği, güvenliliği ve etkililiği üzerindeki etkisi hakkında sonuçlara varılamamıştır.

    Ekstravazasyon
    KADCYLA ile yapılan klinik çalışmalarda, ekstravazasyona sekonder reaksiyonlar gözlenmiştir. Bu reaksiyonlar genellikle hafif ya da orta derecede olmuş ve infüzyon bölgesinde eritem, hassasiyet, deri iritasyonu, ağrı veya şişme şeklinde görülmüştür. Bu reaksiyonlar en sık olarak infüzyonun ilk 24 saati içinde gözlenmiştir. KADCYLA ekstravazasyonu için spesifik tedavi henüz bilinmemektedir. 

    Laboratuar anormallikleri
    Tablo 4 ve 5’de, klinik çalışmalar TDM4370g/BO21977/EMILIA ve BO27938/KATHERINE’de KADCYLA tedavisi uygulanan hastalarda gözlenen laboratuar anormallikleri gösterilmektedir.

    Tablo 4 TDM4370g/BO21977/EMILIA çalışmasında KADCYLA tedavisi uygulanan hastalarda gözlenen laboratuar anormallikleri

     

    KADCYLA

    Parametre

    Bütün Dereceler %

    Derece 3 (%)

    Derece 4 (%)

    Hepatik

         

    Artmış bilirubin

    21

    <1

    0

    Artmış AST

    98

    8

    <1

    Artmış ALT

    82

    5

    <1

    Hematolojik

         

    Azalmış trombosit

    85

    14

    3

    Azalmış hemoglobin

    63

    5

    1

    Azalmış nötrofil

    41

    4

    <1

    Potasyum

         

    Azalmış potasyum

    35

    3

    <1


     

    Tablo 5 BO27938/KATHERINE çalışmasında KADCYLA tedavisi uygulanan hastalarda gözlenen laboratuar anormallikleri

     

    KADCYLA

    Parametre

    Bütün Dereceler %

    Derece 3 (%)

    Derece 4 (%)

    Hepatik

         

    Artmış bilirubin

    11

    0

    0

    Artmış AST

    79

    <1

    0

    Artmış ALT

    55

    <1

    0

    Hematolojik

         

    Azalmış trombosit

    51

    4

    2

    Azalmış hemoglobin

    31

    1

    0

    Azalmış nötrofil

    24

    1

    0

    Potasyum

         

    Azalmış potasyum

    26

    2

    <1

  • 30. KADCYLA’yı hangi durumlarda kullanmamalıyız?
    • Eğer trastuzumab emtansine veya bu ilacın içeriğindeki yardımcı maddelerden herhangi
      birine karşı alerjiniz varsa.

    Emin değilseniz, KADCYLA uygulanmadan önce doktorunuzla veya hemşirenizle konuşunuz.

     
  • 31. KADCYLA’yı hangi durumlarda dikkatli kullanılmalıdır?

    KADCYLA, mevcut bazı durumları kötüleştirebilir veya yan etkilere yol açabilir. Dikkat etmeniz gereken yan etkiler konusunda detaylar için bkz. bölüm 4. Aşağıdaki durumlarda, KADCYLA uygulanmadan önce doktorunuzla veya hemşirenizle konuşunuz.

    • geçmişte trastuzumab kullanımından kaynaklanan kızarıklık, üşüme, ateş, nefes darlığı,nefes almada zorluk, hızlı kalp atımı ya da kan basıncında düşme gibi belirtiler ile kendini belli eden infüzyonla ilişkili ciddi bir reaksiyon oluştuysa
    •  kan sulandırıcı ilaçlarla (örn. varfarin, heparin) tedavi alıyorsanız
    • geçmişinizde herhangi bir karaciğer rahatsızlığı geçirdiyseniz, doktorunuz tedavi öncesi ve sırasında karaciğer fonksiyonlarınızı kontrol etmek için kanınızı test edecektir.

    Yukarıdakiler sizin için geçerliyse (ya da emin değilseniz) KADCYLA uygulanmadan önce doktorunuzla veya hemşirenizle konuşunuz.

     
  • 32. KADCYLA uygulanırken durumu fark ederseniz, derhal doktorunuza veya hemşirenize bildirmelisiniz?
    • Solunum problemleri: KADCYLA nefes darlığı (istirahat halindeyken veya herhangi bir faaliyet yaparken) ve öksürük gibi ciddi solunum problemlerine neden olabilir. Bunlar akciğerinizde ciddi ve hatta ölüme neden olabilecek iltihaplanma belirtileri olabilir. Akciğer hastalığı geliştiği takdirde doktorunuz bu ilaçla tedaviyi durdurabilir.
    • Karaciğer problemleri: KADCYLA, karaciğerdeki hücrelerde iltihaplanma veya hasara neden olabilir; bu da karaciğerin normal şekilde çalışmasını engelleyebilir. İltihaplanmış veya hasarlı karaciğer hücreleri, belli maddeleri (karaciğer enzimlerini) kan dolaşımına normalden yüksek miktarlarda bırakabilir, bu da kan testlerinde yüksek karaciğer enzimleriyle sonuçlanır. Çoğu zaman hiçbir bulgu görülmeyecektir. Derinizde ve gözlerinizin beyazında sarılaşma gibi bazı bulgular (sarılık) görülebilir. Doktorunuz, tedaviden önce ve tedavi sırasında düzenli olarak karaciğer fonksiyonlarınızı test etmek için kan değerlerinizi kontrol edecektir.

    Karaciğerde nadir olarak görülen bir diğer anormallik ise nodüler rejeneratif hiperplazi (NRH) olarak bilinen bir durumdur. Bu anormallik, karaciğer yapısında değişikliğe neden olur ve karaciğer fonksiyonlarını değiştirebilir. Zaman içinde bu durum, sıvı toplanmasına bağlı şişkinlik hissi veya şişme ve yemek borusu veya rektumdaki anormal kan damarlarından kanama gibi bulgulara yol açabilir.

    • Kalp problemleri: KADCYLA kalp kasını zayıflatabilir. Kalp kası zayıfladığında hastalarda istirahat halinde veya uyurken nefes darlığı, göğüs ağrısı, bacak veya kollarda şişme ve hızlı veya düzensiz kalp atımı hissedilmesi gibi bulgular gelişebilir. Doktorunuz, tedaviden önce ve tedavi sırasında düzenli olarak kalp fonksiyonlarınızı kontrol edecektir. Yukarıdaki bulgulardan herhangi birini fark ederseniz vakit kaybetmeden doktorunuza bildirmelisiniz.
    • İnfüzyonla ilişkili reaksiyonlar veya alerjik reaksiyonlar: KADCYLA, ilaç uygulamasının birinci gününde infüzyon sırasında veya infüzyondan sonra kızarmaya, titreme nöbetlerine, ateşe, solunum güçlüğüne, düşük kan basıncına, hızlı kalp atımına, yüzde ve dilde ani şişmeye veya yutkunma güçlüğüne neden olabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkilerden herhangi birinin görülüp görülmediğini kontrol edecektir. Bir reaksiyon geliştiği takdirde infüzyon yavaşlatılacak ya da durdurulacak ve size bu yan etkileri gidermek için tedavi uygulanabilecektir. Belirtiler iyileştikten sonra infüzyona devam edilebilir.
    • Kanama problemleri: KADCYLA, kanınızda bulunan trombosit denilen hücrelerin sayısını azaltabilir. Trombositler, kanınızın pıhtılaşmasına yardımcı olur, bu nedenle beklenmedik morarma veya kanamalar oluşabilir (burun kanamaları, diş eti kanamaları gibi). Doktorunuz kanınızı trombositlerdeki azalma açısından düzenli olarak kontrol edecektir. Herhangi bir beklenmedik morarma veya kanama fark ederseniz vakit kaybetmeden doktorunuza bildirmelisiniz.
    • Nörolojik problemler: KADCYLA sinirlere hasar verebilir. Oluşabilecek bulgular; karıncalanma, ağrı, hissizlik, kaşıntı, emekleme hissi, ellerinizde ve ayaklarınızda batma ve iğnelenmedir. Doktorunuz, sizi nörolojik problemlere ilişkin belirti ve bulgular açısından izleyecektir.

    KADCYLA uygulanırken yukarıda belirtilenlerden herhangi birini fark ederseniz, derhaldoktorunuza veya hemşirenize söyleyiniz.


    KADCYLA, 18 yaşından küçük bireyler için önerilmemektedir. Bunun nedeni, bu yaş grubunda nasıl etki gösterdiğine dair bilgi bulunmamasıdır.

    Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa, sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

  • 33. KADCYLA’nın yiyecek ve içecekler ile nasıl kullanılmalıdır?

    Doğrudan damar içine uygulandığı için yiyecek ve içeceklerle etkileşimi yoktur.

     
  • 34. KADCYLA gerekenden daha fazla dozda kullanılırsa ne yapılmalıdır?

    KADCYLA doz aşımı için bilinen bir antidot yoktur. Doz aşımında hasta, advers reaksiyonların bulgu veya belirtileri açısından ve uygun semptomatik tedavinin uygulanması için yakından izlenmelidir. Büyük bölümü trombositopeni ile ilişkili olmak üzere, KADCYLA tedavisi ile doz aşımı vakaları bildirilmiştir ve bir ölüm meydana gelmiştir. Fatal vakada hasta yanlışlıkla 6 mg/kg KADCYLA almış ve doz aşımından yaklaşık 3 hafta sonra ölmüştür; KADCYLA ile nedensellik ilişkisi bulunmamıştır.

     
  • 35. KADCYLA’nın farmakodinamik özellikleri nasıldır?

    Farmakoterapötik grup: Antineoplastik ajan, diğer antineoplastik ajanlar, monoklonal antikorlar 
    ATC kodu: L01XC14

    Etki mekanizması
    KADCYLA, trastuzumab emtansine; mikrotübül inhibitörü DM1’e (bir maytansin türevi) stabil tiyoeter bağlayıcı MCC (4-[N-maleimidometil] siklohekzan-1-karboksilat) yoluyla kovalent olarak bağlanan hümanize anti-HER2 IgG1, trastuzumabı içeren HER2 hedefli bir antikor-ilaç konjugatıdır. Emtansine, MCC-DM1 kompleksini belirtir. Her trastuzumab molekülüne, ortalama 3,5 DM1 molekülü konjugedir.

    DM1’in trastuzumaba konjugasyonu, HER2 aşırı eksprese eden tümör hücreleri için sitotoksik ajanın seçiciliğini sağlar, böylelikle DM1’in doğrudan malign hücrelere intraselüler iletimini arttırır. HER2’ye bağlandıktan sonra trastuzumab emtansine, reseptör aracılı şekilde hücre içine alınır ve ardından lizozomal yıkıma uğrar, bunun sonucunda DM1 içeren sitotoksik katabolitler (primer olarak lizin-MCC-DM1) serbest bırakılır.

    KADCYLA hem trastuzumabın hem de DM1’in etki mekanizmalarına sahiptir:

    • KADCYLA, trastuzumab gibi, HER2 ekstraselüler alanında (ECD) IV alanına ve yanı sıra Fcγ reseptörlerine ve kompleman C1q’ya bağlanır. Ek olarak KADCYLA, trastuzumab gibi, HER2 aşırı eksprese eden insan meme kanseri hücrelerinde HER2 ECD dökülmesini inhibe eder, fosfatidilinositol 3-kinaz (PI3-K) yolağından sinyal iletimini inhibe eder ve antikora bağımlı hücre aracılı sitotoksisiteye (ADCC) aracılık eder.
    • KADCYLA’nın sitotoksik bileşeni DM1, tübüline bağlanır. Tübülin polimerizasyonunu inhibe ederek hem DM1 hem de KADCYLA hücrelerin, hücre siklusunun G2/M fazında kalmalarına yol açar ve sonunda apoptotik hücre ölümünü sağlar. İn vitro sitotoksik tayinlerden elde edilen bulgular, DM1’in taksanlardan ve vinka alkaloidlerden 20-200 kat daha güçlü olduğunu göstermektedir.
    • MCC bağlayıcı, plazmada çok düşük seviyelerde serbest DM1 saptanmasıyla gösterildiği üzere, sistemik salınımı sınırlamak ve DM1’in hedeflenmiş iletimini arttırmak için tasarlanmıştır.
     
  • 36. KADCYLA ile ilgili yapılan klinik etkililik çalışmaları nelerdir?

    Erken Evre Meme Kanseri

    BO27938 (KATHERINE) 


    BO27938 (KATHERINE), kemoterapi ve HER2 hedefli tedaviyi içeren preoperatif sistemik tedavinin tamamlanmasını takiben memede ve/veya aksiller lenf düğümlerinde rezidüel invazif tümörü olan HER2 pozitif, erken meme kanseri olan 1486 hastayı (patolojik tam yanıt (pCR) elde etmemiş hastalar) içeren randomize, çok merkezli, açık etiketli bir çalışmadır. Hastaların geçmişte birden fazla HER2 hedefli tedavi almış olmalarına izin verilmiştir. Hastalar, yerel kılavuzlara göre çalışma tedavisi ile eş zamanlı radyoterapi ve/veya hormon tedavisi almıştır. Meme tümörü örneklerinin, bir merkezi laboratuvarda belirlenen 3+ IHC veya ISH amplifikasyon oranı ≥ 2,0 olarak tanımlanan HER2 aşırı ekspresyonunu göstermesi gerekmiştir. Hastalar, trastuzumab veya trastuzumab emtansine almak üzere randomize edilmiştir (1: 1). Randomizasyon, başvuru sırasındaki klinik evre (ameliyat edilebilir ve ameliyat edilemez), hormon reseptör durumu, ameliyat öncesi HER2’ye yönelik tedavi (trastuzumab, trastuzumab artı HER2’ye yönelik ek ajan (lar]) ve ameliyat öncesi tedavi sonrası değerlendirilen patolojik nodal duruma göre katmanlandırılmıştır.

    Trastuzumab emtansine, 21 günlük bir siklusun 1. gününde 3,6 mg/kg dozda intravenöz olarak verilmiştir. Trastuzumab, 21 günlük bir siklusun 1. gününde 6 mg/kg intravenöz olarak verilmiştir. Hastalar trastuzumab emtansine veya trastuzumab ile hastalığın nüksetmesi, onayın geri çekilmesi veya kabul edilemez toksisite durumları oluşmadıkça (hangisi önce meydana gelirse) toplam 14 siklus boyunca tedavi edilmiştir. Trastuzumab emtansine tedavisini bırakan hastalar, toksisite değerlendirmelerine ve araştırmacının takdirine bağlı olarak uygun olması halinde trastuzumab ile 14 siklus olarak amaçlanan HER2’ye yönelik çalışma tedavisi süresini tamamlayabilmiştir.

    Çalışmanın birincil etkililik sonlanım noktası, İnvazif Hastalıksız Sağkalım (IDFS) olmuştur. IDFS, randomizasyon tarihinden ipsilateral invazif meme tümörü nüksü, ipsilateral lokal veya bölgesel invazif meme kanseri nüksü, uzak nüks, kontralateral invazif meme kanseri veya herhangi bir nedenden ölümün ilk ortaya çıkışına kadar geçen süre olarak tanımlanmıştır. Ek sonlanım noktaları, ikinci birincil meme dışı kanser, hastalıksız sağkalım (DFS), genel sağkalım (OS) ve uzak nükssüz aralık (DRFI) dahil olmak üzere IDFS’yi içermiştir.

    Hastaların demografik özellikleri ve başlangıçtaki tümör özellikleri tedavi kolları arasında dengeli olmuştur. Ortalama yaş yaklaşık 49 yıl olup (23-80 yaş aralığı) hastaların %72,8’i Beyaz, %8,7’si Asyalı ve %2,7’si Siyah veya Afrikalı Amerikalıdır. Beş hasta hariç tümü kadındır; Trastuzumab kolunda 3 erkek ve trastuzumab emtansine kolunda 2 erkek yer almıştır. Hastaların %22,5’i Kuzey Amerika’da, %54,2’si Avrupa’da ve %23,3’ü dünyanın geri kalanından çalışmaya kaydedilmiştir. Hormon reseptör durumu (pozitif: %72,3, negatif: %27,7), başvuru anındaki klinik evre (ameliyat edilebilir: %25,3, ameliyat edilemez: %74,8) ve preoperatif tedavi sonrası patolojik nodal durumu (nod pozitif: %46,4, nod negatif veya değerlendirilmedi: %53,6) içeren tümör prognostik özellikleri çalışma kolları arasında benzer olmuştur.

    Hastaların çoğu (%76,9) antrasiklin içeren neoadjuvan kemoterapi rejimi almıştır. Hastaların %19,5’i neoadjuvan tedavinin bir bileşeni olarak trastuzumaba ek olarak HER2 hedefli başka bir ajan kullanmıştır; bu hastaların %93,8’i pertuzumab almıştır. Tüm hastalar neoadjuvan kemoterapinin bir parçası olarak taksan almıştır.
    Trastuzumab ile karşılaştırıldığında trastuzumab emtansine alan hastalarda IDFS’de klinik ve istatistiksel olarak anlamlı bir iyileşme gözlenmiştir (HR=0,50, %95 GA [0,39, 0,64], p <0,0001). 3 yıllık IDFS oranları trastuzumab emtansine ile trastuzumab kollarında sırasıyla %88,3’e karşı %77,0 olmuştur. Tablo 6 ve Şekil 1’e bakınız.

    Tablo 6 BO27938 (KATHERINE) çalışmasından etkililik özeti 

     

    Trastuzumab 

    N=743

    Trastuzumab Emtansine

    N=743

    Birincil Sonlanım Noktası

     

    İnvazif Hastalıksız Sağkalım (IDFS)  

     

    Olayı olan hasta sayısı (%)

    165 (%22,2)

    91 (%12,2)

    HR [%95 GA]

    0,50 [0,39, 0,64]

    p değeri (Log Sıra testi, tabakalandırılmamış)

    <0,0001

    3 yıllık olaysızlık oranı2,%[%95 GA] 

    77,02 [73,78, 80,26]

    88,27 [85,81, 90,72]

    İkincil Sonlanım Noktaları 1

     

    Genel Sağkalım (OS)

     

    Olayı olan hasta sayısı (%)

    56 (%7,5)

    42 (%5,7)

    HR [%95 GA]

    0,70 [0,47, 1,05]

    p değeri (Log Sıra testi, tabakalandırılmamış)

    0,0848

    5 yıllık sağkalım oranı2,%[%95 GA]

    86,8 [80,95, 92,63]

    92,1 [89,44, 94,74]

    İkinci birincil meme dışı kanserini içeren IDFS 3

     

    Olayı olan hasta sayısı (%)

    167 (%22,5)

    95 (%12,8)

    HR [%95 GA]

    0,51 [0,40, 0,66]

    p değeri (Log Sıra testi, tabakalandırılmamış)

    <0,0001

    3 yıllık olaysızlık oranı2,%[%95 GA] 

    76,9 [73,65, 80,14]

    87,7 [85,18, 90,18]

    Hastalıksız Sağkalım (DFS)3 

     

    Olayı olan hasta sayısı (%)

    167 (%22,5)

    98 (%13,2)

    HR [%95 GA]

    0,53 [0,41, 0,68]

    p değeri (Log Sıra testi, tabakalandırılmamış)

    <0,0001

    3 yıllık olaysızlık oranı2,%[%95 GA]

    76,9 [73,65, 80,14]

    87,41 [84,88, 89,93]

    Uzak nükssüz aralık (DRFI)3

     

    Olayı olan hasta sayısı (%)

    121 (%16.3)

    78 (%10,5)

    HR [%95 GA]

    0,60 [0,45, 0,79] 

    p değeri (Log Sıra testi, tabakalandırılmamış)

    0,0003

    3 yıllık olaysızlık oranı2,%[%95 GA]

    83,0 [80,10, 85,92 ]

    89,7 [87,37, 92,01 ]

    25 Temmuz 2018 ilk ara analiz verileri
    Kısaltmaların açıklamaları (Tablo 6): HR: Risk Oranı; GA: Güven Aralıkları, 
    1. IDFS ve OS için uygulanan hiyerarşik test
    2. Kaplan-Meier tahminlerinden elde edilen 3 yıllık olaysız oran ve 5 yıllık sağkalım oranı
    3. Bu ikincil sonlanım noktalarında çokluk için düzeltme yapılmamıştır 
     

     

    Şekil 1 KATHERINE’de İnvazif Hastalıksız Sağkalım için Kaplan-Meier Eğrisi

     

    KATHERINE’de, değerlendirilen tüm önceden belirlenmiş alt gruplarda IDFS için trastuzumab emtansinenin tutarlı tedavi yararı görülerek genel sonuç desteklenmiştir.

    Metastatik Meme Kanseri


    TDM4370g/BO21977 (EMILIA)
    Adjuvan koşullarda trastuzumab ve bir taksan ile daha önce tedavi almış ve adjuvan tedavi sırasında ve tamamlanmasından sonra altı ay içinde nüks oluşmuş hastalar dahil, önceden taksan ve trastuzumab temelli tedavi almış HER2 pozitif rezeke edilemeyen, lokal ilerlemiş meme kanseri (LİMK) veya metastatik meme kanseri (MMK) olan hastalarda Faz III, randomize, çok merkezli, uluslararası, açık etiketli bir klinik çalışma yapılmıştır. Çalışmaya sadece Doğu Kooperatif Onkoloji Grubu (ECOG) Performans Durumu 0 veya 1 olan hastalar kabul edilmiştir. Çalışmaya katılımdan önce meme tümörü örneklerinin, IHK yoluyla 3+ skor veya ISH yoluyla gen amplifikasyonu şeklinde tanımlanan HER2 pozitif durum için merkezi olarak doğrulanması gerekmiştir. Başlangıçtaki tümör ve hasta özellikleri, tedavi grupları arasında iyi dengelenmiştir. Semptomların kontrolü için tedavi gerektirmedikleri takdirde beyin metastazı tedavisi uygulanan hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. KADCYLA almak üzere randomize edilen hastaların medyan yaşı 53 idi, hastaların çoğunluğu (%99,8) kadındı, büyük bölümü beyaz ırktandı (%72) ve %57’sinde östrojen reseptörü ve/veya progesteron reseptörü pozitif hastalık vardı. Bu çalışmada, KADCYLA’nın güvenlilik ve etkililiği lapatinib artı kapesitabin ile karşılaştırılmıştır. Toplam 991 hasta KADCYLA veya lapatinib artı kapesitabin almak üzere aşağıdaki gibi randomize edilmiştir:

    • KADCYLA kolu: 21 günlük siklusun 1. Gününde, 30-90 dakikada intravenöz uygulanan 3,6 mg/kg KADCYLA
    • Kontrol kolu (lapatinib artı kapesitabin): 21 günlük siklusun her günü, oral yolla bir kez 1250 mg/gün lapatinib artı 21 günlük siklusun 1.-14. Günlerinde, günde iki kez oral yolla 1000 mg/m2 kapesitabin

    Çalışmanın eş birincil etkililik sonlanım noktaları; bağımsız bir değerlendirme komitesi (IRC) tarafından değerlendirilen progresyonsuz sağkalım (PFS) ve genel sağkalımdır (OS) (bkz. Tablo 7 ve Şekil 2 ila 3).

    Klinik çalışma sırasında, Fonksiyonel Kanser Terapisi Değerlendirmesi-Meme Yaşam Kalitesi (FACT-B QoL) anketinin Çalışma Sonuçları Göstergesi-Meme (TOI-B) alt ölçeğinden elde edilen skorda 5 puanlık azalma şeklinde tanımlanan semptom progresyonuna kadar geçen süre de değerlendirilmiştir. TOI-B’deki 5 puanlık bir değişiklik klinik olarak anlamlı kabul edilmiştir. KADCYLA, hastalar tarafından bildirilen semptom progresyonuna kadar geçen süreyi 7,1 ay kısaltmış olup bu değer kontrol kolunda 4,6 ay olmuştur (Risk Oranı 0,796 (0,667, 0,951); p- değeri 0,0121). Bu veriler açık etiketli bir çalışmadan edinilmiştir ve kesin sonuçlar çıkarılamaz. 

    Tablo 7 TDM4370g/BO21977 çalışmasının (EMILIA) etkililik özeti

     

    Lapatinib + Kapesitabin

    n = 496

    KADCYLA

    n = 495

    Birincil Sonlanım Noktaları

    IRC tarafından değerlendirilmiş Progresyonsuz Sağkalım (PFS)

     

    Olay oluşan hastaların sayısı (%)

    304 (%61,3)

    265 (%53,5)

    Medyan PFS süresi (ay)

    6,4

    9,6

    Risk Oranı (katmanlaştırılmış*)

    0.650

    Risk Oranı için %95 GA

    (0,549, 0,771)

    p değeri (Log Sıra testi, katmanlaştırılmış*)

    <0,0001

    Genel Sağkalım (OS)**

     

    Ölen hastaların sayısı (%)

    182 (%36,7)

    149 (%30,1)

    Medyan sağkalım süresi (ay)

    25,1

    30,9

    Risk Oranı (katmanlaştırılmış*)

    0,682

    Risk Oranı için %95 GA

    (0,548, 0,849)

    p değeri (Log Sıra testi*)

    0,0006

    Önemli İkincil Sonlanım Noktaları

     

    Araştırıcı tarafından değerlendirilmiş PFS

     

    Olay oluşan hastaların sayısı (%)

    335 (%67,5)

    287 (%58,0)

    Medyan PFS süresi (ay)

    5,8

    9,4

    Risk oranı (%95 GA)

    0,658 (0,560, 0,774)

    p değeri (Log Sıra testi*)

    <0,0001

    Objektif Yanıt Oranı (ORR)

     

    Ölçülebilir hastalığı olan hastalar

    389

    397

    OR olan hastaların sayısı (%)

    120 (%30,8)

    173 (%43,6)

    Fark (%95 GA)

    %12,7 (6,0, 19,4)

    p değeri (Mantel-Haenszel ki kare testi*)

    0,0002

    Objektif Yanıt Süresi (ay)

     

    OR olan hastaların sayısı

    120

    173

    Medyan %95 GA

    6,5 (5,5, 7.2)

    12,6 (8,4, 20,8)

    OS: genel sağkalım; PFS: progresyonsuz sağkalım; ORR: objektif yanıt oranı; OR: objektif yanıt; IRC: bağımsız değerlendirme kurulu; HR: risk oranları; GA: güven aralığı
    * katmanlaştırılmış: dünya bölgesi (Amerika Birleşik Devletleri, Batı Avrupa, diğer), lokal ilerlemiş veya metastatik hastalık için önceki kemoterapötik rejimlerin sayısı (0-1’e karşı >1) ve viseral’e karşı viseral olmayan hastalık.
    ** 331 olay gözlendiğinde OS için ara analiz yapılmıştır. Bu analizde etkililik sınırı geçildiğinden bu kesin analiz olarak değerlendirilmiştir.

    Adjuvan tedavinin tamamlanmasını takiben 6 ay içerisinde hastalığı nüksetmiş ve metastatik koşullarda önceden hiçbir sistemik antikanser tedavisi almamış hasta alt grubunda (n = 118) bir tedavi yararı görülmüştür, PFS ve OS için risk oranları sırasıyla 0,51 (%95 GA: 0,30, 0,85) ve 0,61 (%95 GA: 0,32, 1,16) olmuştur. KADCYLA grubu için medyan PFS 10,8 ay olurken OS’ye ulaşılmamıştır ve bu değerler lapatinib artı kapesitabin grubu için PFS ve OS sırasıyla 5,7 ay ve 27,9 ay olmuştur.

    Şekil 2    IRC tarafından değerlendirilmiş progresyonsuz sağkalım için Kaplan-meier 
    eğrisi


     

    Lap+Kap

    T-DM1

    Medyan Süre (ay)

    6,4

    9,6

    Risk oranı

     

    0,650

    (%95 GA)

     

    (0,549-0,771)

    Log-sıra p-değeri

     

    <0,001


    Şekil 3    Genel sağkalım için kaplan-meier eğrisi

     

    Lap+Kap

    T-DM1

    Medyan Süre (ay)

    6,4

    9,6

    Risk oranı

     

    0,650

    (%95 GA)

     

    (0,549-0,771)

    Log-sıra p-değeri

     

    <0,001

    TDM4370g/BO21977 çalışmasında KADCYLA’nın uygun tedavi yararı, genel sonucun sağlamlığını destekleyecek şekilde, değerlendirilen önceden belirlenmiş alt grupların büyük bölümünde görülmüştür. Hormon reseptör-negatif hastalığı olan hasta alt grubunda (n=426) PFS ve OS için risk oranları sırasıyla 0,56 (%95 GA: 0,44, 0,72) ve 0,75 (%95 GA: 0,54, 1,03) olmuştur. Hormon reseptör-pozitif hastalığı olan hasta alt grubunda (n=545) PFS ve OS için risk oranları sırasıyla 0,72 (%95 GA: 0,58, 0,91) ve 0,62 (%95 GA: 0,46, 0,85) olmuştur. 

    IRC değerlendirmelerine göre ölçülebilir hastalığı olmayan hasta alt grubunda (n=205) PFS ve OS için risk oranları sırasıyla 0,91 (%95 GA: 0,59, 1,42) ve 0,96 (%95 GA: 0,54, 1,68) olmuştur. ≥ 65 yaşındaki hastalarda (her iki tedavi kolu boyunca n=138), progresyonsuz sağkalım (PFS) ve Genel Sağkalım (OS) için risk oranları sırasıyla 1,06 (%95 GA: 0,68, 1.66) ve 1,05 (%95 GA: 0,58, 1,91) olmuştur. 65-74 yaş arasındaki hastalarda (n=113) IRC değerlendirmelerine göre PFS ve OS için risk oranları sırasıyla 0,88 (%95 GA: 0,53, 1,45) ve 0,74 (%95 GA: 0,37, 1,47) olmuştur. 75 yaş ve üzerindeki hastalar için IRC değerlendirmesine göre PFS ve OS’ye ilişkin risk oranları sırasıyla 3,51 (%95 GA: 1,22, 10,13) ve 3,45 (%95 GA: 0,94, 12,65) olmuştur. 75 yaş ve üzerindeki hasta alt grupları PFS veya OS için bir yarar göstermemiştir ancak hasta sayısı herhangi bir kesin sonuç elde edilmesi için çok azdır (n=25).

    Tanımlayıcı genel sağkalım takip analizinde, risk oranı 0,75’tir (%95 GA: 0,64, 0,88). Genel sağkalımın toplam süresi, KADCYLA kolunda 29,9 ve lapatinib artı kapesitabin kolunda 25,9 aydır. Tanımlayıcı genel sağkalım takip analizi sırasında, hastaların %27,4’ü labatinib artı kapesitabin kolundan KADCYLA koluna geçiş yapmıştır. Geçiş anında hastaları sansürleyen bir duyarlılık analizinde, risk oranları 0,69 (% 95 GA 0,59, 0,82) idir. Bu tanımlayıcı takip analizinin sonuçları, doğrulayıcı OS analizi ile istikrarlıdır.

    TDM4450g
    Daha önce metastatik hastalık için kemoterapi almamış, HER2 pozitif metastatik meme kanseri (MMK) olan hastalarda trastuzumab artı dosetaksele karşı KADCYLA’nın etkilerini değerlendiren randomize, çok merkezli, açık etiketli bir faz II çalışmadır. Hastalar; 3 haftada bir intravenöz yolla 3,6 mg/kg KADCYLA (n= 67) veya intravenöz 8 mg/kg trastuzumab yükleme dozu ve ardından 3 haftada bir intravenöz 6 mg/kg trastuzumab artı 3 haftada bir intravenöz 75-100 mg/m2 dosetaksel (n= 70) almak üzere randomize edilmiştir.

    Birincil sonlanım noktası araştırıcı tarafından değerlendirilen Progresyonsuz Sağkalım (PFS) olmuştur. Her iki kolda medyan takip süresi yaklaşık 14 ay olmak üzere medyan PFS trastuzumab artı dosetaksel kolunda 9,2 ay ve KADCYLA kolunda 14,2 ay (risk oranı, 0,59; p=0,035) bulunmuştur. Objektif yanıt oranı (ORR), trastuzumab artı dosetaksel kolunda %58,0 olurken, KADCYLA kolunda %64,2 olmuştur. Medyan yanıt süresine KADCYLA ile ulaşılamazken, kontrol kolunda 9,5 ay olmuştur.

    TDM4374g
    HER2 pozitif, tedavi edilemez, LİMK (lokal ilerlemiş meme kanseri) veya MMK olan hastalarda KADCYLA’nın etkilerini değerlendiren Faz II, tek kollu, açık etiketli bir çalışmadır. Bütün hastalara daha önce neoadjuvan, adjuvan, lokal ilerlemiş veya metastatik koşullarda HER2’ye yönelik tedavilerle (trastuzumab ve lapatinib) ve kemoterapiyle (antrasiklin, taksan ve kapesitabin) tedavi uygulanmıştır. Meme kanseri tedavisi için kullanılan bütün ajanlar dahil, herhangi bir koşulda hastaların aldıkları anti-kanser ajanlarının medyan sayısı 8,5 (aralık, 5-19) olmuş ve metastatik koşullarda bu sayı 7,0 (aralık, 3-17) bulunmuştur.

    Hastalar (n=110), hastalık progresyonuna veya kabul edilemez toksisite gelişene kadar 3 haftada bir intravenöz yolla 3,6 mg/kg KADCYLA tedavisi almıştır.

    Kilit etkililik analizleri; bağımsız radyolojik değerlendirmeye dayalı ORR ve objektif yanıt süresi olmuştur. IRC ve araştırıcı değerlendirmesine göre ORR, n=36 yanıt verenle %32,7 (%95 GA: 24,1, 42,1) olmuştur. IRC tarafından medyan yanıt süresine ulaşılamamıştır (%95 GA, 4,6 ay ila hesaplanamayan).

    Pediatrik popülasyon
    Meme kanserinde tüm pediatrik popülasyon alt gruplarında KADCYLA ile yapılan çalışmaların bulgularını sunma zorunluluğu bulunmamaktadır (pediatrik kullanım konusunda bilgiler için bkz. bölüm 4.2).

  • 37. KADCYLA ile ilgili çocuk ve ergenlerde yapılan klinik etkililik çalışmaları nelerdir?

    Meme kanserinde tüm pediatrik popülasyon alt gruplarında KADCYLA ile yapılan çalışmaların bulgularını sunma zorunluluğu bulunmamaktadır (pediatrik kullanım konusunda bilgiler için bkz. bölüm 4.2).

     
  • 38. KADCYLA’nın emilimi nasıl gerçekleşir?

    KADCYLA intravenöz olarak uygulanır. Diğer uygulama yolları ile ilişkili çalışma yapılmamıştır.

     
  • 39. KADCYLA’nın dağılımı nasıl gerçekleşir?

    TDM4370g/BO21977 çalışmasında ve BO29738 çalışmasında 3 haftada bir intravenöz yolla 3,6 mg/kg KADCYLA alan hastalarda  trastuzumab emtansinenin 1.Siklus ortalama maksimum serum konsantrasyonu sırasıyla (Cmaks) 83,4 (±16,5) mcg/mL ve (Cmaks) 72,6 (±24,3) mcg/mL olmuştur. Popülasyon farmakokinetik (PK) analizi temelinde, intravenöz uygulamadan sonra KADCYLA’nın santral dağılım hacmi 3,13 L olmuş ve plazma hacmine yaklaşık bulunmuştur.

     
  • 40. KADCYLA’nın biyotransformasyonu (KADCYLA ve DM1) nasıl gerçekleşir?

    KADCYLA’nın, hücresel lizozomlarda proteoliz yoluyla dekonjugasyona uğraması ve katabolize olması beklenir. 

    İnsan karaciğer mikrozomlarında yapılan in vitro metabolizma çalışmaları, KADCYLA’nın küçük bir molekül bileşeni olan DM1’in, temel olarak CYP3A4 ve daha düşük oranda CYP3A5 tarafından metabolize edildiğini öne sürmektedir. DM1 majör CYP450 enzimlerini in vitro inhibe etmemiştir. İnsan plazmasında KADCYLA katabolitleri MCC-DM1, Lys-MCC-DM1 ve DM1 düşük seviyelerde saptanmıştır. İn vitro DM1, P-glikoproteinin (P-gp) bir substratıdır.

     

  • 41. KADCYLA’nın eliminasyonu nasıl gerçekleşir?

    Popülasyon  PK analizi temelinde, HER2 pozitif metastatik meme kanserli hastalarda KADCYLA’nın intravenöz uygulamasını takiben KADCYLA’nın klerensi 0,68 L/gün ve eliminasyon yarılanma ömrü (t1/2) yaklaşık 4 gün olmuştur. 3 haftada bir tekrarlanan intravenöz infüzyon dozundan sonra KADCYLA birikimi gözlenmemiştir.

    Popülasyon PK analizi temelinde; vücut ağırlığı, albümin, Solid Tümörlerde Yanıt Değerlendirmesi Kriterlerine (RECIST) göre hedef lezyonların en uzun çapları toplamı, HER2 döken ekstraselüler alan (ECD), başlangıç trastuzumab konsantrasyonları ve aspartat aminotransferaz (AST), KADCYLA PK parametreleri açısından istatistiksel anlamlı kovaryantlar olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte bu kovaryantların KADCYLA maruziyeti üzerindeki etkisinin boyutu, bu kovaryantların KADCYLA maruziyeti üzerinde klinik açıdan anlamlı herhangi bir etkiye sahip olma ihtimallerinin bulunmadığını ortaya koymaktadır. Ek olarak araştırma analizi kovaryantların (yani renal fonksiyon, ırk ve yaş) toplam trastuzumab ve DM1’in farmakokinetikleri üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu ve klinik açıdan bir anlam taşımadığını göstermiştir. Klinik dışı çalışmalarda DM1, Lys-MCC-DM1 ve MCC-DM1 dahil KADCYLA katabolitlerinin temel olarak safradan, minimal miktarda idrardan atıldığı bulunmuştur.

  • 42. KADCYLA’nın doğrusallık / doğrusal olmayan durumları nelerdir?

    KADCYLA, 3 haftada bir intravenöz olarak uygulandığında, 2,4 ila 4,8 mg/kg dozları arasında doğrusal PK göstermiştir; 1,2 mg/kg veya daha düşük dozlar alan hastalarda klerensdaha hızlı olmuştur.

     
  • 43. Yaşlı hastalarda KADCYLA’nın farmakokinetiği nasıldır?

    Popülasyon PK analizi, yaşın KADCYLA PK’sını etkilemediğini göstermiştir. <65 yaşındaki hastalar (n=577), 65-75 yaşlarındaki hastalar (n=78) ve >75 yaşındaki hastalar (n=16) arasında KADCYLA PK’sı açısından anlamlı fark gözlenmemiştir.

     
  • 44. Böbrek yetmezliği olan hastalarda KADCYLA’nın farmakokinetiği nasıldır?

    Böbrek yetmezliği olan hastalarda resmi PK çalışması yapılmamıştır. Popülasyon PK analizi, kreatinin klerensinin KADCYLA PK’sını etkilemediğini göstermiştir. Hafif (kreatinin klerensi (KrKl 60 ila 89 mL/dak, n=254) veya orta (KrKl 30 ila 59 mL/dak, n=53) şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda KADCYLA’nın farmakokinetiği, normal böbrek fonksiyonu olan hastalarınkine (KrKl ≥90 mL/dak, n=361) benzer bulunmuştur. Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalara ilişkin farmakokinetik veriler (KrKl 15 ila 29 mL/dak) sınırlıdır (n=1); bu nedenle doz önerileri yapılamamaktadır.

     
  • 45. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda KADCYLA’nın farmakokinetiği nasıldır?

    Karaciğer, DM1 ve DM1 içeren katabolitlerin eliminasyonu açısından birincil organdır. Karaciğer fonksiyonu normal olan (n=10), hafif (Child-Pugh A; n=10) ve orta düzeyde (Child-Pugh B; n=8) karaciğer yetmezliği bulunan metastatik HER2+ meme kanserli hastalara 3,6 mg/kg trastuzumab emtansine uygulandıktan sonra trastuzumab emtansinenin ve DM1 içeren katabolitlerin farmakokinetik özellikleri değerlendirilmiştir.

    -    Karaciğer yetmezliği olan ve olmayan hastalar arasında, DM1 ve DM1 içeren katabolitlerin (Lys-MCC-DM1 ve MCC-DM1) plazma konsantrasyonları düşük düzeyde ve benzer bulunmuştur.

    -    1. Döngüde trastuzumab emtansinenin sistemik maruziyetleri (EAA); karaciğer fonksiyonu normal hastalara kıyasla hafif düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda %38, orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda %67 daha düşük bulunmuştur. Hafif veya orta düzeyde karaciğer disfonksiyonu olan hastalarda tekrarlı doz uygulamasından sonra 3. Döngüde trastuzumab emtansinenin maruziyeti (EAA), karaciğer fonksiyonu normal hastalardagözlemlenen aralık dahilindedir.

    Şiddetli karaciğer yetmezliği (Child-Pugh sınıf C) olan hastalarda trastuzumab emtansine incelenmemiştir.
     

     
  • 46. Diğer özel popülasyonlarda KADCYLA’nın farmakokinetiği nasıldır?

    Popülasyon PK analizi, ırkın KADCYLA PK’sını etkilemediğini göstermiştir. KADCYLA klinik çalışmalarındaki hastaların çoğu kadın olduğundan, cinsiyetin KADCYLA PK’sı üzerindeki etkisi resmi olarak değerlendirilmemiştir.
     

     
  • 47. KADCYLA’nın klinik öncesi güvenlilik verileri nelerdir?

    Hayvan toksikolojisi ve/veya farmakolojisi
    KADCYLA uygulaması sıçan ve maymunlarda sırasıyla 20 ve 10 mg/kg’a kadar dozlarda iyi tolere edilmiş olup bu her iki türde de hastalarda KADCYLA’nın klinik dozuna yaklaşık olarak eşdeğer olan 2040 mcg DM1/m2’ye karşılık gelmektedir. GLP toksisite çalışmasında geri dönüşümlü olmayan periferik aksonal toksisite (sadece ≥10 mg/kg’de maymunlarda gözlenmiş) ve üreme organı toksisitesi (sadece 60 mg/kg’da sıçanlarda gözlenmiş) hariç her iki hayvan modelinde kısmen veya tamamen geri dönüşümlü doza bağlı toksisiteler tanımlanmıştır. Başlıca toksisiteler sırasıyla sıçanlarda ve maymunlarda ≥ 20 mg/kg ve ≥ 10 mg/kg dozda karaciğer (karaciğer enzimlerinde yükselme) toksisitesi, ≥ 20 mg/kg ve  ≥ 10 mg/kg dozda kemik iliği (trombosit ve beyaz kan hücreleri sayısında azalma)/hematolojik toksisite ve  ≥ 20 mg/kg ve ≥ 3 mg/kg dozda lenfoid organlarda toksisite şeklinde olmuştur.


    Mutajenisite
    DM1, KADCYLA uygulanan insanlarda ölçülen ortalama maksimum DM1 konsantrasyonlarına benzer maruziyetlerde bir in vivo tek doz sıçan kemik iliği mikronükleus tayininde anojenik veya klastojenik bulunmuştur. DM1, bir in vitro bakteriyel ters mutasyon (Ames) tayininde mutajenik bulunmamıştır.

    Fertilite bozukluğu veya teratojenisite
    KADCYLA’ya özel fertilite çalışmaları yapılmamıştır. Bununla birlikte, genel hayvan toksisite çalışmalarından elde edilen bulgular temelinde, fertilite üzerinde advers etkiler beklenebilir.

    Hayvanlarda, KADCYLA ile özel embriyo-fetal gelişim çalışmaları yapılmamıştır. Klinik dışı programda öngörülmemiş olmasına rağmen, klinik koşullarda trastuzumabın gelişimsel toksisitesi saptanmıştır. Buna ek olarak, klinik dışı çalışmalarda maytansinin gelişimsel toksisitesi belirlenmiştir; bu bulgu, KADCYLA’nın mikrotübül inhibe edici sitotoksik maytansinoid bileşeni olan DM1’in benzer şekilde teratojenik ve potansiyel olarak embriyotoksik olacağını öne sürmektedir.
     

     

  • 48. KADCYLA’nın yardımcı maddeleri nelerdir?

    Süksinik asit

    Sodyum hidroksit (pH ayarlayıcısı)

    Sukroz

    Polisorbat 20

     
  • 49. KADCYLA’nın geçimsizlikleri nelerdir?

    Bu tıbbi ürün, bölüm 6.6’da belirtilenler dışındaki diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalı veya seyreltilmemelidir.

    Glukoz (%5) çözeltisi, proteinin agregasyonuna neden olduğundan, sulandırma veya seyreltme için kullanılmamalıdır.
     

     
  • 50. KADCYLA’nın raf ömrü ne kadardır?

    36 ay.

    Sulandırılmış çözeltinin raf ömrü
    Sulandırılmış çözeltinin kullanım sırasındaki kimyasal ve fiziksel stabilitesi, 2°C ila 8°C’de 24 saate kadar gösterilmiştir. Mikrobiyolojik açıdan, bu ürün hemen kullanılmalıdır. Hemen kullanılmaması durumunda, kontrollü ve valide edilmiş aseptik koşullar altında sulandırılmış olması şartıyla, sulandırılmış flakonlar 2°C ila 8°C’de 24 saate kadar saklanabilir, sonrasında atılmalıdır.

    Seyreltilmiş çözeltinin raf ömrü
    Kontrollü ve valide edilmiş aseptik koşullar altında hazırlandığı takdirde sodyum klorür 9 mg/ml (%0,9) infüzyonluk çözelti veya sodyum klorür 4,5 mg/ml (%0,45) infüzyonluk çözelti içeren infüzyon torbalarında seyreltilmiş, sulandırılmış KADCYLA çözeltisi 2°C ila 8°C’de 24 saate kadar stabildir. %0,9 sodyum klorürde seyreltilmesi halinde saklama sırasında partiküller gözlenebilir (bkz. bölüm 6.6).
     

  • 51. KADCYLA’yı saklamak için alınması gereken özel tedbirler nelerdir?

    2°C ila 8°C’de buzdolabında saklayınız.
    Sulandırıldıktan ve seyreltildikten sonra tıbbi ürünün saklama koşulları için bkz. bölüm 6.3.

  • 52. KADCYLA’nın ambalajının niteliği ve içeriği nasıldır?

    KADCYLA; fluoro-reçine lamineyle kaplı gri-bütil kauçuk tıpayla kapatılmış ve beyaz veya mor plastik bir geçme kapağı olan alüminyum conta ile sızdırmazlık sağlanmış 20 mL (160 mg) Tip I cam flakonda sunulur.

    1 flakon içeren ambalajda.
     

  • 53. KADCYLA kullanmından sonra oluşacak şüpheli advers reaksiyonlar nasıl raporlanmalıdır?

    Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi’ne (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr;  tel: 0 800 314 00 08; faks:0 312 218 35 99).

     
  • 54. KADCYLA’nın beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler nelerdir?

    Uygun aseptik teknikler kullanılmalıdır. Kemoterapötik ilaçların hazırlanmasına ilişkin uygun prosedürler kullanılmalıdır.

    Sulandırılmış KADCYLA çözeltisi polivinil klorür (PVC) veya latekssiz PVC bulundurmayan poliolefin infüzyon torbalarında seyreltilmelidir.

    İnfüzyon konsantresi sodyum klorür 9 mg/ml (%0.9) infüzyonluk çözelti ile seyreltildiğinde, infüzyon için 0.20 veya 0.22 mikron hat içi polietersülfon (PES) filtre kullanılması gerekir.

    Medikasyon hatalarını önlemek amacıyla, hazırlanan tıbbi ürünün trastuzumab değil KADCYLA (trastuzumab emtansin) olduğundan emin olmak için flakon etiketlerinin kontrol edilmesi önemlidir.

    Sulandırmaya yönelik talimatlar

    • 160 mg KADCYLA flakonu: Steril bir enjektör kullanarak, 8 mL steril enjeksiyonluk su yavaşça flakona enjekte edilir.
    • 100 mg KADCYLA flakonu: Steril bir enjektör kullanarak, 5 mL steril enjeksiyonluk su yavaşça flakona enjekte edilir.
    • Tamamen çözünene kadar flakon nazikçe sallanır. Çalkalanmaz.

    Sulandırılmış çözelti, uygulamadan önce partiküllü maddeler ve renk değişimi açısından görsel olarak incelenmelidir. Sulandırılmış çözelti, görünür partikül içermemeli ve berrak ila hafif opak görünmelidir. Sulandırılmış çözelti renksiz ila soluk kahverengi olmalıdır. Sulandırılmış çözelti görünür partiküller içeriyorsa veya bulanıksa ya da farklı bir renkteyse kullanmayınız. 

    Seyreltmeye yönelik talimatlar

    Gerekli olan sulandırılmış çözelti hacmini, 3.6 mg trastuzumab emtansin/kg vücut ağırlığı temelinde saptayınız.

    Hacim (mL) =

    Uygulanacak toplam doz (vücut ağırlığı (kg) x doz (mg/kg))

    20 (mg/mL, sulandırılmış çözeltinin konsantrasyonu)

    Uygun çözelti miktarı, flakondan çekilmeli ve sodyum klorür 4.5 mg/ml  (%0.45) infüzyonluk çözelti ya da sodyum klorür 9 mg/ml (%0.9) infüzyonluk çözelti içeren 250 mL’lik bir infüzyon torbasına eklenmelidir. Glukoz (%5) çözeltisi kullanılmamalıdır. Sodyum klorür 4.5 mg/ml  (%0.45) infüzyonluk çözelti, polietersülfon (PES) 0.20 veya 0.22 µm hat içi filtre olmaksızın kullanılabilir. İnfüzyon için sodyum klorür 9 mg/ml (%0.9) infüzyonluk çözelti kullanılması durumunda, 0.20 veya 0.22 mikron hat içi polietersülfon (PES) filtre gereklidir. İnfüzyon hazırlandıktan sonra hemen kullanılmalıdır. Saklama sırasında infüzyonu dondurmayınız veya çalkalamayınız.

    İmha

    Sulandırılmış ürün koruyucu içermez ve yalnızca tek kullanımlıktır. Kullanılmayan herhangi bir kısım atılmalıdır.

    Kullanılmayan tıbbi ürünler veya atık maddeler, yerel gerekliliklere uygun olarak imha edilmelidir.

    Referans:

    23.03.2016 tarihli KÜB/KT

     

     

     
     

KUB/KT Dokümanlarını İndirin

▼ Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM’a bildirmeleri beklenmektedir. Bakınız Kısa Ürün Bilgisi “Bölüm 4.8. Advers reaksiyonlar nasıl raporlanır”.